Güncelleme Tarihi:
Konya’da İl Kültür Müdürlüğü, Mevlana Müzesi’nde yapılan düzenlemeler çerçevesinde yaklaşık 3 ay önce bahçede bulunan Şeb-i Arus Havuzu'nu kaldırdı. Derviş hücrelerinin önünde yer alan, altıgen planlı gök mermerden yapılan ve suyu ejder başlı bir lüleden akan havuzun taşları tek tek sökülerek Gül Bahçesi’ne konuldu.
BİN YILLIK TARİH DEĞİŞTİ / FOTO GALERİ
HAVUZUN YERİ DE DEĞİŞTİRİLDİ
Mevlana’nın ölüm yıldönümlerinde dervişler tarafından etrafında sema yapıldığı için düğün günü anlamına gelen ’Şeb-i Arus Havuzu’ olarak adlandırılan havuzun mermerlerinin sökülürken parçalandığı dikkat çekti. Müze bahçesinde yaklaşık 3 ay süren çalışmalar sonrası kaldırılan havuzun bulunduğu yerden 3,5 metre ileriye ve orijinal taşlarının yerine yeni taşlarla bir benzerinin yapılması tepkilere neden oldu.
HAVUZUN BİN YILLIK GEÇMİŞİ VAR
25 yıl Mevlana Müzesi’nde müdürlük yaptıktan sonra emekli olan Erdoğan Erol, değiştirilen havuzun yaklaşık bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu ileri sürdü. Literatürde 2 türlü kayıt olduğuna dikkat çeken Erol, "Birincisi kitaplardaki yazılı kaynaklar, diğeri de babadan oğla geçen ve ondan-ona, ondan ona nakledilen rivayetlerdir. Bu aktarımlar da yazılı kaynak kadar muteberdir. Dedelerden naklen duyduğumuza göre burası Selçuklu Sarayı’nın Gül Bahçesi iken dönemin padişahı Alaeddin Keykubat tarafından Mevlana’nın babasına hediye edilmiştir. İçerisinde bulunan havuz da gül bahçesinin en eski yapısıdır. Bu duruma göre havuz yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Başka biri de eğer tarih verirse belgesini sunması lazım" dedi.
DERVİŞLER SEMA YAPIYORDU
Dervişlerin Mevlana’nın ölümünden sonra havaların iyi olduğu dönemlerde, havuz etrafında sema yaptığını anlatan Erol şunları söyledi: "Şeb-i Arus, düğün ve gelin gecesi anlamındadır. Mevlana, ’Ben öldükten sonra arkamdan ah-vah edip ağlamayın. Ney, kudüm ve tef çalmak varken ağlamak niye. Zira ben ölmüyorum. Sevdiğime, aşkıma, Allah’ıma kavuşuyorum. Öyleyse bu gece ölüm gecesi değil, düğün gecesi’ demiştir. Onun için de Mevlana’nın ölüm günleri kutlanılıyor. Bu nedenle de havuz etrafında sema ve eğlenceler yapılıyor. Eğlenceler yapılan mekanın hemen yanında olduğu için de bu havuza ’Şebi Arus Havuzu’ denilmiştir."
HAVUZUN ESKİ TAŞLARI KULLANILMALIYDI
Geçmişi yaklaşık bin yıl öncesine dayanan havuzun kaldırıldığını belirten Erol, "Eski taşların benzeri taşlarla yapılarak 3 metre 75 santimetre ileriye götürülmüş. Bu büyük bir hata. Çünkü havuzun Şeb-i Arus törenlerinin yapıldığı meydan ile ilişkisi uzaklaşmış. Kaldı ki taşları da değiştirilmiş. Halbuki üzeri silinerek yeniden aynı taşlarla yapılabilirdi. O taşları da sökülürken çoğu kırılmış. Nerede muhafaza ediliyorsa bilmiyorum ama muhafaza altına alınmış. Ama o taşlar yeniden kullanılabilirdi. Çünkü teknoloji gelişti ve silikonla bile yapılabilirdi. Neden değiştirildi anlayamıyorum" dedi.
KARAR ALINIRKEN KURUL BAŞKANI YOKMUŞ
Mevlana Müzesi’nde bu değişiklikler yapılırken sessiz kalındığını belirten Erol, "Selçuk Üniversitesi’nin Sanat Tarihi, Mimarlık Mühendislik bölümü var. Buralarda birçok değerli hocamız var. Bu değişiklik yapılırken kime danışıldı bilmiyorum. Yetkililer, Anıtlar Kurulu’ndan karar alındığını söylüyor. Yaptığım araştırmada Kurulun Başkanı olan Sanat Tarihi Bölümü’ndeki görevlinin kararın alındığı gün toplantıya katılmadığını öğrendim. Niye o yokken böyle bir karar alınıyor soruşturulması lazım" diye konuştu.
BANA GÖRE BU BİR CİNAYETTİR
Yapılan düzenlemeyi eleştiren Erol, "Bu yapılan bana göre bir cinayettir. Çok yanlış olmuş. Mutlaka eski haline getirilmesi lazım. Bundan sonraki yapılacaklarda ise Selçuk Üniversitesi’nin Sanat Tarihi ve Mimarlık Bölümü’nün bilge kişilerinin görüşü mutlaka alınmalıdır. Böyle giderse her halde sıra şadırvana gelecek. Bahçeye binalar yapılacak ve tamamen şekli değiştirilecek" dedi.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Mevlana Müzesi Müdürü Yusuf Benli, havuz ile ilgili halen çalışmanın devam ettiğini söyledi. Eski taşların kullanılıp kullanılmayacağı sorusu üzerine de "Çalışmalar bitsin. Ondan sonra son halini göreceğiz" diye konuştu.