Ulan hepiniz oradaydınız

Güncelleme Tarihi:

Ulan hepiniz oradaydınız
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2013 01:55

Başbakan Tayyip Erdoğan, “Gezi Parkı’nda bize saldıranlar kimse, Ahmet Kaya’ya saldıranlar da onlardı. Şimdi diyorlar ki, ‘Ben o sırada tuvaletteydim, dışarıdaydım’, ulan hepiniz oradaydınız. Kamera kayıtlarında hepinizi görüyoruz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Sizin de, hepinizin mumu söndü” dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan partisinin dünkü TBMM grubunda, şöyle konuştu:

GENEL AF YOK

(Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak sözleri) Demek ben iyi anlatamamışım. Kaç kere söyledim. Bizim gündemimizde genel af diye bir şey kesinlikle yoktur. Ben hayallerimi anlatıyorum, siz genel aftan bahsediyorsunuz. Yok böyle bir şey, kesinlikle yok.

ÇOK FARKLI GÖZYAŞLARI

‘Biz anneler ağlamasın’ dedik ama cumartesi günü Diyarbakır’da ve 81 vilayetimizde bunun bir istisnasını yaşadık. Annelerin babaların TV başında gözyaşı döktüğüne şahit olduk. Bu gözyaşları çok farklıydı, bunlar sevinç gözyaşlarıydı. O gün gözyaşı dökenler sadece Kürtler, Türkler değildi. huzura susamış her bir fert gözyaşı döküyordu.

DOĞU KÜRDİSTAN EYALETTİ

CHP, MHP yöneticileri ilk Meclis’in gizli zabıtlarını okuduklarında bugün karşı çıktıkları şeyi görecekler. Hem de en başta Gazi Mustafa Kemal’in nutuklarında görecekler. Kürt, Gürcü, Laz, Arap, Boşnak, Kürdistan kelimesini, Anasır-ı İslam kavramını o zabıtlarda görecekler. Osmanlı’ya gittikleri zaman Doğu, Güneydoğu’nun Kürdistan, Doğu Karadeniz’in Laziztan eyaleti olduğunu görecekler. Bunlar tarihimizin devrettiği mirastır.

Haberin Devamı

KÜSMEDİ, KİN TUTMADI

Gazi Mustafa Kemal önceleri bir Osmanlı zabitiydi. Onlarca cephede, onlarca düşman ordusuna karşı savaş yönetti. Bizim Misak-ı Milli adını verdiğimiz toprakları işgal edenler uzaydan gelmemişti. Bu millete çok ağır zulümler, işkenceler, katliamlar yapıldı. O devletleri en iyi tanıyan, o zulmü iliklerine kadar yaşayan, yüreğinde hisseden Mustafa Kemal’di. Ama Cumhuriyet’i ilan ettikten sonra, aynı Mustafa Kemal, işte bütün bu devletlerle barışa, dostluğa, işbirliğine dayalı bir süreci başlattı. ‘İstanbul’u işgal etti’ diye İngiltere’ye, ‘Antep, Maraş’ı işgal etti’ diye Fransızlara küsmedi. İntikam hissiyle yaklaşmadı. Devletlerin ilişkileri, intikam, nefret, öfke hissiyle yürümez. İşte bunu en iyi bilenlerden bir tanesi de Gazi Mustafa Kemal’di.

MUSTAFA KEMAL’DE Mİ BÖLÜCÜYDÜ?

Diyor ki Gazi, ‘Milli hudutlar içinde yaşayan çeşitli İslam hususlar öz kardeşlerdir. Bizce kati olarak belirli olan bir şey varsa o da milli hudutlarımız içinde Türk, Kürt, Laz, Çerkez tüm İslami hususlar çıkar birliği içindedirler, beraber çalışmaya karar vermişlerdir. Kardeşçe ve dindarca bir vahdet vardır’. Bugün aynı arzuları dile getirdiğimizde hop oturup hop kalkıyorlar. Daha işin başında Mustafa Kemal, ‘Irak ve Suriye halkları bizim kardeşimizdir’ diyor. Bize bölücü eleştirileri yapılıyor. Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü, Kürdistan kelimesini kullanan zamanın mebusları da mı bölücüydü? ‘Kürt damadımız var’ diyen Türkeş de mi bölücüydü? Biz tüm komşularımızla tüm dünya ülkeleriyle hiç tereddüt etmeden irtibat kurarız.

