Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklaması:
''Üzerinde gizlilik belgesi olan ve Milli Güvenlik Kurulu toplantılarındaki bilgilerin sızdırıldığı ortaya çıktı. Hükümeti fişlemekle suçlayanlara sesleniyorum; hükümeti fişlemekle suçlayanlar öncelikle acaba bu istihbari bilgileri, bu gizlilik bilgilerini acaba bu adamlarınıza, yandaşlarınıza kimler sızdırdı bunu ortaya koyun. Anayasamızda bu konularla ilgili çok açık net yasaklar var. Yasaklar insanların fikir özgürlüklerinde olursa biz karşıyız, ama devletin öyle mahremleri vardık ki bu mahremleri kimsenin teşhir etmeye, ifşa etmeye hakkı yoktur. İnsanların da kendilerine ait mahremleri vardır, bunları da kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur. İşte bununla ilgili olarak gerek Başbakanlık gerek Milli Güvenlik Kurulu gerek Milli İstihbarat Teşkilatı suç duyurusu yaptı. Bakıyorum da bazı medya kuruluşları maşallah el ele vermişler, bunlar düne kadar hiç bir araya gelemezlerdi, şimdi bir araya gelmeye başladılar. Bunu özgürlük olarak iddia ediyorlar, bunun adı özgürlük değil, bunun adı düpedüz bu ülkeye, bu vatana ihanettir, başka birşey değildir.''
İŞTE BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ TAM METNİ
''AÇIKLAMAYA KALKARSAK YER YERİNDEN OYNAR''
Başbakan Erdoğan'ın sonraki durağı Çerkezköy'dü. Çerkezköy'de vatandaşlara hitap eden Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda yine Taraf Gazetesi'nde yayınlanan MGK belgesi ile ilgili konuştu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN TEKİRDAĞ'DA / FOTO GALERİ
Erdoğan fişleme iddiaları ve Taraf Gazetesi'nde yayınlanan belge ile ilgili olarak şunları söyledi:
''Kardeşlerim, bakın bu ara yine bir kampanya. Ne diyor? Bizim fişleme yaptığımızdan bahsedenler var. Kardeşlerim, bize güvenenler, bize inananlar, bizim böyle bir derdin içinde olmadığımızı bilirler. Ancak bakın buradan açık söylüyorum. Bu kampanyayı yürütenler içeride ve dışarıda eğer bunları biz açıklamaya başlarsak ülkemizde yer yerinden oynar, onu da söyleyeyim. Devletin gizlilik esasına dayalı olan sırları vardır. Bu sırları da mı biz birileriyle paylaşacağız? Böyle bir şey olabilir mi? MGK toplantılarındaki çalışmaları biz birileriyle mi paylaşacağız? Ama içeride ihanet içinde olan birileri kalkıp bunu dışarıya servis ediyorlar da dışarıda birileri de ben köşe yazarıyım deyip, bunu birileriyle paylaşarak yapıyorsa bunun hesabını yargı sorar. Çünkü bizim anayasamızda da bunlar var, yasalarda da bunlar var. Neymiş, basın özgürlüğü... Ne basın özgürlüğü ya! Böyle basın özgürlüğü olur mu? Nasıl sen kalkar da devletin bu noktadaki sırrını ifşa etmeye kalkarsın? Üzerinde gizlilik damgası, sen bunu kalkacaksın ifşa edeceksin. Sevsinler böyle basın özgürlüğünü... Bu basın, özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. Bu işin özgürlük anlayışındaki konumunu bilirim. Devletin de mahremi vardır, ailelerin de mahremi vardır. Buna dokunduğunuz anda yargı da gereğini yapmak durumundadır. Eğer yargı gereğini yapmıyorsa, yargı da anayasa suçu işlemektedir. Bunu da çok açık net söylüyorum. Bu bakımdan bizler şu anda bu süreçle ilgili de elimizden geleni yapacağız. Çünkü ülkemizin birliğini, beraberliğini, ayağa kalkışını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Buna fırsat da vermeyeceğiz. Onun için el ele vereceğiz, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele budur.''