Türk hukukuna göre genç: 18 yaş altı

Güncelleme Tarihi:

Türk hukukuna göre genç: 18 yaş altı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2013 01:54

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "kızlı erkekli ev paylaşan üniversiteli gençlere müdahale" konusunda tartışma, hukukçulara kaydı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Anayasa hükümete gençleri koruma görevi veriyor" diyerek, Anayasa'nın 58. maddesini gerekçe gösterdi. 58. madde hükümete gençleri, kumardan, suçtan ve başka kötü alışkanlıklardan koruma görevi veriyor. Ancak Türkiye'de üniversiteye başlama yaşı 17 ila 18 arasında. Türkiye'de yeni sistemde çocuklar ilkokula 6 yaşında başlıyor, liseyi bitirene kadar toplam 12 yıl okuyorlar. Böylece yaşları 18'e ulaşıyor. Dolayısıyla, tartışma konusu olan üniversiteli gençlerin çok büyük çoğunluğunun yaşı 18 ya da üzeri. Peki, Anayasa'da Bekir Bozdağ'ın atıfta bulunduğu maddedeki "genç", Türk hukuk sistemine göre kimi işaret ediyor? İşte hukukçuların görüşleri;

Haberin Devamı

"GENÇ, 18 YAŞ ALTI"

Ankara Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Prof Hasan İşgüzar'a göre Anayasa'da açık şekilde tanımı yapılmayan "genç" kavramını, Medeni Kanun tanımlıyor. Medeni Kanun'a göre, 18 yaşını geçmiş her birey "hukuki fiil eylemi açısından" tam yetki ve sorumluluk taşıyor. Seçme ve seçilme hakkı bulunuyor. İşgüzar, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, "gençten kasıt, Medeni Kanun anlamında 18 yaşından küçüklerdir" dedi.

Türk hukukuna göre genç: 18 yaş altı

"MÜDAHALE, ANAYASA'DAKİ TEMEL HAKLARA AYKIRI"

18 yaşını geçmiş kişilerin, kadın ya da erkek, aynı evde bulunmaları konusunda ise, kanun gereği ailelerin bile müdahale hakkı bulunmuyor. Hasan İşgüzar'a göre, 18 yaşını geçmiş bireylerin temel hak ve özgürlükleri, Anayasa ile koruma altına alınmış durumda. Kişinin özel hayatı ve konut dokunulmazlığı "Anayasa'daki temel haklar" arasında bulunuyor.

Haberin Devamı

"ANAYASAL HAKLAR, KANUNLA KISITLANAMAZ"

Prof İşgüzar'a göre, b temel haklar, Anayasa koruması altında olduğundan da, herhangi bir kanunla kısıtlanmaları sözkonusu değil. Yani, 18 yaşını geçmiş bireylerin, kadın ya da erkek, özel mülkiyette bir evde birarada bulunmalarını kısıtlayacak, bu duruma müdahale olanağı verecek bir kanun, Anayasa'ya "esastan aykırı" olacaktır.

KOMŞU SADECE, TAHLİYE DAVASI AÇABİLİR

Komşuların, aynı evi paylaşan 18 yaşını geçmiş kadın ya da erkekler hakkında yapacakları şikayet konusu ise İşgüzar'a göre şöyle;
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre komşular, ancak gürültü gibi, evde hayvan beslemek gibi konularda, şikayetçi olabiliyorlar. Ancak şikayet çerçevesinde tek yapabildikleri de, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne "gürültüyü giderme, ya da apartman dairesinin, evin tahliyesi" için dava açmak. Bunun dışında, polisin görev ve yetkilerini düzenleyen hiçbir kanun, 18 yaşını geçmiş kişilerin birarada bulunduğu özel mülkiyetlere, komşu şikayetiyle müdahale hakkı vermiyor.



"MÜDAHALE, ANCAK EVDEKİLERDEN BİRİNİN ŞİKAYETİYLE OLUR"

Yine Prof İşgüzar'a göre, kadın ya da erkek, 18 yaşını geçmiş kişilerin birarada bulunduğu evlere müdahale, ne aile, ne de komşuların şikayet ile gerçekleşemez. Polis ancak ,evde bulunanlardan birinin "zorla alıkonulduğu" şikayeti yapması halinde eve müdahalede bulunabilir.

