Serpil KIRKESER / İSTANBUL (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 2013 17:45
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen Ergenekon Davası’nda mütalaada ’Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenen tutuklu sanık eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon son savunmasını yaptı.
Mahkeme Başkanı Özese’nin "Esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmanızı yapmaya hazır mısınız?" sorusunu Tolon "2 bin 271 sayfalık mütalaa, 123 milyon sayfalık dosya kapsamı, birleştirilen 22 dosya kapsamına karşı 2 saatle kısıtlı sürede savunma yapmam mümkün değil. Ancak bazı beyanlarda bulunacağız" diye cevap verdi. Tolon, "Şayet hala yürürlükte olsaydı idamımı isteyen mütalaaya karşı, toplam iki saat içerisinde savunmamı yapmam istenmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır" diyerek savunmasına başladı.
"TSK KESİNLİKLE BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİLDİR"
"Merasimin bir parçası olarak şeklen savunma hakkı verildi" diyen Tolon, "Yıllarca devlet terbiyesi almış biri olarak makama olan saygım nedeniyle mütalaanın bir parçası olarak gösterilen iddialar hakkında kendimi savumaya çalışıyorum. Esas hakkındaki mütalaada bulunan 3 önemli yanlışı düzelteceğim. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), kesinlikle bir terör örgütü değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızılmaz, çünkü o düşman ordusu ya da mevzii değildir. Darbe ortamı hazırlamak diye bir suç yoktur" ifadesini kullandı.
Mütaalada "Ahmet Hurşit Tolon’un muvazzaf olduğu dönemde de Ergenekon Terör Örgütü içersinde faaliyet gösterdiği" şeklinde bir suçlama yer aldığına dikkat çeken Tolon, "Mütalaadaki bu çarpık bakış açısına göre muvazzaf bir asker 47 yıl terör örgütü içerisindedir yani TSK bir terör örgütüdür. Bu, daha başka nasıl söylenebilir? Nitekim Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’da silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanmadı mı? 26. Genelkurmay Başkanı nasıl bir terör örgütünün yöneticisi olabilir? Bunu tevil etmek için hiçbir sözcük ya da cümle yeterli olmaz. Milletin bağrından çıkmış Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını, sözde Ergenekon Terör Örgütü’nün yöneticileri, üyeleri olarak içerisinde barındıran anayasal bir kurum düşünülebilir mi? Ama, mütalaadaki bakış açısı, maalesef bizi bu vahim ve kabul edilemez sonuca ulaştırıyor. 15-16 yaşlarında yedi sülalesi araştırılarak askeri okullara alınan insanlar nasıl terör örgütü üyesi olur" diye konuştu.
"ALEM KÖR VE SAĞIR, MİLLET DE ZEKA ÖZÜRLÜ MÜ?"
Tolon, "İddia makamı, başka ne diyor, "Bu örgüte mensup olanlar öyle görünmez saklı kişilerdir ki, askeri okullarda yetişir, harp akademilerinde okutulur, silahlı kuvvetler milli güvenlik akademilerinden mezun olur, yurt içi ve yurt dışı sayısız kurslarda teröristlik yöntemleri eğitim ve öğretimi yaptırılır. 30 yıl sonra da general rütbesine terfi ettirilip, orgeneralliğe kadar yükselmesi sağlanır" dedi.
Mütalaada "71 kez sızma, 30 kez TSK’ye sızılma" sözlerinin geçtiğini anlatan Hurşit Tolon "Bu mütalaa ile milletin zekasıyla alay edilmektedir. El insaf. Alem kör ve sağır, millet de zeka özürlü mü? İddianamedeki bu bakış açısını kesinlikle reddediyorum. Suçlamalar kurumu hedef alan suçlamalar" diye konuştu.
"EYLEMSİZ SUÇ OLMAZ"
Sanıkların ’Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ ile suçlandığını anımsatan Tolon, mütalaada yer, zaman ve fiillerin belirtilmediğini söyleyerek, "Kanunsuz suç olmaz, eylemsiz suç olmaz" dedi.
"KRONOMETRE KONTROLÜNDE İPE DOĞRU KOŞULACAK YARIŞ PİSTİNDE MİYİM?"
Mesnetsiz, soyut ve gizli tanık iddialarıyla suçlandığını söyleyen Hurşit Tolon, "Adaleti aradığım mahkeme salonunda mıyım? Yoksa bir final koşusunda, kronometre kontrolünde ipe doğru koşulacak yarış pistinde miyim? Doğrusu, anlamakta güçlük çekiyorum" diyerek 2 saatlik savunma süresini eleştirdi.
"DARBE PLANLARININ ŞAHSIMLA İLGİLİ ARAMALARDA BULUNMADIĞI KANITLANMIŞTIR"
"Sarıkız, Yakamoz ve Ayışığı adı verilen sözde darbe planları, halen daha bende bulunmuş gibi gösterilerek adli makamlar ve kamuoyu yanıltılmaya çalışılmıştır" diyen Hurşit Tolon, "Şahsımla ilgili aramalarda bulunmadığı somut olarak kanıtlanmış, tutanaklarda yer almayan, dosyaya halen imajları dahi sunulmamış, varlığı meçhul bu düzmece deliller hukuken yok hükmündedirler. Tabiri caiz ise hiç ölü CD’nin davası mı olur" diye sordu.
"BANA VERİLEN ROLÜ OYNAMAYI KABUL ETMİYORUM"
Tolon şöyle devam etti:
"İddia makamı kusura bakmasın ama, ben bu bilim kurgu filmini aratmayacak derecede akıldışı, mantıkdışı ve maalesef insanlık dışı senaryoda bana verilen rolü oynamayı kabul etmiyorum, hiçbir zaman da kabul etmeyeceğim. İddianamedeki tespitler bu davanın siyasi dava olduğunu ve ana hedefinin de Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırmak olduğunu kanıtlamaktadır. Genelkurmay eski Başkanları’ndan Hilmi Özkök tanık olarak dinlendiği oturumda hükümete muhtıra verilmesine yönelik herhangi bir öneri teklif ya da değerlendirmede bulunmadığı açıkça beyan etmiştir. Düzmece delillerin dışında dosyada aleyhime kullanılacak somut hiçbir delil yok."