Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Açıkçası bugün sadece kamu yatırımı açmıyor, tarihe yön verecek bir hazineyi Türkiye’ye kazandırıyoruz. Osmanlı imparatorluğunda iki hazine vardı. Bunlardan ilki devlet gelirlerinin elde tutulduğu hazineydi, ikincisi ise hazine-i evrak denilen belgelerin muhafaza edildiği hazineydi.
"ARŞİVİNİ İNKAR EDEN TARİHİNİ İNKAR EDER"
Cihan devleti Osmanlı tarihi belgeyi çok önemsemiş ona hazine nazarıyla bakmış, hem belgeleri çok iyi tutmuş ve hem çok iyi saklamıştır. Arşiv bir milletin hazinesi olduğu kadar aynı zamanda hafızasıdır. Geçmişi geleceğe taşıyan bir hafızadır. Arşiv kök demektir. Öz demektir. Geçmişi hatırlatan ve onun üzerine geleceği inşa eden kaynak demektir. Arşivini inkar eden tarihini inkar etmiştir. Arşivine sırt dönen inanın ecdadına da sırt dönmüştür.
Maalesef geçmişte bizde bu arşivi yani kökü korumak konusunda gerçekten çok büyük ihmaller yapıldı. Arşiv belgelerimiz adeta değersiz kağıt hükmünde görüldü. Kese kağıdı için pazarlarda satıldı. Bugün bile nereden çıktı bu kağıthane’deki bu yeni bina, işte bu binayı her an su basar gibi bir çok olumsuz kampanyaların içine girenler oldu. Bu ecdada saygısızlıktır diyenler oldu. Bu yaklaşım tarzları çok yanlış.
İşte günlerdir Taksim Meydanı’nda 12 tane ağacın güya koruyuculuğunu yaptıklarını iddia edenlerin yaklaşımındaki sakatlık neyse bu konulardaki tarzda aynı anlamdadır.
Biz ki şu ana kadar 3 milyara yakın fidan ve ağaç dikmiş bir iktidarız. Bakın 3 milyon demiyorum 3 milyar diyorum ve 160 civarında milli park inşa eden bir iktidarız.
Böyle 5 dönüm, 10 dönüm değil hektarlarca. Belediye başkanlığı yaptığım dönemde oralardaki 10 yaş üzerindeki çınar ağaçları bunların hepsi yerel iktidarımızın diktiği ağaçlardır. Bunları yapan bir iktidar çevre düşmanı, ağaç düşmanı olabilir mi?
Biz Taksim meydanının yayalaştırma projesini yapıyoruz yapacağız. Orası bitecek. İki, 1780 yılında üçüncü selim döneminde orada yapılmış olan topçu kışlası CHP zihniyeti daha sonra yıkarak stada çevirmiştir. Orada da aslına nasıl sahip çıkıyorsak biz de orada tarihi kışlayı yapacağız. Afedersiniz çok açık net.
"BİRKAÇ ÇAPULCUNUN HALKIMIZI TAHRİK ETMESİNE SEYİRCİ KALMAYIZ"
Biz birkaç tane çapulcunun, o insana gelip meydana gelip halkımızı tahrik etmesine seyirci kalmayız. Çünkü bu millet bize reyini verirken tarihimize sahip çık diye verdi.
Şimdi biz 300-500 kişi oraya gitti diye köprü inşaatını mı durduralım? Bunlar tünellere tüp geçitlere de karşı çıktılar. Bunların cibilliyetinde bir taş taş üstüne koymak yok.
Efendim Erdoğan diktatör. Ben bu milletin efendisi değilim. Diktatörlük kanımda yok, ben bu milletin hizmetkarıyım. Eğer diktatör arayanlar varsa kendi geçmişlerine baksınlar. Arayanlar varsa işte taksim meydanında ankara’da şurada burada. Esnafın camını çerçevesini indirenler ne adına indiriyor? Bunun hukukla bir alakası var mı? Demokrasiyle bir alakası var mı? Hak mücadelesiyle bir alakası var mı? Kim ödeyecek şimdi onların paralarını? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var burada. Yine kalkacağız oranın camını çerçevesini bu hükümet yapacak.
Bu terör estirenlere destek çıkan CHP zihniyetidir. Bunların meşrebinde bu var. Biz şimdi Taksim’de üç projeyi iç içe yapıyoruz. Orada çevre var, orada tarih var kültür var.
"TAKSİM'E CAMİ DE YAPACAĞIZ"
AKM inşallah yıkılacak. Muhteşem bir opera olarak kültür merkezi olarak onu da yapacağız. Oradan bir ses verdi.
Evet cami de yapacağız. Ben bunun iznini gidip de CHP genel başkanından alacak değilim, birkaç çapulcudan alacak değilim. Bize oy verenler bunun yetkisini verdi zaten.
Birileri çıkıyor. Sayın başbakan bunlar çok tahrik edici oluyor diyor. Benim tahrik etmek gibi bir derdim yok. İki kere iki dört eder, yazın da dört kışın da dört. Bunun adı hakikattir gerçektir. Hakikatleri gerçekleri ters yüz etmeye kimsenin gücü yetmez. Biz onlar adına koşuyoruz. Bu neyi gerektiriyorsa onu yapacağız.