Haberin Devamı

HUKUKUN EGEMENLİĞİ DERNEĞİ BAŞKANI: ANAYASADA KONUT DOKUNULMAZLIĞI GÜVENCESİ VAR"

Hukukun Egemenliği Derneği Başkanı Erdem Akyüz ise, devletin öğrenci ya da değil, kimsenin yaşamına müdahale edemeyeceğini belirterek, kişilerin yaşamını başkalarına zarar vermeden düzenleme ve sürdürme hakkı bulunduğuna dikkat çekti. Bunun Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden biri olduğunu vurgulayan Akyüz, "İl ya da mahalli idareler yasası, ya da başka yasalarda da böyle bir hüküm yok. Kaldı ki konut dokunulmazlığı hem Anayasa hem de Türk Ceza Kanunu'nda güvence altına alınmış bir alan, kişinin izni olmadan konutuna girmek en ağır cezalardan birine tabi" dedi.

Haberin Devamı

Akyüz, kız ya da erkek ortak daire tutarak arkadaş, sevgili olarak bir arada yaşayabilirler. Önemli olan apartmanda yaşayan diğer insanları, aşırı gürültü yaparak, kavga ederek, olay çıkararak rahatsız etmemeleridir. Bunlardan biri varsa Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre o kişiler hakkında dava açılır ve apartmandan atmaya, o dairenin satılmasını istemeye kadar birçok yaptırım mümkündür. Ama bunlar dışında bir apartman sakini, iki erkek-kız öğrenci bir arada yaşamasından rahatsız oluyor, diye polisin müdahale yetkisi olamaz" diye konuştu. Akyüz, Böyle bir düzenlemenin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne de aykırı olacağına dikkat çekerek, herkesin başkalarının hak ve özgürlüklerine müdahale etmeden kendi yaşamını istediği gibi düzenleme hakkı bulunduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

VALİ SUÇ İŞLİYOR, YASALARDA BÖYLE BİR YASAK YOK

18 yaşını dolduran her vatandaşın, 'reşit' sayıldığını, kendi hayatını düzenleme hakkına sahip olduğunu anımsatan Akyüz, kız erkek öğrencilerin yaşadıkları evlere neden müdahale edilemeyeceğini, bunu talimat sayan valinin de suç işlediğini belirterek gerekçelerini şöyle sıraladı:

- Anayasa'da devlete gençleri kötü alışkanlıklardan koruma görevi verilirken, bundan kasıt uyuşturucu, ağır derecede alkol bağımlılığı, kumar gibi evrensel hukukun da öngördüğü alışkanlıklardır. Yoksa bir genç ya da değil, bir erkek ve kadının aynı çatı altında kalması 'kötü alışkanlık' maddesine sokulamaz. Kız, erkek yemekhanelerde de bir araya geliyorlar. Kol kola, diz dize oturuyorlar. O zaman yemekhaneleri de, toplu taşım araçlarını da ayıralım; örneğin Marmaray'da tıkış tıkış birbirlerine değerek yolculuk ediyorlar, o zaman orada da cinsiyet ayrımı yapalım.

Haberin Devamı

- Kız erkek aynı evde kalmaları, fuhuş, suçuna girer mi? Asla girmez. Çünkü fuhuş, para karşılığı bir erkekle bir kadının birlikte olmasıdır. Bir erkek, cebren ve şiddetle bir kadınla birlikte oluyorsa bu da suçtur. Yoksa bir kadın ya da erkeğin, kendi hür iradesiyle birlikte olması suç değildir.

- Anayasa'da genç kişinin bir tanımı yoktur, bir yaş sınırlaması, belirtisi yoktur. Türk hukukunda 18 yaşın altındaki bireyler, 'çocuk'; 18 yaş üstü herkes ise 'reşit, ergin' sayılır.

- Anayasa ve yasalarda bir hüküm yokken, Başbakan, Cumhurbaşkanı bile olsa söylediği sözleri bir vali emir kabul edemez. Bu açıklamaları bir suçtur. Bir vali sözlü ya da yazılı, kanuna aykırı yönetim yapamaz. Savcılar bununla ilgili harekete geçmelidir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!