Güncelleme Tarihi:
Aralarında öğretim üyesi, avukat, mühendis, yazar, işletmeci, oyuncu, ses sanatçısı ve öğrencilerin de bulunduğu grup adına yapılan ortak basın açıklamasında konuşan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Ertan Ersoy, “Çok entresan ve parlak bir fikir olarak ortaya çıkan duran adam bizi Taksim Meydanı'na sürükledi. Sadece göz kapaklarımız oynuyordu ve ağzımızdan tek kelime çıkmıyordu. Bunun dışında hiçbir şekilde slogan atma, yürüme gibi şeyler yoktu. Gözaltına alınma gerekçesi 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet etmek. Biz burada bulunanlar olarak daha önce birbirimizi tanımıyorduk gözaltına alındıktan sonra tanıştık" dedi.
ÖĞRETİM ÜYESİ, AVUKAT VE YAZAR DA VAR
Sessiz eylem sonrası sonrası gözaltına alınan 17 kişi Karaköy Polis Merkezi’ne götürüldü. Gözaltına alınan aralarında öğretim üyesi, avukat, mühendis, yazar, restoran işletmecisi, oyuncu, ses sanatçısı ve öğrencilerinde bulunduğu 17 kişi kimlik tespitlerinin ardından savcının talimatıyla serbest bırakıldı. Polis merkezinde yaklaşık 8 saat süren işlemlerinin ardından serbest bırakılan, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Ertan Ersoy, Yazar Tarık Görgeç, Soner Hoşoğlu, sanatçı Aydan Tunalı, Tasarımcı ve Yazar Zeki İlyas Kızılışık, oyuncu İlhan Atasever, Özkan Kaya, Nihat Durana ortak bir basın açıklaması yaptı.
"SADECE GÖZ KAPAKLARIMIZ OYNUYORDU"
Grup adına ortak basın açıklamasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Ertan Ersoy yaptı.
Ersoy şunları söyledi: “Bizler dün gece duran adam fenomeninden etkilenip bu eylemi çok ilginç olarak değerlendirip Taksim'e gidip duran adamın sağında solunda durmak suretiyle onun pasif direnişine destek olmak amacıyla orada bulunup göz altına alınan insanlarız. Çok entresan ve parlak bir fikir olarak ortaya çıkan duran adam bizi Taksim Meydanı'na sürükledi. Sadece göz kapaklarımız oynuyordu ve ağzımızdan tek kelime çıkmıyordu. Bunun dışında hiçbir şekilde slogan atma, yürüme gibi şeyler yoktu. Sırf bunları yaptığımız için savcılığın talimatıyla emniyet güçleri tarafından göz altına alındık. Gözaltına alınma gerekçesi 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet etmek. Bu bağlamda olay yeri inceleme tutanağı hazırlanmış, ve bu tutanakta bizlerin ‘sabit bir şekilde fiili ve sözlü saldırı olmaksızın ayakta durarak eylemlerine devam görülmüştür’ diyor; bu doğrudur aynen öyle olmuştur" dedi.
"BİRBİRİMİZİ TANIMIYORDUK GÖZALTINA ALINDIKTAN SONRA TANIŞTIK"
Ersoy, “Biz suç işlemedik ancak bu geçersiz gerekçelerle göz altına alındık. Biz sesimiz çıkmadığı için göz altına alınacağımızı hiç düşünerek orada ilginç bir eyleme katılırken, göz altına alındık. Bizler barışçıl bir eylem başlattık ve bu pasif eylemde bile aldığımız cevap gözaltına alınmak oldu. Dün gece toplam 17 kişi orada göz altına alındı. Gözaltına alınanlarda iki kişi avukat olduğu için hemen serbest bırakılırken, bizlere göz altı işlemi uygulandı. 8 saat göz altında kaldıktan sonra parmak izi alınma işlemleri başladığı sırada savcılıktan gelen talimatla serbest bırakıldık. Biz burada bulunanlar olarak daha önce birbirimizi tanımıyorduk gözaltına alındıktan sonra tanıştık. Biz, gözaltındayken polislere, Bizi hukuksuzca karakola getirdiniz. Biz tekrar oraya gideceğiz' dedik" diye konuştu.
"NEDEN GÖZALTINA ALIYORSUNUZ" SORUSUNA "GİDİNCE ÖĞRENİRSİNİZ" CEVABI
Toplantıda söz alan Zeki İlyas Kızılışık da, “Türkiye'nin bir çok yerinde bu duran adam eylemi devam ediyor. Onlar baskıyı artırdıkça bu eylem de çoğalarak sürecek. O zaman onlarda daha çok gözaltı yapacak" dedi.
Soner Hoşoğlu ise, “Biz eşimle birlikte duran adam eylemini öğrendikten sonra eşimle birlikte eyleme destek vermek için Taksim'e geldik. Yarım saat civarında eyleme katıldıktan sonra eşim su almaya gitmişti ve o esnada göz altına alındık. Polislere 'Neden bizi gözaltına alıyorsunuz?' diye sorduğumuzda ‘Gidince öğrenirsiniz’ dediler. Ve bizi karakola götürüp 8 saat gözaltında tuttular" dedi.