Güncelleme Tarihi:
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, "Anayasa konusu bugün toplumsal bir talep olmanın çok ötesinde bir zaruret haline gelmiştir, mecburiyet haline gelmiştir. Bu sorumlulukla TBMM’de temsil edilen 4 siyasi partinin katılım ve katkılarıyla yürütmekte olduğumuz anayasa yazım çalışmaları bu yasama yılında da sürdürülmüştür.
Ben dünyanın hiçbir mabedinde küfür görmedim. Bu anlayışla karşılanamaz. EÄŸer demokrasinin mabediyse burası, buna inanıyorsak, bu küfürleri ben bir yere koyamıyorum. Hava raporu yayınlar gibi yakışıksız bir kısım sözleri kınamaktan bana bıkkınlık geldi. Türkiye’nin baÅŸkaca sorunlarının yanında bir de Anayasa sorunu vardır. Artık komisyonumuzun sorumluluÄŸu milletimizin ümidini boÅŸa çıkarılmaması ve beklediÄŸi anayasanın ortaya konmasında daha da artmıştır. Bugüne kadar gerçekleÅŸtirilen çalışmaların heba edilmemesi gerekmektedir. Ãœmit ediyorum komisyonumuz ve siyasi partilerimiz tutumlarını bir defa daha gözden geçirerek yeni bir anayasayı milletimize ortaya koymak amacımız var. Yeni bir Anayasa için yola çıktık. Epey çaba sarf edildi. Göz ardı etmemek lazım. 25 bin sayfayı aÅŸan bir döküman da oluÅŸtu.Önemli bir gayrettir. Bu kadar çabaya raÄŸmen geldiÄŸimiz nokta tatminkar deÄŸildir" dedi.Â
Meclis BaÅŸkanı Cemil Çiçek, TBMM Tören Salonu’nda 24. Dönem 3. Yasama Yılı faaliyetleri hakkında deÄŸerlendirme toplantısı düzenledi. Â
Â
Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in açıklamalarında öne çıkan satır başları şu şekilde:
Â
"Anayasa konusu bugün toplumsal bir talep olmanın çok ötesinde bir zaruret haline gelmiÅŸtir, mecburiyet haline gelmiÅŸtir. Bu sorumlulukla TBMM’de temsil edilen 4 siyasi partinin katılım ve katkılarıyla yürütmekte olduÄŸumuz anayasa yazım çalışmaları bu yasama yılında da sürdürülmüştür. 17 Mayıs 2012 tarihinden bugüne kadar yazım süreciyle uÄŸraşıyoruz. Komisyon yazım aÅŸamasında vatandaÅŸların, sivil toplum örgütlerinin ve üniversitelerinde görüşlerini dikkate alarak bir taslak metin oluÅŸturmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda maddelerin ilk müzakereleri sona ermiÅŸtir. 177 maddelik ham bir metin ortaya çıkmıştır. Bu ham metinden bir anayasa taslağı ortaya çıkarabilmek amacıyla 2’inci müzakereler hatta bazı maddeler bakımından 3’üncü müzakerelerde baÅŸlanmıştır. 2’inci müzakerelerde maddeleri önce siyasi partilerin görevlendirdiÄŸi danışmanlar görüşmüş, ardından yazım komisyonu maddelerde uzlaÅŸmaya çalışmıştır ve ÅŸu ana kadar 48 madde de tam mutabakat saÄŸlanmış, 129 madde ise siyasi partilerin çeÅŸitli ÅŸerhleri bulunmaktadır."Â
Â
TÃœRKÄ°YE'NÄ°N ANAYASA SORUNU VARDIR
"GeldiÄŸimiz nokta itibariyle maalesef millete tümüyle sunabileceÄŸimiz bir metni ortaya koyamadık. Bunun için daha yoÄŸun bir çabaya ihtiyaç olduÄŸu ortadadır. Türkiye’nin baÅŸkaca sorunlarının yanında bir Anayasa sorunu da vardır. Artık komisyonumuzun sorumluluÄŸu milletimizin ümidini boÅŸa çıkarılmaması ve beklediÄŸi anayasanın ortaya konmasında daha da artmıştır. Bugüne kadar gerçekleÅŸtirilen çalışmaların heba edilmemesi gerekmektedir. Ãœmit ediyorum komisyonumuz ve siyasi partilerimiz tutumlarını bir defa daha gözden geçirerek yeni bir anayasayı milletimize ortaya koymak amacımız var."Â
"MECLİSTE HAKARET İÇEREN SÖZLER"
Â
"Geçen dönemle karşılaştırıldığında bu yasama dönemimin daha gergin ve üslup bakımından kırıcı geçtiği hepimizin malumudur ve hepimizin şikayet ettiği husustur. Biz TBMM Genel kurul görüşmelerinde iç tüzüğümüzün 67’inci maddesindeki ifadeyle kaba ve yaralayıcı sözler söylenmemesi ve temiz bir dilin kullanılması noktasında defalarca açıklama yaptık. Maalesef maksat hasıl olmayınca 2011 seçimlerinde sonra benim başkanlığım döneminde genel kurulda yapılan konuşmaların iç tüzüğün 67’inci maddesine göre tarayarak bir derleme yaptık. Söz konusu derleme 110 sayfadan oluşmaktadır. Mecliste grubu olan siyasi parti liderlerine göndermiş, genel kurulda yapılan konuşmalarda hakaret içeren kaba ve yaralayıcı sözlerden kaçınmasını teminen sayın genel başkanlar tarafından uygun görülecek yol ve yöntemlerle çaba gösterileceğine olan inancımı dile getirmiştim. Ancak aradan geçen süre zarfında genel kurulda kullanılan ifadelere bakıldığında maalesef olumlu bir gelişme olmadığı asla tasvip edilmeyecek ifadelerin hala kullanıldığı son ana kadar görülmektedir. Kaldı ki bu sözler yaralayıcı, kaba, hakaret içeren sözler ve temiz bir dil içermeyen beyanlar sadece meclis kürsüsünde de kalmadı. İnternet üzerinden insanların aile hayatlarına, çocuklarına kadar azamaya başladı ki bu son derece yakışıksızdır. Asla ve asla milletvekilliği sıfatıyla bağdaşacak bir durum olmadığı gibi sorumluluktan da uzak beyanlardır. Söz uçuyor ama yazı kalıyor. Yıllar sonra tutanakları inceleyecek olanlar geçmiş dönemlerle aradaki üslup farkını göreceklerdir. Meclis aynı zamanda eylemlerin de yeri değildir.Kamu düzeniyle ilgili kuralları biz koyarız. Koyduğumuz kurallara en evvel milletvekillerimizin kendilerinin uyması gerekiyor. Kuralı koyup gece yaralarına kadar çalışıp kanun çıkarıp ertesi gün yürürlüğe giren o kanunu ilk ihlal edenler bizler olmamamız lazım."
