'Terör örgütü kız erkek ilişkilerini kullanıyor'

Güncelleme Tarihi:

Terör örgütü kız erkek ilişkilerini kullanıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2013 01:54

İçişleri Bakanı Muammer Güler, şu ana kadar öğrencilerin kaldıkları evler, daireler, apart daireler veya pansiyonlarla ilgili gelen değişik müracaatlar olduğunu, bunların değerlendirildiğini belirterek "Olaya, terörle mücadele boyutuyla öncelikle baktık. Özellikle üniversite öğrencilerinin kaldığı evler, yurtlar ve pansiyonlar, terör örgütlerinin ve çeşitli illegal oluşumların, hem taban kazanma hem de eleman temini açısından önemli bir kaynak olarak gördükleri yerlerdir" dedi.

Haberin Devamı

Güler, NATO heyetini kabulünün ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evlerine ilişkin açıklamaları oldu. Bu konuyla ilgili valiliklere bazı şikayetler olduğu ve birtakım işlemler yapıldığı belirtildi. Bu konuda sizin bir değerlendirmeniz olacak mı? Apart ve günlük kiralanan evlere ilişkin bazı çalışmalar var. Bu konuya ilişkin bilgi verir misiniz?” sorusu üzerine Güler, özel hayatın korunması ve gizliliğine ilişkin tedbirlerin hepsinin Anayasa ve kanunların teminatı altında olduğunu vurguladı. Özel hayatın korunmasının, Anayasa'nın öngürdüğü gerekçelerle ve kanunla sınırlandırılabileceğini söyleyen Güler, ancak Anayasanın da özgürlükler yanında korunmasını öngördüğü değişik kurumlar bulunduğunu belirtti. Gençliğin ve ailenin korunmasının bunlar içinde önemli yer işgal ettiğini belirten Güler, Anayasa'nın 58. maddesinin, "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır" hükmünü içerdiğini hatırlattı.

Haberin Devamı


Anayasa'nın 41. maddesinde de ailenin ve çocuğun korunmasına ilişkin özel düzenlemeler getirildiğini kaydeden Güler, düzenlemede, çocuk ile ailesi arasında kopmaz ilişkiler olduğunun ifade edildiğini kaydetti. Güler, "Bize şu ana kadar öğrencilerin kaldıkları evler, daireler, apart daireler veya pansiyonlarla ilgili gelen değişik müracaatlar oldu. Değerlendirmeleri yapıldı. Olaya, terörle mücadele boyutuyla öncelikle baktık. Özellikle üniversite öğrencilerinin kaldığı evler, yurtlar ve pansiyonlar, terör örgütlerinin ve çeşitli illegal oluşumların, hem taban kazanma hem de eleman temini açısından önemli bir kaynak olarak gördükleri yerlerdir" diye konuştu.

"KIZ ERKEK İLİŞKİLERİNİ KULLANIYORLAR"

Bu oluşumların, üniversitelerin kayıt dönemlerinde stantlar açarak, el ilanları, broşürler dağıtarak öğrencileri kendilerine yakın evlerde kalmaya ikna ettikleri ve öğrencileri bu ad altında çeşitli örgütsel faaliyetler içine çektiklerinin görüldüğünü kaydeden Güler, şöyle devam etti:

"Son yapılan tespitlerde, terör örgütlerinin ve diğer marjinal grupların, bu örgütlerin dinamik altyapısını oluşturan gençlik yapılanmalarının kendi illegal faaliyetlerine kaynak olabilmesi için değişik arayışlar içinde olduklarını gösteriyor. Üniversite ve lise düzeyindeki eğitim kurumlarında açık alan faaliyeti dediğimiz faaliyetlerle bunları kendilerine müzahir evlerde bir araya getirme ve buralarda maalesef propaganda, ajitasyon çalışmalarıyla örgütün kendi ilkelerine göre bir bilinç aşılaması yapmaya çalıştıklarını görüyoruz. Terörle ilgili yaptığımız çalışmalarda, tespiti yapılan çok önemli bir nokta da terör örgütlerinin özellikle lise ve üniversite gençliğini elde etmede kız erkek ilişkilerini önemli ölçüde kullanmaya çalıştıkları önemli bir vakadır. Bunu da bu örgüte taban kazandırmada çok önemli bir araç olarak kullandıklarını görüyoruz."

