Anında müdahale edilmeliydi

Sosyal medyada da uzun süre konuşulan olay sırasında Sabri Çelebi’ye yol ortasında elinde palayla dolaşırken müdahale eden olmadı. Çelebi, bir kadına palanın enli tarafıyla vurup sırtından tekmeledi. Polis, Çelebi’yi uzaklaştırmaya çalıştı. Bu arada Sabri Çelebi tekrar öfke nöbetine tutulup, palasını, polislerin üzerinden göstericilere fırlattı. Emekli Emniyet Müdürü Feramuz Erdin olayı şöyle yorumladı:

TAKSİM'DE PALALI SALDIRGAN DEHŞETİ / FOTO GALERİ

MÜSAMAHALI DAVRANIŞ

“Elinde pala ile insanlara saldıran o şahıs, 6136 Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Yasası’na muhalefet suçunu işliyor. Polis, bu şahsı durdurmak için yasanın kendine verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanır. Önce uyarır, durmazsa her türlü zor kullanımı uygulayabilir. Mukavemet sürerse silah kullanma yetkisine sahiptir. Bir kişinin sokağın ortasında elinde pala ile dolaşması ve bunu insanlara sallaması suçtur. Polisin de bunu farkeder etmez gereğini yapması gerekir. Ancak kamera görüntülerine göre ilk bakışta maalesef yapılmıyor. Böyle bir kişiye müsamahalı davranırsanız sizden güç alır ve daha da saldırganlaşır. Onun için anında müdahale edilmeliydi. Toplumsal olaylarda her zaman bu tipte polisin gölgesinde olaya taraf olan kişiler çıkmıştır. Maalesef genellikle de polis bu kişilere karşı yumuşak yaklaşım sergilemiştir. Ancak bu hareket tarzı polisin imajına geçmişte olduğu gibi bugün de zarar veriyor.”

MÜDÜR YARALANMIŞ

Adının açıklanmasını istemeyen bir Çevik kuvvet polisi, Sabri Çelebi’nin saldırı anını şöyle anlattı: “Çevik kuvvet polisi, göstericilere müdahale ettiği sırada elinde pala bulunan bir kişi ortaya çıktı. Elinde pala taşıyan şahsa bir gösterici ‘Erkeksen gelip vursana lan’ diye bağırdı. Palalı kişi de bu göstericiye doğru koştu. Gösterici kaçtı. Palalı kişi hızını alamadı başka göstericilere de saldırmaya başladı. Bunu gören çevik kuvvette görevli bir müdür
palalı kişiyi yakalamak istedi. Adam palayı salladı ve müdürü elinden yaraladı. Müdür de kendini koruma refleksiyle palalı kişiyi itti. Palalı şahıs olay yerinden kaçtı.”

Polisten telefon: Gel

PALAYLA göstericilere saldırdıktan sonra gözaltına alınan Sabri Çelebi, Şeyhmus Kırmızı, Ahmet Girgin ve Murat Ertik,  dün saat 12.00 sıralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, polise direnme ve kasten yaralama suçlarından tutuklanmaları talebiyle İstanbul 30’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme, şüphelileri, tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı. İfadesinde aylık 10 bin lira kazandığını, evli, 1 çocuklu ve lise mezunu olduğunu belirten Çelebi, şunları söyledi:

Tokat atar gibi vurdum

“İşyerime saldırı olunca ben de müdahale etmek için dışarı çıktım. Göstericiler 2 aydır bizi iş yapamaz hale getirmişlerdi. Saldıranlar arasında bayanlar da vardı. Küfür de ediyorlardı. Bayanlardan biri bana saldırıp beni yaraladı. Ben de onu engellemek için zırhın (pala) ortası ile tokat atar gibi vurdum. Onun dışında hiç kimseye vurmadım. Bu sırada da çevik kuvvet geldi, ‘İçeri geçin’ dedi. Biz de işyerimize girdik. Polise direnmedik. Zaten polisle aramızda herhangi bir sorun yaşanmadı. Daha sonra evime gidip üzerimi değiştirdim. Polis aradı. ‘Gelmen gerekiyor’ dedi.”

