Güncelleme Tarihi:
ABD Senatosu’na seslenen Ali Kılıç, yazdığı mektupta Irak örneğini hatırlattı, Suriye’ye silahlı müdahalenin bölgedeki kaos ve karışıklığa hizmet edeceğini öne sürdü. CHP’li Kılıç, Suriye ve Ortadoğu’da halkların kaderlerinin belirleneceği bir dönemden geçildiğini belirterek, "1 Eylül Dünya Barış Günü’nde dünya halkları barışa olan özlemlerini haykırdılar ve kesin bir dille dünyada artık silahların gölgesinde yaşam sürmek istemediklerini belirttiler. Dünya insanlık tarihinin karanlık sayfalarına tepki olan bugünde, halklar inanç, kimlik, cinsiyet veya görüş ayrımı yapmaksızın el ele vererek seslerini duyurmak istediler. Ne acıdır ki, dünya halklarının bir araya gelerek bir bütün olduğu Barış Günü, savaş naralarının yükseldiği ve insanlığın yeniden kaybettiği bir dönemde kutlandı. ABD Kongresi’nde görüşülmeye başlanacak olan Suriye’ye müdahale, bu bağlamda gerek Ortadoğu gerekse tüm dünya adına son derece önem teşkil etmektedir. Türkiye olarak yanı başımızda ceyran eden ve şiddet sarmalına dönen layların en yakından tanığı olduk ve olmaya devam ediyoruz. Ortadoğu’da adeta iç savaş olarak nitelendirilen durumların çözümü silahlı müdahale değil, konuşma ve uzlaşma ortamlarını sağlayacak siyasi girişimlerdir. Öyle ki komşumuz Irak’ta yaşananlar ile Mısır’da devam eden olaylar, bu çağrımızı güçlendirmektedir" ifadelerini kaydetti.
"DOMİNO TAŞI ETKİSİ YARATIR"
Suriye’de yaklaşık iki yıldır süregelen iç savaş ortamının, en çok sivil halkı etkilediğini ve yaşam mücadelelerini her geçen gün zorlaştırdığını dile getiren Kılıç şunları kaydetti; "Türkiye ve ABD’nin dahil olduğu bir çok ülkede insanlara acı yaşatan ve insan hayatına kast eden terör grupları Suriye ve Ortadoğu’da yaşanan karışıklıkları fırsata dönüştürerek faaliyetlerini arttırmaktadır. Terör grupları eylemlerini farklı inanç ve kimlik gruplarına yönelik yapmaktadırlar. Ortadoğu zengin bir mozaikten oluşan coğrafyadır. Burada herhangi bir ülkenin iç mozaiklerinden birine taraf olmak domino taşı etkisi yaratır ve olumsuz bu etkileşim tüm dünya için vahim sonuçlar üretecektir. Bölgede yaşanan şiddet olayları bunu açık olarak ortaya koymaktadır. Vahim sonuçlara muhatap olan masum halkların, tüm kayıplarının sorumluları müdahale tarafları olacak ve acıya maruz kalan kitleler tarafından suçlanacaktır. Irak örneğinde de görüldüğü üzere savaş ve silahlı müdahalelerin gerekçesi ne olursa olsun daha büyük yıkımlara ve kaos ortamlarına sebebiyet vermektedir."
"TÜRK HALKI SAVAŞ İSTEMEMEKTEDİR"
CHP’li Kılıç, Atatürk’ün sözlerinden örnekler vererek mektubunu şöyle sonlandırdı; "Biz cenkçi değiliz. Barış severiz ve bir an evvel barışın gerçekleşmesini görmek, ona yardım ve hizmet etmek isteriz deyişi ile ’Yurtta Barış, Dünyada Barış’ özdeyişi ve ’Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir’ söylemini sizin nezdinizde tüm dünyaya bir kez daha hatırlatma gereği duyuyorum. Asırlarca bu topraklarda her türlü baskıya ve tehdide rağmen Anadolu Hümanizmini yaşatan ve mazlum halklara umut olan beraberliğimizi ve birliğimizi, Ortadoğu ve Dünya’da egemen olması için mücadele vermekteyiz. Türk halkı savaş istememektedir! Tüm sorunların barış içinde çözülmesini istemektedir. Gerçek bir barış ve insanlığın mutlu yarınlarla tanışmasının, ortak aklın yaygın bir uzlaşı içinde oluşturacağı birlik ve beraberlik ile sağlanacağına inanmaktayız. Ülkemizde iktidarı elinde bulunduran; tek adam yönetimini aratmayan uygulamaları ve demokrasiyi amaç değil araç olarak gören zihniyetle Adalet ve Kalkınma Partisi’nin son dönemlerdeki tavır ve duruşunun Türk Halkının özlemiyle örtüşmediğini ve özünde halkımızın barışa ve sevgiye olan taleplerinin dikkate alınmasını istemekteyiz."