Bu evlerdeki yapılanmalarda bir eğitim ve bilinçlendirme sürecinden geçildiğinin de görüldüğünü bildiren Güler, bu süreçlerde şiddeti meşru gösterecek yapılanmanın ve faaliyetlerin yapıldığını söyledi. Bakan Güler, şunları kaydetti:

"Cinsiyet ayrımı yapılmaksızın barındırılan ev veya dernek binası adı altında birçok yerde yapılan operasyonlarda, maalesef gençlerin bir arada bulundurulduğunu, onlara şiddete ilişkin eğitimler verildiğini, hatta silah ve bomba hazırlama eğitimleri verildiğini gördük. En son yapılan operasyonda gözaltına alınan 85 şahıstan 31'inin de bayan olduğu ortaya çıktı. Yani bu faaliyetlerde kendi amaçlarına uygun olarak gençleri bu örgüt evlerinde bir arada bulundurduklarını gördük. Bu işin terör boyutudur. Legal olarak bir arada bulunan veya öğrenci evlerinde olan kişilerle ilgili değildir ancak bu çocukların terör örgütlerinin illegal amaçları doğrultusunda kullanıldıkları da bir vakadır. Ailelerin, çocuklarının nerede olduğunu bilme hakkı vardır. Devletin, gençleri koruma anlamında bulundukları yerle ilgili koruyucu tedbirler alma mükellefiyeti vardır. Bu işin terör boyutudur."

"İLLEGAL FİİLİ DURUM"

Olayın diğer boyutunda da "öğrenci evleri" veya "alternatif konaklama" diye ismi geçen ve Türkiye'de de yeni yeni oluşmaya başlayan bir sektör bulunduğunu aktaran Güler, "günübirlik kiralanan evler", "öğrenci evleri", "apart evler" denilen bir müessesenin oluştuğunu söyledi. Güler, "Sanırım Türkiye'de hukuki boşluğu olan konu da buradan kaynaklanıyor. Günübirlik, geçici konaklama dediğimiz yerler, çoğunlukla sürekli konaklanan yerler içerisinde yapılmaktadır. Yani apartmanların bir iki dairesi geçici, günübirlik konaklama yeri olarak kullanılmaktadır ve bu yerlerle ilgili hiçbir hukuki altyapı yoktur" ifadesini kullandı. Bu yerlerin mali, ruhsatlandırma gibi boyutları bulunduğunu, adrese dayalı kayıt sistemi açısından da sorun bulunduğunu anlatan Güler, şöyle devam etti:

"Bu apart daireler, öğrenci evi, pansiyon, rezidans adı altında çeşitli amaçlarla kullandırılabiliyor ve maalesef buraların birçok yerinde suçluların saklandığı ve fuhuş eylemlerinin yaygın yapıldığı da ifade edilmektedir. Buraları, güvenlik anlamında yeni sorunları beraberinde getiren, suçlarla ve suçluyla mücadelede maalesef kolluk güçlerinin etkinliğini azaltmaya yönelik illegal, fiili durum olarak değerlendiriyoruz. Kimlik bildirme kanununa göre bu tip yerlerde kalan kişilerin işverenler tarafından kimliklerinin tespitiyle, bazılarının 24 saatte bir elektronik yolla güvenlik birimlerine bildirilmesi gerekiyor veya her an, her durumda polisin kontrolüne açık hale getirilmesi lazım.”