Haberin Devamı

BİR TÜRKÜYLE ÜLKE BÖLÜNMEZ

Türkiye kelimelerden, tabulardan korkacak bir ülke değildir. Bugüne kadar hangi yasak Türkiye’yi büyütmüştür? Tam aksine bütün bunlar Türkiye’yi geriletmiştir. Türk’ten alıp Kürt’e, Kürt’ten alıp Çerkez’e vermiyoruz. Biri türkü söyledi diye biri farklı kıyafet giydi, farklı bir şey söyledi diye bu ülke bölünmez. Bu ülkenin Doğu’su Batı’sı, köprü altına ensesine kurşun sıkılanın acısını anlamaya çalışsın. Empati kurmak zorundayız. Diyarbakır’da ‘Tek millet, tek vatan, tek bayrak’ dedik fakat muhalefet kalkıp da oralarda bunu diyemiyor. Lafa gelince de milliyetçilik. Senin neren milliyetçilik ya, lafla milliyetçilik olur mu? Şivan Perver Diyarbakır’da valilikte odaya girdiği zaman oradaki herkes heyecanlandı. Herkes vatanından 37 yıldır uzakta olan, vatandaşlığı alınmış bir misafir olarak bakıyordu. Acaba bunu kimler yaptı? Bunu bedelini ödemesi gerekenler var herhalde. Aynı şeyi Ahmet Kaya’ya yaptılar, ödül töreninde saldırdılar.

Haberin Devamı

Dershane işini anlatamadık

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, darshanelerin kapatılmasına yönelik çalışmalarına gelen tepkileri değerlendirirken, “Dershane işini anlatamadık” dedi. Erdoğan, partisinin önceki akşamki MYK’sında, dershanelerle ilgili düzenleme için, “Göreve ilk geldiğimiz günden beri aklımızda olan bir konu” dedi ve bu konuda gerekli çalışmanın yapılması talimatını ilk olarak Hüseyin Çelik’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde verdiğini de anımsattı. Erdoğan, çalışmaya gelen tepkileri değerlendirirken ise konunun halka iyi anlatılamamasından yakındı. “Çok iyi anlatmaya ihtiyaç var” diyen Erdoğan, parti yöneticilerine görev verdi, çıkacağı ilk TV yayınında çalışmayı kamuoyuna anlatacağını söyledi. Erdoğan, önceki günkü Bakanlar Kurulu’nda da değerlendirilen dershane çalışmasıyla ilgili olarak “9-10 ayrı seçenek var, bu seçenekler konusunda paydaşlarla konuşulacak” dedi. Paydaşlarla görüşmenin ardından makul formül doğrultusunda gerekli adımın atılacağını belirten Erdoğan, kimseyi mağdur etme niyetlerinin olmadığını vurguladı.

Haberin Devamı

Ulan hepiniz oradaydınız

İnsan ölür, kalır eseri

TİKA görevlileri, Türkmenistan’ın Merv şehrindeki Sultan Alparslan’ın türbesini bularak restore etti. Moldova’da Gökoğuz Türkleri’ni bulduk ve onlara huzurevi kazandırdık. Sırbistan’da 2 adet okul yaptık, Makedonya’da Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu olarak açtık. Kazakistan’da Kazak Türk Dostluk Lisesi’ni açtık. Tacikistan’ın Dangara şehrine gittik, okul açtık. Sudan-Türk Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi’ni TİKA eliyle faaliyete aldık. Makedonya’da Kocacık Köyü’ne gittik. CHP’ye sorun, o köyü bilmezler. MHP’ye sorun milliyetçiler ya, bu köyü bilmezler. Kocacık Köyü, Gazi Mustafa Kemal’in babasının doğduğu, büyüdüğü köydür. TİKA gitti köyü buldu, Ali Rıza Efendi’nin evini tespit etti ve oraya büyük bir anı evi inşa etti, ziyarete açıldı. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz bunlarla anılırız. CHP de, MHP de burada hazır olda and okurken, biz Manastır’a gittik, Mustafa Kemal’in eğitim aldığı Manastır Askeri İdadisi’nin restorasyonunu yaptık. Biz buyuz. Biz bunları gerçekleştiriyoruz. Ama Türkiye’deki ‘Yok ben medyanın amiraliyim, bilmem nesiyim’ diyenler bunları görmüyor. Bunları görsenize? Neler yapıldığını bir takip edin bakalım, bunları yazın, koyun hadi, bir kenara yazın bunları.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!