Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Vekili Bülent Arınç, Gezi Parkı olaylarına ilişkin, “İlk olayda çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır o insanlarımızdan özür diliyorum” dedi. Yaşananlardan ders çıkardıklarını, özeleştiri yapacaklarını belirten Arınç, “Kimseyi görmezden gelme lüksüne sahip değiliz. Vatandaşımızla inatlaşmayız. Her bir vatandaşımızın en temel insani hakkı, özgürlüğü, yaşam tarzı bizim sorumluluğumuz altındadır” mesajı verdi.
Arınç, dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le Çankaya Köşkü’nde 45 dakika yaptığı görüşmenin ardından yeni Başbakanlık binasında “Başbakanvekili” olarak basın toplantısı düzenledi. Arınç, Gül’le görüşmesinin ardından, Başbakan Tayyip Erdoğan’la konuşmadığını söyledi. Başbakanvekili olarak görev, yetki ve sorumluluklarını bildiğini, Erdoğan ile de hükümetin tavrını netleştirme önceki gece görüştüğünü kaydeden Arınç, özetle şunları söyledi:
FARKLILIKLARA SAYGILIYIZ
“Polisin gösterilerin ilk zamanlarında ortaya koyduğu aşırı tedbir, haklı olarak tepki toplamıştır. Bununla ilgili incelemeler de idari yoldan başlatılmıştır. Her zaman farklılıklara saygılı olduk ve eşit mesafede durduk. Yaşam tarzları nedeniyle ağır baskılar yaşamış bir kadro olarak büyük bir duyarlılık içinde olduk. Toplumla inatlaşacak bir anlayış içinde olmadık, olamayız. Her bir vatandaşımızın en temel insani hakkı, özgürlüğü, yaşam tarzı bizim sorumluluğumuz altındadır.
GAZ ÇIĞIRINDAN ÇIKARDI
Gezi Parkı’nda yanlış değerlendirme olsa da vatandaşlar meşru, haklı tepkilerini dile getirmişlerdir. Çevreyle başlayan tepkiler farklı boyutlara ulaşmış durumda. Masum tepkiler illegal, marjinal bazı gruplar tarafından kullanılmaktadır. Kendimizi hesaba çekiyoruz, özeleştirimizi yaparız, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gezi Parkı’nda eylemler meşru ve haklı bir şekilde doğdu. Emniyet güçlerimizin gaz kullanmaya başlaması olayları çığırından çıkarmıştır. O ilk olayda, çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır, haksızdır. O yurttaşlarımdan özür diliyorum. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim ama sokaklarda tahribat yapanlar, insanların özgürlüklerine engel olmaya çalışanlara bir özür borcumuz olduğunu düşünmüyorum.
HÜKÜMET DERS ÇIKARDI
Hükümet olarak yaşadığımız olaylardan kendimize göre ders çıkardığımızı rahatlıkla ifade edebiliyorum. Eksiğimiz varsa onu gördük, telafi edeceğiz. Hiç kimseyi görmezden gelmek, duymazdan gelmek lüksüne ve hatasına sahip değiliz. Bir hükümetin kendini bir olaydan sorumlu tutması olağan değildir, zaafiyeti gösterir ama açıkça söylüyorum yanlışlık yapmış olabiliriz. Üslup şüphesiz önemli. Hepimiz yanlış yapabiliriz. Doğru olan, yöneten insanların üsluplarının yumuşak, olgun, kuşatıcı olmasıdır. Kimsenin özel hayatına saldırı mahiyetinde olmayan bir üslup içinde olmamız lazım.
BAS-KONUŞLA TALİMAT
Polisle ilgili idari ve yargı açısında soruşturma yapılıyor. Bazı merkezlerden olayların yönlendirildiğini biliyoruz. Bas-konuş yöntemiyle Amerika’dan, Türkiye’ye talimat yağdıranlar, olayın asıl failleridir. Olayların içinde 11 tane illegal örgüt var.”
Düğün sitemi
Bülent Arınç, basın toplantısında pazar günü İstanbul Yeniköy’de bir dostunun nikâhına gittiğini anlatarak şunları söyledi: “Nikâh şahidiyim, erkek tarafından. Manisalı bir arkadaşımız. Kız tarafı da İstanbul’un en tanınmış ailesi. Şimdi eşimle beraber arabayla girerken, yoldan geçen, Yeniköy’den bahsediyorum, işte tencerelerine vura vura gösteri yapan insanlarımız bizi gördüler. Nikâh kıyılacak, dışarıda gürültüler arttı. Düşünün ki düğün sahiplerini, İstanbul’un en saygın iki ailesi. Düşünün ki düğünün davetlilerini, çok seçkin insanlar. Onların gecelerini heba etmeye kimin hakkı var.”