Güncelleme Tarihi:
Acar, dün hiçbir siyasinin katılmadığı üniversitenin akademik yıl açılış töreninde şunları söyledi:
FAY HATLARI ETKİLİYOR
Din, inanç, mezhep, milliyet-etnisite üzerinden oluşan fay hatları, toplumumuzun siyasi ve sosyal dinamiklerini derinden etkilemektedir. Biz ve siz ayrımı içinde düşünenlerin, ‘biz’den olanların her yaptığını doğru bulması ve savunması, ‘biz’den olmayanların ise her yaptığını reddetmeye ve hatta lanetlemeye hazır olması siyasi ve sosyal yaşamımıza damgasını vurmaktadır.
FARKLI GÖRÜŞ VE YAŞAM TARZLARINA ALAN AÇILMALI
Çoğulcu demokratik toplum olabilmemiz için özellikle iktidar sahibi olan kesimlerin toplumun her yönüne hakim olma amacı gütmemesi, tam aksine farklı görüş ve yaşam tarzlarına alan açmaya hazır olması gerekir. Kamu aktörlerimizin ve siyasi liderlerimizin bu dünya görüşünü yansıtan tutum ve davranışları sergilemeleri çok önemlidir. Çünkü toplumumuzda geniş kesimler bağlı oldukları liderleri model olarak almakta, algıladıkları tutum ve davranışları yaşamlarının her noktasında örnek olarak kullanmaktadırlar
EYLEMLER DEMOKRASİNİN DOĞASI
Farklı kesimlerin karşılanmayan isteklerini savunmaları ve hak aramaları, protesto eylemleri düzenlemeleri, demokratik rejimin doğasında vardır. Ancak, hak aranırken, şiddet ve zorbalığın bir yöntem olarak kullanılması, çoğulcu demokratik bir toplum olma yolunu tıkamaktadır. Demokratik bir toplumda, yasaların uygulanmasında yetki kullanan kişi ve kurumların ‘taraf’ olmayacağına güven duyulması, devlet gücünün her zaman yasal ve meşru zeminde kalacağının bilinmesi toplum barışı için çok önemlidir.
ÇÖZÜM BULUNACAK
(Yol tartışması) Üniversite yönetimi olarak, bu yol projesinin yasal dayanağını kabul etmekle birlikte, uzun zamandır geciktirilmesi nedeniyle bugün yaşanan sorunların, ilgililer arasında tartışılarak ve ortak bir çözüm bulunarak sonuçlandırılması gerektiğini savunuyoruz.
ÖĞRENİMİN ENGELLENMESİ YOK
(Başörtülülerle ilgili tartışma) Söz konusu olayın başı örtülü öğrencilerin öğrenim hakkının kısıtlanması ile ilgili bir yönü yoktur. Bu tür olaylara hınçla yaklaşmanın toplumumuzu daha da gereceğini görüyoruz. Öncelikle siyasetçilerimizin ve fikir önderlerinin, uyguladıkları politikalarla kutuplaşmaların artması değil, azalması için örnek olmalarını bekliyoruz.
HEDEFTE ODTÜ VAR
Taraf olanlar, yaşadıkları gerginliklerde sembollere ve somut hedeflere ihtiyaç duyuyorlar. Bu olaylarda da ODTÜ'yü bir sembol ya da hedef olarak tanımlama ve toplumdaki sürtüşme ve anlaşmazlıkların odağı haline getirme çabalarını görüyoruz. Bu çabaların başarısız kalması için tüm ODTÜ'lülerin sorumlulukla davranacaklarını biliyorum. Üniversitemizin ve ülkemizin bu zorlukları da aşacağına ve çok daha aydınlık bir dönemin bizi beklediğine inanıyorum.