Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şehir hastanesinin temelini attı

Erdoğan konuşmasında şu mesajları verdi:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ankara’da şehir hastanesi temel atma töreninde açıklamalarda bulundu.

“HASTANEYE GİDİP NUMARA ALIRDIM”

Ben sabah namazından sonra Okmeydanı SSK Hastanesi’ne gidip numara alırdım numara. Anacağım hastaneye gelecek tedavi olacak. Numarayı alırsın, reçete verilir. İlaçların ikisi var üçü yok. E ne olacak? Git eczaneden satın al. Benim verdiğim sigorta primlerim ne olacak?

GEREKİRSE CAMİ BİLE YIKARIZ

“O ZAMAN GENEL MÜDÜRDÜ”

Şu anda muhalefet var ya. O zaman genel müdürdü bir tanesi. O zaman biz hastanelerde ilaç bulamıyorduk ilaç. Ama benim halkım istediği eczaneden gidip ilaçlarını alıyor. Artık işçinin memurun hastanesi diye bir ayrım yok. İşçi köylü diye bir ayrım yok. Hepsi bu hastanelerden gelip tedavi olma hakkına sahip.

“ÖLÜLERİMİZ REHİN ALINIYORDU”

Ölülerimiz bile rehin alınıyordu. Ölü yahu. O günlerden bugüne geldik. Şimdi böyle bir şey var mı? Asla. Böyle bir şey olamaz. İlacını bulamayan, bulsa bile alamayan insanların durumları artık gazetelerde televizyonlarda haber konusu bile yapılmıyordu.
Şu anda hava ambulanslarımız, arazi ambulanslarımız var. Bırakın hepsini bir kenara, tam donanımlı herhangi bir ambulansı bulmak o dönemlerde mümkün müydü? Şehir içinde bile hastalar hastaneye otobüsle dolmuşla varsa özel aracıyla ya da varsa parası taksiyle gidebiliyordu.

“TÜRKİYE BU CİHAZLARLA TANIŞMAMIŞTI”

Artık hastanelerimizin tamamına yakınında, öyle yedi ay sonraya böyle randevu hak getire. Bunu bile bulamıyorlardı o zamanlar. Zaten 11 yıl önce Türkiye daha bu cihazlarla tanışmamıştı. İktidarımızla MR’ı da ultrasonografiyi de tanıdı. Bugünlere geldik. Neden? Kanuni ne diyordu? Halk için muteber gibi bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Devlet milleti için vardır. Vatandaşları arasında ayrım yapan, bir kısım vatandaşını makbul diğerini hor gören devlet adil bir devlet olamaz.

“SAĞLAM GİRERSİN HASTA ÇIKARSIN”

Yani benim vatandaşım şunu söyleyecek. Bu hastaneye gelirken ben şifa bulmaya geliyorum.
Aman yarabbim 10 yıl 15 yıl önceki hastanelerde, bazı kalıntılar var. Hepsi bitti demiyorum. Sağlam girersin hasta çıkarsın. Koskoca bir katta bir tane tuvalet banyo. Odalar zaten koğuş sistemi. Şimdi bir yataklı iki yataklı üç yataklı odalar. Neden? Benim vatandaşıma bu yakışır onun için.

MARMARAY PROJESİ

İstanbul Boğazı’nın 62 metre derinliğinden denizin altına döşenen tünellerden inşallah asya ile Avrupa’yı birbirine bağlıyoruz. 122 yıllık bir hayaldi. Sonra proje bazında sultan Abdülhamid’in. Artık bunu biz gerçeğe dönüştürüyoruz. Yaklaşık 13,2 kilometre uzunluğundaki bir raylı sistem. Artık zaman inşallah bizim için kaybedilen değil kazanılan bir imkan haline geliyor.

Artık saatlerce beklemek yok. Toplu taşımda devrim gerçekleşiyor. Yani biz demir ağlarla ördük dört bir yandan bunun lafını yapmadık, icraatını yaptık. Sadece İstanbul’a değil, Türkiye’ye, dünyaya hizmet verecek Marmaray. Yüksek hızlı tren hatlarıyla birbirine bağlıyoruz.

"BİR DE ZİHİNSEL MİKSER OLANLAR VAR"

Görüyorsunuz dozerler çalışıyor, bütün mikserler burada. Ama zihinsel mikser değil bunlar. Bir de zihinsel mikser olanlar var. Şurada birkaç haftadır bir şey gündemde. ODTÜ’de bir yol yapılacak.

“YOL KESENLERE NE DENİR BEN SÖYLEMEYEYİM”

Şimdi bu yolun yapımını her şey hazır olduğu halde, plan, belediyelerin işidir. Belediyeler plan yapar. Birileri de bunu engellemeye kalkar. Niye? Belediye samimiyetle yol yapmak istiyor, birileri de yol kesmek istiyor. Tarihte yol kesmek isteyenlere ne denirdi biliyorsunuz. Ben söylemeyeyim.

“BU YOLLAR MİLLET İÇİN YAPILIYOR”

Fakat biz yol kesenlere karşı çevik vücudumuzla bedenimizi koyduk, yolları açarak yollara devam edeceğiz. Yolumuzu kesmeye kimse muktedir olamaz. Çünkü bu yollar millet için yapılıyor. Birilerinin menfaati için değil halk için halk. Ama adında halk olup da halktan bihaber olanlar bunu anlamaz.