Meslektaşlarının çekindiği bir gazeteciydi

Güncelleme Tarihi:

Meslektaşlarının çekindiği bir gazeteciydi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2013 16:11

Savaş Ay'ın ilk yükselişi Milliyet Gazetesi'ndeki çalışmalarıydı.

Haberin Devamı

Annesi ve babasının işlerinden ötürü sanat, tiyatro, sinema ve müzik dünyası ile iç içeydi. Hepimizden farklıydı. Çok zorlu bir gazetecilik yaşamı olduğunu bilirim.

Ben Cumhuriyet'te haber müdürü iken onun karşısına en yetenekli muhabiri göndermek durumunda kalırdım. Çünkü bilgisi, yaşamı onu mesleğin en renklilerinden biri yapmıştı. O nedenle bir işte karşısına kim gelirse gelsin onu mutlaka atlatmak isterdi.

Hatta eski gazetecilik koşullarına göre muhabirin otobüs ve varsa uçakla gönderileceği film zarfına sonuna kadar sahip olmaları konusunda uyarırdık. Çünkü o film zarfı bir şekilde kaybolurdu. Bunlar tatlı rekabetlerdi.

Bir gün çalıştığı gazetede -muhtemelen Güneş olabilir- manşette Taksim Meydanı'nı kazmış, hiç kimse de ona müdahale etmemişti. PTT'ciler, telefoncular, elektrikçiler ona çok mahcup oldular. Çünkü Savaş Ay büyük bir toprak hareketine kalkışıyor, ona kimse müdahale etmiyordu. Televizyonculuğa geçtiğinde de 'korkulu' bir yayıncı oldu. Elinde mikrofonla bir olaya daldığında Savaş Ay'ı sevenler etrafında kümelenir, olayın suçlusu, sabıkalısı hemen kaçardı.

Haberin Devamı

ATV'de hafta sonları yaptığı 'Yetiş Savaş Abi' programı gibi programlar hala bugün özlenir haldedir. Onun gazetecilik ve televizyonculuk serüveni çok iyi yazılmalı. O illet hastalıkla çok uğraştı. Uzun yıllar direndi. Sabah’ın ikinci sayfasında yeniden imzalarını gördüğümüz anda yeniden ortadan kayboldu. Meğer o illet yine ona sarılmış.

Savaş Ay unutulmayacaktır. Ona rahmet diliyor, ailesine ve dostlarına ve meslektaşlarımıza başsağlığı diliyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!