Â
"TBMM'DE 947 KANUN TEKLÄ°FÄ°"Â
Â
"Meclis başkanlığımıza bu yasama yılında 149 kanun tasarısı ve 947 kanun teklifi sunulmuştur. Bu kanun tasarılarından 142’si kanun tekliflerinden ise 55’i kanunlaşmıştır. Halen 208 tasarı, 9 teklif genel kurul gündeminde bulunmakta, 347 tasarı, 1577 teklifse komisyonlarda beklemektedir. Ayrıca bir önceki yasama yılına göre başkanlığımıza gelen yazılı soru önergeleri yüzde 39,2 oranında artmıştır. Sözlü soru önergesinde ise bir önceki yasama yılına göre yüzde 90 oranında bir artış göstermiştir. Gen soru önergesi sayısındaki artış ise bir önceki döneme oranla yüzde 115’tir."
Â
"YENİ BİR ANAYASA İÇİN YOLA ÇIKTIK"
Â
"Yeni bir Anayasa için yola çıktık. Epey çaba sarf edildi. Göz ardı etmemek lazım. 25 bin sayfayı aÅŸan bir döküman da oluÅŸtu.Önemli bir gayrettir. Bu kadar çabaya raÄŸmen geldiÄŸimiz nokta tatminkar deÄŸildir. Yani 48 madde yerine keÅŸke 98 madde de anlaÅŸsaydık. 128 de anlaÅŸsaydık. Mümkünse tamamında anlaÅŸsaydık. Yapılan açıklamalar deÄŸerlendirmeler iÅŸimizi çok da kolaylaÅŸtırmıyor. Bu yaz tatilinde arkadaÅŸlarımız yine çalışmaya devam edecek.Yargı, temel hak ve özgürlükler bölümünde anlaÅŸamadığımız maddeler bu ayın 29'una kadar uzlaşılabilir bir noktaya getirilmeye çalışılacak. KiÅŸisel bir görüşüm var. Ama müsade ederseniz söylemeyeyim." Â
TUTUKLU MÄ°LLETVEKÄ°LLERÄ°
 Tutuklu milletvekilleri'ne iliÅŸkin bir soruya Çiçek, sorununun çözümü için Anayasa'nın ve 83 ve 14. maddelerinin deÄŸiÅŸtirilmesi gerektiÄŸini ifade ederek, "Anayasa'daki kural yanlış, biz buradan 'doÄŸru bir sonuç çıksın da ÅŸu üzüntülü durum ortadan kalksın' diyoruz. Ãœstelik bunu yaparken de kiÅŸisel iliÅŸkilere dayanarak kiÅŸisel çözüm beklemeye çalışıyoruz. Bu da olmadı" diye yanıt verdi.Â
"PARLAMENTOLAR DEMOKRASÄ°NÄ°N MABEDÄ°"
Â
Meclis'teki hakaretlere de değinen Çiçek şöyle konuştu: "Parlamentolar, demokrasinin mabedidir. Ben dünyanın hiçbir mabedinde küfür görmedim. Bu anlayışla karşılanamaz. Eğer demokrasinin mabediyse burası, buna inanıyorsak, bu küfürleri ben bir yere koyamıyorum. Hava raporu yayınlar gibi yakışıksız bir kısım sözleri kınamaktan bana bıkkınlık geldi. Doğru değil bu. Milletvekilinin saygınlığına da gölge düşürüyor."
ÖNERGELERDEKİ ARTIŞ
Â
Önceki dönemlere göre Meclis araştırması ve gensoru önergesi sayısında çok ciddi bir artış olduğunu belirten Çiçek, bir önceki yasama dönemine göre Başkanlığa gelen yazılı soru önergelerinin yüzde 39.2, sözlü soru önergelerinin ise 23. Yasama dönemine göre yüzde 90 oranında artış gösterdiğini dile getirdi. Çiçek ayrıca, Meclis araştırması önergesindeki artışın yüzde 81, gensoru önergesindeki artışın yüzde 115 olduğunu dile getirdi.
Â