"ÇALIŞMA RUHSATLARININ OLMASI LAZIM"

Bakan Güler, NATO heyetini kabulünün ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Öğrenci evi, pansiyon veya yurt adı altında kullanılan yerlerin maalesef çoğunun, ruhsatla ilgili işlemlerini yerine getirmediği bilgisini paylaşan Güler, şöyle konuştu:

“Bir kere bunların çalışma ruhsatlarının olması lazım. Çalışma ruhsatları da eğer apart otel olarak kullanılıyorsa turizm tesisi olarak, Turizm Bakanlığından ruhsat alması lazım. Apart daire olarak kullanılıyorsa belediyelerden işyeri açma ruhsatı alması lazım. Bu ruhsatı aldıktan sonra da bir, o yerle ilgili sağlık şartları yerine gelmiş midir, iki yangından korumada ilgili gerekli önlemler var mıdır, imarla ilgili gerekli önlemler var mıdır, artı kat mülkiyeti kanununa göre o apartmanda oturan kat maliklerinin bu konuda muvafakatı var mıdır? Bütün bunların aranması lazım.”

Hukukta “apart daire” diye bir düzenlemenin olmadığına değinen Güler, “Biz, bunu işyeri açma ve çalıştırma ruhsatına tabi yerler olarak değerlendiriyoruz. Bugünlerde Bakanlığımızdan bu konuda bir genelge yayımlanacak. Bu tip apart dairelerin polis tarafından kontrol edilmesi, hem kimlik bildirme kanunu yönünden hem eğer sürekli oturulan bir yerse nüfus idarelerine 20 gün içinde burada oturan kişilerin isimlerini bildirmesi lazım” dedi. Buraların geçici konaklama yeri olması durumunda da kimlik bildirme kanuna göre bildirilmesi gerektiğini dile getiren Güler, “Eğer ticari anlamda bir kiralama varsa bu kiralama akdinin Maliye'ye bildirilmesi lazım” ifadesini kullandı.

Apart daire veya rezidans gibi kullanılan mekanlarda yapılan çok sayıda operasyonda, bu yerlerin fuhşa teşvik, aracılık ve yer temini gibi amaçlarla da kullanıldığının görüldüğünü vurgulayan Güler, işyeri ruhsatları yönüyle bu yerlerin sağlık, imar, güvenlik şartlarına ve kat maliki onaylarına da bağlanması gerektiğini söyledi. Yurt ve pansiyonlar için de yine özel yurtlarla ilgili rehberlik hükümlerine göre, o ilin milli eğitim müdürlüklerinden ruhsat alınması gerektiğini hatırlatan Güler, “Fiili durumda maalesef hiçbir ruhsata tabi olmadan, hiçbir kimlik bildirimine tabi olmadan, hiçbir sağlık, güvenlik şartı yerine getirilmeden, kat maliklerinin de çoğu yerde izni olmadan bu tip yerlerin açıldığını gördük. Sonuç olarak, bu yerlerle ilgili gerekli tespitleri, kontrolleri yapma anlamında güvenlik birimlerine, valiliklere gerekli bildirimlerde bulunacağız” diye konuştu.

Bakan Güler, “Alınacak önlemler günlük kiralanabilen apartlara yönelik mi olacak?” sorusunu ise, “Evet, bizim şu an yaptığımız işlemler buna ilişkin ve ekliyorum öğrencilerin maalesef terör örgütlerinin amaçları doğrultusunda barındırıldıkları ve oralarda illegal faaliyetlerin yapıldığı yerlerle ilgilidir. Eğer bu konuda hukuki boşluk varsa ayrıca bununla ilgili hukuki bir düzenleme yapılabilecek” diye yanıtladı. Bir başka basın mensubunun, “Bir kız öğrenci ve bir erkek öğrenci günlük olmayan kiralık bir evde bir araya geldiler ve güvenlik şubelerinden örneğin 'haklarında herhangi bir terör örgütüne mensup oldukları' yönünde bir istihbarat yok. Buna yönelik bir önlem alınacak mı?” sorusu üzerine Güler, şöyle konuştu:

“Söylediğim konu bunlarla ilgili değildir. Benim ifade ettiğim şey, özel hayatın korunmasına ilişkin, bütün özgürlüklerin korunmakta olduğuna, bunlarla ilgili herhangi bir müdahale olmadığı yönündedir. Bu öğrenci evlerinde, ister erkek öğrenciler, ister kız öğrenciler, ister beraberce kalma durumu olsun ki terör örgütlerinin bu konuda karma bir ev modelini tercih ettiklerini, bu ilişkileri kullanarak terörle ilgili faaliyetlerine taban kazanma, eleman temini yollarını seçtiklerini söyledim. Buralarla ilgili yapılan tespitlerin terör örgütü faaliyetleri olduğunu söyledim. Bu yerlerin hukuki durumu itibarıyla da eğer apart daireler olarak kullanılıyorsa ki apartmanlardan birçok şikayetler var. İşin bir de çevre kanunu, gürültü kirliliğini kapsayan, kabahatler kanuna giren ayrı bir boyutu da var. Bu takım şikayetler bize intikal ettiği zaman biz, bakıyoruz gerçekten burası bir yurt mudur, pansiyon mudur, apart otel midir, ruhsat alınmış mıdır, gerekli önlemler burada var mıdır? Buna bakmak durumundayız. Ama gençlerimizin korunması anlamında buralarda çok sayıda fuhşa teşvik, fuhuş için yer temini gibi çalışmalarda da bu apart dairelerin kullanıldığı konusu polisin tespitleri içerisindedir. Bunlara tabi ki toplumun dikkatini çekmek, gençliği de bu anlamda korumak, aileyi de korumak anlamındaki tedbirlerimizi ifade ettim.”

"GEREKLİ İNCELEMELER YAPILIYOR"

Bunlarla ilgili gerekli incelemelerin yapıldığını belirten Güler, “İçişleri Bakanlığı olarak kimlik bildirme kanunu, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi, işyeri ruhsatıyla sağlık, güvenlik ile ilgili boyutunu, bütün boyutlarını nazara alan bir çalışmamız var. Özel hayatın korunması anlamında kişilerin hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi anlamında bir tedbir değildir. Elbette kişi hak ve özgürlüklerinin korunması, özel hayata müdahale edilmemesi anayasanın güvencesi altındadır” dedi. İçişleri Bakanı Muammer Güler, konuyla ilgili genelgenin önümüzdeki günlerde valiliklere gönderileceğini de kaydetti.

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Suriye sınırında duvar yapıldığı iddialarına ilişkin ise, "Şu anda yapılmakta olan tel örgü çekilmesinden ibarettir. Böyle bir görev de devletimizin asli görevleri arasındadır" dedi. İçişleri Bakanı Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mardin'in Nusaybin ve Suriye'nin Kamışlı ilçeleri arasındaki sınır bölgesinde bir duvar yapıldığına ilişkin kamuoyunda çeşitli iddiaların öne sürüldüğünü belirtti. Bakan Güler, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın bu konuda açıklama yaptığını hatırlatarak, "Bir duvar yapımının söz konusu olmadığını, yapılmakta olanın bir tel örgü çekme faaliyeti olduğunu ifade etti. Ben de aynı şeyleri ifade ediyorum" diye konuştu.

Güler, "Bu, Nusaybin ilçesiyle Suriye'nin Kamışlı ilçesi arasındaki gerek mayınlı alanı korumak gerekse vatandaşlarımızın ve karşı taraftan gelecek olanların can ve mal güvenliğini korumaya yönelik bir fiziki önlem olarak düşünülen bir tedbirdir. Şu anda yapılmakta olan tel örgü çekilmesinden ibarettir. Böyle bir görev de devletimizin asli görevleri arasındadır" ifadesini kullandı.

Konunun değişik mecralara kaydırılmak istendiğini vurgulayan Güler, şunları kaydetti:

"Bu konunun farklı algı yaratılmak suretiyle güvenlik güçleriyle vatandaşlarımızı karşı karşıya getirecek veya sınırın öbür tarafından vaki olacak birtakım sıkıntılara sebebiyet verilmemesi konusunda özenle üzerinde durulacak bir konu olarak değerlendiriyorum. Hergangi bir duvar çekimi söz konusu değildir. Fiziki güvenlik anlamında bir tel örgü çekilmektedir."

Haberin Devamı



Öğrenci evi açıklaması
'VALİLER GEREĞİNİ YAPIYOR'




Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!