Mücella Yapıcı'dan mahkemede emniyet şikayeti

Güncelleme Tarihi:

Mücella Yapıcıdan mahkemede emniyet şikayeti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2013 00:00

Dün serbest bırakılan Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, emniyette gözaltında tutulduğu dönemde ilaçlarının kendisine verilmediğini, çamaşırlarının çıkartıldığını, gözaltında domaltılıp öksürmesinin istendiğini iddia ettiği, bunu da serbest bırakıldığı mahkemede verdiği ifadesinde belirttiği öğrenildi. Söz konusu gözaltı işleminin "ince arama" şeklinde tabir edildiği ve genelde uyuşturucu suçlamasıyla ilgili olaylarda kullanılan bir yöntem olduğu belirtildi.

Haberin Devamı

Serbest bırakıldığı mahkemede savunma yapan Taksim Dayanışması Sekreteryası ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, çarpıcı iddialarda bulundu. Kentle ilgili meselelerle ilgilendiğini belirten Yapıcı, açılışı yapılan Gezi Parkı’na girmek istediklerini ancak polisin kendilerini iterek izin vermediğini söyledi. Bu sırada yanında kızının da olduğunu, polise mukavemet etmediğini sadece arkasını döndüğünü ifade eden Yapıcı, gözaltına alındığını söyledi. 

"İLAÇLARIM VERİLMEDİ"

Gözaltı sürecine ilişkin de bilgi veren Yapıcı’nın, kötü muamele gördüğünü iddia ettiği belirtildi. Nezarethanede çamaşırlarının çıkartıldığını söylediği belirtilen Yapıcı’nın, “İlaçlarım verilmedi. Ayrıcı beni domalttılar ve öksürmemi istediler" şeklinde ifade verdiği
öğrenildi.

Haberin Devamı

"ÖRGÜT İLE İLGİLİ SUÇLAMA YAPILMADI"

Suç örgütü kurmak suçlamasıyla mahkemeye sevk edildiğini dile getirdiği öğrenilen Mücella Yapıcı’nın, poliste veya savcılıkta örgüt kurmak ile ilgili herhangi bir suçlama yapılmadığını söylediği belirtildi. Yapıcı’nın hakime, “Ben suç örgütü değil, hukuksuzluğa karşı savaşan bir örgüt çalışanıyım" diye konuştuğu öğrenildi.

EVİNDEKİ GAZ MASKESİNİ AÇIKLADI

Yapıcı’nın evinde bulunan ve delil olarak gösterilen gaz maskesi ile ilgili de, “Ben Abbas Ağa Parkı karşısında oturmaktayım. Evlere gaz sıkıldığından ve kalp hastası olduğumdan gaz maskesi aldım. O da zaten bozuk çıktı."şeklinde savunma yaptığı öğrenildi. Diğer şüphelilerin de mahkemede haklarındaki iddiaları kabul etmediği belirtildi.

Taksim’de 8 Temmuz’da gözaltına alınan 50 kişi arasında olan ve önceki gün sevk edildikleri mahkemede gece geç saatlerde serbest bırakılan Mücella Yapıcı, mahkemedeki ifadesinde Taksim’le ilgili çalışmalarının devam edeceğini söyledi. Yapıcı, “Benim işim kentle ilgili olan meseleleri incelemek ve gerekirse bu konuda avukatımız marifetiyle dava açmaktır. Dosyaya ibraz edilen fezleke tamamen maddi hatalarla doludur. Taksim Dayanışması fezlekede platform olarak adlandırılmıştır. Böyle bir platform yoktur.

Haberin Devamı

Taksim Dayanışması, dernekler, örgütler, sendikalar, siyasi partiler, mahalle dernekleri ve meslek odalarından oluşmaktadır. Herhangi bir şekilde oylama yapılmaz. Bir başkan ve yöneticisi de bulunmamaktadır. Mesleğim gereği afet komisyonu yürütücüsü olmam nedeniyle Beyoğlu ilçesinde herhangi bir deprem halinde çadır kurulabilecek tek alan olarak Taksim alanı olduğunu bilmekteyim. Bu nedenle Taksim’le ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Taksim yayalaştırma projesiyle ilgili önceleri ortada herhangi bir proje yoktu. Sadece Başbakan projeyi birtakım görsellerle medyada kamuoyuyla paylaştı. Bu projeye karşı Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası olarak idari yargıya dava açıldı. Ayrıca bu davayı açmadan önce de Taksim Dayanışması olarak binlerce itiraz dilekçesi verdik. İtirazlarımız reddolundu. Açmış olduğumuz dava 6 Haziran 2013’te sonuçlanmış ancak biz sonucunu 3 Temmuz 2013’te uyaptan öğrendik. Belediyeye ibraz edilmesine rağmen belediye faaliyetlerine devam etti. Bu nedenle insanlar öldü ve yaralandı” dedi.

Haberin Devamı

SERBEST BIRAKILMIŞTI

'Suç örgütü kurmak', 'polise mukavemet' ve 'gösteri kanuna muhalefet' suçlamasıyla aralarında Taksim Dayanışması Sekreteryası ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu'nun da bulunduğu 12 kişi dün mahkemeye sevk edilmiş, 'suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların bulunmadığı" gerekçesiyle serbest bırakılmıştı.

