Güncelleme Tarihi:
KIYAMET ALAMETİ DEĞİL Mİ
“Başbakan’la kardeşi Barzani, sözde Kürdistan beyanları altında Diyarbakır’da kavuşmuştur. Türkiye 16 Kasım günü hiç olmadığı kadar küçük düşürülmüş, şehitlerimizin kemikleri sızlamıştır. Türk vatanı bir avuç soyu sopu karışık, kökeni ve aidiyeti sorunlu, gelmişi ve geçmişi zift gibi siyah yüzlerin meydan okumasına sahne olmuştur. Hıyanetin hiç bu kadar statü elde ettiği, iktidara yükseldiği başka bir devre tesadüf edilmemiştir. Peşmerge başı, Şivan Perver isimli bölücü ve sözde şarkıcıyla gövde gösterisi yapmıştır. 37 yıl sonra sanki babasının çiftliğine gelir gibi Türkiye’ye girmiştir. ‘Abdullah Öcalan barış ve özgürlük savaşçısıdır. Terörist olan Türkiye devletidir. İmralı’daki kahramanı selamlıyorum. Allah kahretsin Türk dilini, başımızdan def edelim’ sözlerini seslendiren hain, ahlaksız bu kişidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni PKK severlerin yönetmesi, devletin en üst makamlarında teröristlere yataklık yapanların bulunması Türk milleti için kıyamet alameti değil midir?
VATANI SAHİPSİZ SANMAYIN
Başbakan siyasi menfaat uğruna, Barzani’nin desteğini sözüm ona bölgede alma pahasına ve 4 varil mazot amacıyla ayaküstü hem müzakere ortağını satmış, hem de Kürdistan’a onay vermiştir. Yine anlaşılmaktadır ki, Kerkük’ten Avrupa’ya ulaşacak yeni bir doğalgaz ve petrol hattının inşası için Başbakan Erdoğan ve Barzani memur edilmiştir. Hesap para, servet ve koltuk üzerinedir. Bunun için de Türkiye’nin bölünmesi, ilk etapta özerklik, arkasından federasyon ve konfederasyon koridorundan geçerek Kürdistan direklerinin çatılması amaçlanmaktadır. Suriye’nin kuzeyinde PKK tarafından ilan edilen özerk yönetim Kürdistan’ın 2’nci halkasıdır. Şimdi de sırayı 3’üncüsü almıştır. Şerefsizliklerin ismi de yeni Türkiye olarak formüle edilmiştir. Başbakan af müjdesi vermiştir. PKK’yı resmen siyasallaştıracak ve canibaşını da serbest bırakacaktır. Başbakan ve bölücü şebeke vatanı sahipsiz sanmamalıdır. Milli ruh yeniden güneş gibi doğacaktır.”
İçli içli Ahmet Kaya zırvası okudu
Başbakan, PKK’lı Ahmet Kaya’dan şiir niyetine bazı zırvaları dillendirirken önüne gelen ağlamıştır. Başbakan içli içli okumuş, protokol kısmında gözyaşları sel olup birbirine karışmıştır. Hayatı boyunca şehitlere tek bir damla gözyaşı dökmeyen, göz pınarları hiçbir milli davada yaşarmayan izansızlar, koro oluşturup Ahmet Kaya’nın ağıdını ölümünden 13 yıl sonra yakmışlardır. Başbakan’a göre bu PKK’lının suçu saz çalmakmış. Sayın Erdoğan, öldürmek için ille de tabanca mı kullanmalı; saz Kaleşnikof, kalem füze, söz kurşun, senin ve dostun gibi zihniyetler de canlı bomba olamaz mı? Kimse sabrımıza aldanıp da gevşeklik yapmasın, kuduz gibi oraya buraya sataşmasın; yeri ve zamanı gelince Malazgirt Destanı da tekrarlanır, Söğüt ruhu da canlanır. Barzani’nin kuyruğuna takılanlar, yularını Kandil teröristlerine kaptıranlar, yazsa yazsa ancak kalleşliğin ve kahpeliğin tarihini yazacaklardır. Herkes mayasının gereğini yapmaktadır. Şeytani Belediye Başkanı da, ‘Kuzey Kürdistan’a hoş geldiniz’ diyerek gönlünü etmiştir. Sayın Başbakan, bu Kuzey Kürdistan neresidir? Türkiye bir hukuk devleti ise bu savcılar, bu hakimler nerededir? En ağır suçlar bir bir işlenirken, vatanını ve milletini seven hukuk insanları nereye sinmiştir?
YÜZE VURAN SİYASİ KAVGA
Hükümetin gizli gündeminde, eğitim yoluyla bin yıllık kardeşliği imha etmek vardır. Milli eğitim sisteminin posası çıkarılmakta ve derisi yüzülmektedir. Şimdi de sırayı dershaneler almıştır. 12 Eylül 2010 tarihli referandumla zirve yapan yakınlıklara bugünlerde nazar mı değmiştir? Dershaneleri kapatma kararı iyice yüzeye vuran bir siyasi kavganın mı, dünkü ittifakların bir mahsuplaşması mı, alttan alta devam eden restleşmenin mi, yoksa gerçekten de bir ihtiyacın mı eseridir?
Coşkulu alkış
MHP Lideri Bahçeli’nin dün özellikle hükümetin Diyarbakır’da yaptığı programı sert bir dille eleştirdiği konuşması salondaki partililer tarafından coşkuyla karşılandı. Bahçeli’nin “Başbakan’ın PKK’lılara karşı gösterdiği aşkın, sevginin kendi içinde tutarlı bir yanı herhalde vardır. Buna göre Sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir, ya Türk düşmanıdır” sözleri uzun süre alkışlandı. - Fahir ARIKAN/ANKARA