Güncelleme Tarihi:
“Sadece bakan değilim, özgül ağırlığım var” çıkışında bulunan Arınç, “Çok şeyi temsil ediyorum, benim yıpranmamam, hiçe sayılmamam lazım” dedi. Arınç, Belgrad’da TRT Türk’e şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
ÖZGÜL AĞIRLIM FARKLIDIR
“Biz dava arkadaşıyız. Kader birliği yapıyoruz. Benim hükümetteki sorumluluğum sadece bir bakan olarak bulunduğum anlamına gelmez. Ben sadece bakan değilim. Benim aynı zamanda özgül ağırlığım var. Bu özgül ağırlığım başkalarından farklıdır. Ben bir yerde bulunuyorsam sadece bir makam işgal eden bakan değilim. Ben partinin görüşlerini düşüncelerini, geçmişini, bugününü ve geleceğini temsil eden bir insanım. Herkes beni böyle değerlendiriyor. Meclis Başkanlığı yapmışım, demokrasi ve özgürlükler konusunda kendimi, ailemi siper etmişim. Gençliğimi, aşkımı, hayatımı bu yolda vermişim. Ben sadece bir bakan değilim. Kırmızı plaka meraklısı, koltuğa oturduğunda her şey bitti diyen bir insan değilim. Ben çok şeyi temsil ediyorum. Herkesin buna böyle baktığı bir noktada benim yıpranmamam, hiçe sayılmamam lazım.
EN AZINDAN KUL HAKKIDIR
Sayın Başbakan buna dikkat eder. Bu en azından kul hakkıdır. Kul hakkı noktasında onun ne kadar dirayetli olduğuna ben inanırım. Onun özel hayatında bunu ne kadar önemsediğini ben hatırlarım. Ama hepimiz hata yapabiliyoruz. Ne duymuşsam onu dışarıda söyledim. Duymadıklarımdan sorumlu değilim. Duyduklarım ve bildiklerim, dışarıda ne söylediysem odur. Bundan dolayı üzülmüyorum, eksiklik hissetmiyorum, yanlış yaptığımı da düşünmüyorum. Ben açıklama yaparken hükümet sözcüsü olarak bir, hükümetimi düşünmek zorundayım, söylediklerim hükümetimi zor durumda bırakmamalı, işin sivil boyutu, güvenlik, siyaset boyutu var. Onları ambalaj haline getirmeliyim ki, hükümetim bundan bir yara almamalı. İkincisi, Başbakanımı korumak zorundayım.
BAŞBAKAN ÇELİŞKİYİ AÇIKLAMALI
Ben itibarımın, kişiliğimin yıpranmasını; böyle basit bir olaydan dolayı beni kum torbasına çevirecek insanlara malzeme vermek istemem. Sayın Başbakanımıza buradan bir dost, bir arkadaş, onun bir kardeşi olarak seslenmek isterim ki hükümet sözcüsü olarak açıklamamla kendisinin Başbakan olarak konuşması arasında apaçık bir çelişki vardır. Bu çelişkinin sorumlusu ben değilim. Bu çelişkiyi en güzel şekliyle izah etmesi, dün, bugün ve yarın kendisinden beklenir. Duyduğumu gördüğümü bildiğimi ambalaj haline getirerek açıkladım.
DÜZENLEMEDEN EMİN DEĞİLİM
Açıklamamdan sonra en az dört bakanımdan teşekkür aldım. Bu meseleyi çok güzel izah ettiniz demişlerdi. Biz de evlat babasıyız, bir yaşantımız var. Toplumun da bir değerleri var. Bu değerlere uygun ne yaparsak ne konuşursak toplum bunu destekler ama bir de hukuk devletiyiz. Hukuk devletinde bu söylediklerimizi ne kadar yapabiliriz. AB üyeliği sürecinde yaptıklarımızı da dikkate alarak bu feryatlarımızı nasıl bir hukuki düzenleme haline getirebiliriz, o kısmından emin değilim. Ordaki feryadı şudur: Bir, anneler, babalar, kız çocuklarımız ve erkek çocuklarımız yarın mahcup olacakları, utanabilecekleri, hayatlarında bir kara nokta olarak görebilecekleri bir tecrübe yaşamasınlar; iki, toplumun değer yargıları bundan zarar görmesin; üç, aynı apartmanlarda yaşıyoruz. O apartmanlardaki insanlar, böylesine belki de masumane sayılabilecek bir birliktelikte giren çıkan belli olmazsa gürültü patırtı olursa hatta örgüt ilişkisi sebebiyle birtakım ihbarlar yalan yanlış konuşulursa bu sefer zarar da görürler.
BAŞBAKAN BÜYÜK HALK KAHRAMANI
Başbakan şüphesiz çok önemli meziyetlere sahip bir insan. Seçim üstüne seçim kazandı, büyük bir halk kahramanı. Başbakan çok büyük bir aile reisi, çok dindar, inancını çok iyi yaşayan, arkadaşlarına karşı çok vefalı, siyasette görevinin eri bir insan. Her siyasetçi açısından meseleye böyle bakmamız lazım.
BENİM İÇİN EĞİLMEZ DERLERDİ
(Avukatlığı döneminde) Ağır ceza reisi hakimler, ‘sen söylüyorsan mutlaka doğrudur’ diyecek noktaya gelmişlerdi. Bana davalar gelirdi, ‘O adam satılmaz, eğilip bükülmez’ derlerdi. Hayatımı böyle de devam ettirmek isterim.”
Hemen atlaması yanlış
Her şeyin kabahat ve suç olmayabileceğini, ama toplumun değer yargıları, gelenekleri, örf ve adetleri içerisinde yanlış görünen unsurlar da olabilir. Başbakanımızın, çocuklarımızın üzerine titrerken söylemek istedikleri bence bu. Ama bunlar için yasal düzenleme yaparız, gerekirse yaparız demesi, arkasından bir valimizin (Adana Valisi Hüseyin Avni Coş) de hemen üzerine atlayıvermesi, durumdan vazife çıkarması bence çok doğru şeyler değil.
AK Partili Çelik: Sitem sevgiden doğar
AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Arınç’ın Başbakan’a yönelik sözlerinin kavga ve küsme olmadığını belirterek NTV’de şunları söyledi: “Sayın Başbakan bu hareketin, partinin lideridir. Arınç ile Başbakan 40 yıllık can ciğer dosttur. Sitem sevgiden doğar. Sayın Arınç ihtiyaç hissetmiş sitemde bulunmuşsa bu sitemdir. Sayın Arınç’ın Sayın Başbakan’a sevgisinden kaynaklanan bir sitemdir. ” ANKARA