Güncelleme Tarihi:
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın El Nusra ve El Kaide militanlarının ülkeye girip çıkışıyla ilgili iki ayrı soru önergesini yanıtladı. Davutoğlu, El Nusra’yı dolaylı olarak eleştirdi. Türkiye’nin PYD’ye karşı El Kaide uzantılı El Nusra’yı desteklediği iddiasına değinmese de El Nusra’nın da ’aşırıcılık yanlısı olduğunu’ ve El Kaide ile birlikte ABD’de aralık 2012’de terör listesine alındığını bildirmesi dikkat çekti.
"EL NUSRA’YA TERÖRİST DEMESİ GECİKMİŞ OLSA DA ÖNEMLİ"
Davutoğlu’nun söz konusu iki yanıtını değerlendiren Umut Oran, şu açıklamayı yaptı:
"Dışişleri Bakanı’nın El Nusra Cephesi ile ilgili olarak sorduğum sorulara verdiği cevapta El Nusra Cephesi’nin bir terör örgütü olduğunu kabul etmesi çok önemli. Erdoğan ile Davutoğlu ABD tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen bu örgüte daha önce önemli destek vermiş, hatta ABD ziyareti sırasında Erdoğan’ın Obama’ya ’bölgedeki en güçlü örgüt El Nusra’dır dediği de basında yer almıştı. AKP yönetimi ABD ziyareti sırasında tezlerini Washington’a kabul ettiremedi.
O günden beri de Suriye politikasında bir dönüş yapmaya çalışıyorlar. El Nusra’ya verilen desteğin kademeli olarak azalması ve bugün artık El Nusra’nın terör örgütü olduğunun kabul edilmesi Türk Dış Politikası açısından geç kalmış bir hamledir. Ancak bunun bedeli ağır olmuştur. El Kaide Terör Örgütü ile bağlantılı grupların rahatça giriş çıkış yapabilmesi için Türkiye sınır güvenliğini bırakmış, gelen mültecilere yönelik bir kayıt sistemi oluşturmamış, terörün Türkiye’ye ithal edilmesine neden olmuş ve ülkemize Reyhanlı ve Gaziantep gibi gibi acı olaylar yaşatmıştır."
EL KAİDE MİLİTANLARININ GİRİŞ-ÇIKIŞI ZIMNEN KABUL EDİLDİ
Umut Oran, şöyle devam etti ; "İkinci yanıt da Davutoğlu’nun çok önemli bir itirafı. Davutoğlu El Kaide militanlarının Türkiye içerisine giriş yaptığını kabul ediyor. Şimdi Türkiye El Kaide militanlarına üs olmuş durumda. Ortadoğu’nun her tarafında çok büyük acılar yaşanırken, işi gücü bırakıp, bölgedeki istikrar ve dengeyi bozacak bir şekilde, halkların kendi hayatlarına karışan, bölgede savaşı finanse eden AKP hükümeti açısından bile bu durum gerçekten ifrata kaçmak noktasındadır.
Bugün Davutoğlu yönetiminde Türkiye El Kaide militanlarına üs olmuş, teröristlere destek vermiş, bölgedeki ağırlığını tamamen kaybetmiş, Suriye, İran, Irak gibi her komşumuzla kavgalı bir haldedir. Erdoğan - Davutoğlu ikilisine komşularımız da yetmemiş, Suriye’ye karşı savaş açarken ortak oldukları Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle de Mısır üzerinden çatışmaya girmişler, en sonunda Suudi Arabistan, İsrail ve İran gibi bölgede hiçbir konuda buluşmayan üç aktörü kendilerine karşı durma noktasında buluşturmuşlardır. Türkiye’nin itibarını da yok eden bu politikadan Türkiye’nin acilen kurtulması ve aklın, mantığın, demokratik değerlerin emrettiği şekilde hareket etmesi hem bölgemiz, hem de Türkiye için elzemdir.
Türkiye’nin Müslüman kanını dökülmemesi ve bölgedeki yangını söndürmek, bölgenin dostluk denizine çevrilmesi için acilen devlet geleneği olan yurtta barış dünyada barış prensibine dönmesi gerekmektedir."