PALA KULLANMAMIŞ

Sabri Çelebi’nin işyerinde çalıştığını belirten garson Şeyhmus Kırmızı da “Olaylar çıkınca patronum çok kızdı ve dışarı çıktı. Biz de onu içeri çekmek için dışarı çıktık. Göstericiler bizim işyerimize sandalye ve taş atınca ben de sinirlendim. Yerde bulduğum bir sopayı göstericilere fırlattım. Onlar bize taş ve sandalye attı, yaralandım. Patronum zırh (pala) kullanmadı” dedi. Şoför olduğunu belirten Murat Ertik ise ifadesinde şöyle dedi: “Sabri Çelebi’nin işyerine ziyaret amacıyla gitmiştim. Olaylar başlayınca ben de dışarıya çıktım. Sabri Çelebi ve personeli göstericilerle karşı karşıyaydı. Sopa attılar. Ben de o sopayı aldım. Elimde tuttum. Çelebi ve personeli içeriye girince ben de aracımı otoparka çekmek için gittim. Bu sırada polisler gelip, otomobilimden indirdi.”

PATRONU ÇEKTİM

Çelebi’nin patronu olduğunu belirten garson Ahmet Girgin ise göstericilerin işyerine saldırdığını, bunun üzerine patronunun elinde palayla dışarı çıktığını belirterek, “Ben de ona yardım etmek için dışarı çıktım. Elimde hiçbir şey yoktu. Göstericiler bize sandalye fırlattılar. Taş attılar. Ben de patronumu kolundan tutup içeri çektim” dedi.
Özge EĞRİKAR / İSTANBUL

Babası: Kürt-Türk halkından özür

PALALI saldırganın babası Mahmut Çelebi, “Oğlumun yaptığı kabul edilemez. Kürt ve Türk halkından özür dileriz” dedi. Esnaf olduklarını söyleyen Mahmut Çelebi, bir aydır mağduriyetlerine sebep olan olayların sorumlusunun ise AK Parti hükümetinin politikaları olduğunu dile getirdi. Dicle Haber Ajans’ına konuşan Mahmut Çelebi, şunları söyledi: “Gezi Parkı direnişi başladığı günden bu yana yaşanan polis müdahalelerinin ardından başlayan çatışmalar nedeniyle iş yapamadık. Oğlum da bu sebeple büyük bir bunalıma girdi. AK Parti eğer bunları yapmasaydı ne halk ne de esnaf bu kadar zarar görürdü. Bir ağaç kesen bir insan öldürmüş olur diyorlar. Ama bunlar ağaç kesmeye kalkıyor. Ben de buradaki direnişe destek vermişim. Başta tüm Kürt ve Türk halkından özür diliyorum. Taksim’e çıkan insanlardan özür diliyorum. Bu saldırı en çok benim zoruma gitti, bunun olmaması lazımdı. Keşke yaşanmasaydı.”

Esnafmış

1993 yılından beri Taksim’de iş yapan 29 yaşındaki Sabri Çelebi’nin ailesinin, Talimhane ve Bülbül Mahallesi civarında kafe-restoran, market, butik otel, turizm ve kiralık araç acentesi ve internet kafesi bulunuyor. Sabri Çelebi’nin Talimhane’deki restoranında lokum ve baklavanın yanı sıra döner ve kebap servisi de yapılıyor. Çevre esnafı Sabri Çelebi’nin elindeki palanın restoranda kullanıldığını söyledi. Talimhane’de adının açıklanmasını istemeyen bir esnaf Sabri Çelebi’nin ‘sinirli biri’ olduğunu belirterek, “Buralarda kiralar çok pahalı. Herkes zararda, ancak Sabri’nin saldırısı da doğru değil. Kendisini yıllardan beri tanıyorum. Sanıyorum olayların bir daha patlak vermesiyle sinirlerine hakim olamadı. Çünkü biz turistlerden para kazanıyoruz onlar da buralara gelmiyorlar” dedi.