ÇERKEZOĞLU: TAKSİM DAYANIŞMASI SUÇ ÖRGÜTÜ OLARAK GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILIYOR

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da 8 Temmuz günü Gezi Parkı’nın halka açıldığını duyunca parka gitmek istediğini, giderken herhangi bir slogan ve şiddete dayalı bir eylemde bulunmadıklarını söyledi. Çerkezoğlu, polislerden yolu açmalarını istediğini ancak herhangi bir uyarı yapmadan kalkanlarla kendilerini sıkıştırarak gözaltına aldıklarını anlattı. Çerkezoğlu, polise herhangi bir mukavemeti olmadığını belirterek, “Üyesi olduğum Tabipler Odası Yönetim Kurulu kararıyla en az 3 platformla çalışma kararı almıştır. Benim bu platformlarda çalışmam şahsi değil, görevim gereğidir. Ayrıca bu platformlara yönetim kurulu içinde kim uygunsa dönem dönem onlar katılmaktadır. Bu nedenle suç işlemek için örgüt kurma suçunu kabul etmiyorum. Herhangi bir kimseyi de suç işlemek için kışkırtmadım. Taksim Dayanışması suç örgütü olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Suçsuzum” dedi.

Haberin Devamı

AĞABEYOĞLU: BURADA BULUNDUĞUM İÇİN PİŞMAN DEĞİLİM


Piyasa araştırmacısı Haluk Ağabeyoğlu, suçlamayı kabul etmediğini belirterek, “Üzerime Taksim Dayanışma önlüğünü giydim. Bu önlüğü yaklaşık 4 haftadır giymekteyim. Herhangi bir şekilde grupları yönlendirme, organize etme gibi bir eylemim olmamıştır. Sadece önlüğü düzen sağlaması amaçlı giydim. Hiçbir arkadaşımın suç işlemiş olduğuna inanmıyorum. Burada bulunduğum için hiç pişman değilim” dedi.

Şüpheli Erdem Ateş, elektronik işiyle uğraştığını belirterek, “Olay günü malzeme almak için oraya gittim. Ancak geri dönerken polis tarafından gözaltına alındım. Neden gözaltına alındığımı sorduğumda karakolda öğrenirsin dediler. Neden gözaltına sorduğum için kötü muameleye maruz kaldım. Akıllı ol seni buradan çıkarmayız dediler. Daha sonra bir çanta ortaya çıktı. O çantada sapan, bilye ve kask olduğunu söylediler. Bu malzemeler bana ait değildir. Herhangi bir şekilde polise direnmedim. Yürüyüşe katılmadım” dedi.
Bir partinin merkez başkan yardımcılığı ve gazetecilik yaptığını belirten Ender İmrek, “Taksim Dayanışmasının bir kısım faaliyetleri içinde bulundum. Kentle ilgili açıklamalarına katıldım. Olay günü Gezi Parkı’nda Mücella Hanım’ın kötü muameleye maruz kaldığını ve gözaltına alındığını görünce beni de gözaltına alın dedim. Çünkü bu şekilde diyalogla gözaltına alınmaların engelleneceğini düşünmüştüm. Ancak beni de gözaltına aldılar. Karakolda bir kısım kötü muamelelerin olduğuna şahit oldum. Polis parmak izimi ve fotoğrafımı çekeceğini söyledi. Ben de bunun yasaya aykırı olduğunu söyledim. Sanırım bu olay polislerin zoruna gitti. Bu nedenle örgüt suçlaması yapıldı. Üzerime atılmış suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

METİN: SUÇ ÖRGÜTÜYSEK NEDEN BAŞBAKANLA GÖRÜŞTÜRÜLDÜK

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Metin, “Odamızın görevleri arasında kamu yararını gözetmek vardır. Bu nedenle Taksim Platformunda dönem dönem ben veya arkadaşlarım görüşmelere katılmakta ve basın açıklaması yapmaktayız. Gözaltındayken kötü muamelelere tabii tutulduk. Bazı kadınların çıplak arandığını, tuvalet ihtiyacının karşılanmadığını, kadın memur bulundurulmadığını, parmak izi alınması aşamasında bazı arkadaşlarımızın darp edildiğini çığlıklarından anladık. Ben Başbakan ile yapılan görüşmelerde bizzat kurum temsilcisi olarak bulundum. Eğer biz suç örgütüysek neden başbakanla görüştürüldük. Bu nedenle hakkımdaki örgüt suçlamasını anlayamadım” şeklinde konuştu.
Şüpheli Arda Mustafa Aytaç, üniversite öğrencisi olduğunu ve olay günü kız arkadaşıyla parka gitmek istediğini, kız arkadaşı astımlı olduğu için onu korumak için baret ve maske aldığını, Gezi Parkı’na gidemeden parkın tekrar kapatıldığını öğrenince bir süre Simit Sarayı’nda oturduktan sonra Galatasaray Lisesi’ne doğru yürürken gözaltına alındığını belirtti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!