Güncelleme Tarihi:
Hiçbir şeyin onlar için önemi yok.
Hiçbir şeyin!
Ne insanların ne düşündüğünün, ne de neden orada olduklarının!
Ağaçları korumak istemenin bir önemi, bir anlamı yok.
Ne bir ağacın, ne bir kuşun, ne de orada ağaçları kurtarmak için nöbet tutan insanların bir önemi var…
Bu nasıl acıklı bir manzaradır, bu nasıl korkunç bir durumdur!
Geldiğimiz noktanın, artan şiddetin ta nereye dayandığının farkında mısınız?
Hala niye duruyor bu ülkenin aklı selim insanları?
Hala nasıl akın akın dökülmüyoruz sokaklara?
Hala eylemler neden bir minik yerle kısıtlı kalıyor,
Üniversiteler nasıl örgütlenmiyorlar kendi aralarında?
İzmir, Eskişehir, Adana... Birleşin çatır çatır istiyorum.
Herkes sarılsın birbirine, öpüşemeyen elele tutuşsun.
Susmasın artık kimse ne olur!
Dünya’nın neresinde ağaçlar için oturan insanlara böylesi vahim girişilmiştir?
Nasıl dayanır insan bu zalimliğe, ne denir buna?
Ben burada yazarken, içeride televizyon açık.
Çığlıklar var...
Bakamıyorum olanlara.
Utanıyorum desem az. ÇOK utanıyorum.
Orada olamadığım için duyduğum ızdırap apayrı!
Kendimden nefret ettim.
Çocuklarımın yaşgünü osu busu diye salak gibi seyirci kaldım her şeye!
Bana da yazıklar olsun anladınız mı!
İşte böyle gidiyor giden biz bi şeylere bakar ve ertelerken elimizden kayıveriyor!
Orada olamadığım, atılan taş ve biber gazına duvar olan insanların yanında olamadığım için tiksindim kendimden.
Çocuklarıma dönsem desem, kusura bakmayın ben de ağaçların yanında oturucam diye, git anne derlerdi bana!
Ben esas şimdi onlara ne diyeceğim!
Avatar geldi gözümün önüne.
Bi tek filmlerde olur böyle canilik dediğim o sahne resmen gerçek oldu.
O devasa ağaca nasıl kıymıştı gözü dönen insanlar...
O dev ağaç yıkılırken hıçkıra hıçkıra ağlamıştım ben.
Filmdeki ağaca ağladım ben yahu!
Hay salak Yonca!
Sen filmdeki ağaca ağlarken, Gezi parkında ağaçları korumak için buluşmuş iyi insanların üzerine taş atıp biber gazı sıkanlar var ülkende!
Ağaçları seven, korumak isteyen insanlar bela bile okuyamaz ki benim gibiler ben okuyabileyim.
Eğer bu ülkede yandaş insanlar ağaç korumak için oturan güzel insanlara bile biber gazı sıkıp taş atılmasına onay verip göz yumuyorsa ve bizler hala korkuyor, siniyor, susuyorsak,
Hala daha bu adamların samimiyetinden, insanlığından, demokrasi anlayışından, Allah sevgisinden, çalışkanlığından filan objektif olmak adına bahsediyorsak...
Her birimize yazıklar olsun.
Ne objektifliği yahu!
Objektiflik mi kaldı!
Bugüne kadar olan biteni hiçbir zaman zaten kabullenemedimdi, bu saatten sonra ben kendi adıma konuşayım yine, hiçbir şeye objektif filan da bakamam.
Hiçbir zaman korkmadım, hiçbir zaman görüşlerimi de saklamadım.
Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği
Çağdaş
Laik
İlkelerine bağlı
Sporcu
Doğasever
Vatandaşıyım.
Ülkemi, değerlerimi sokakta bulmadım.
Böylesine gözü kapalı satıp yıkıp yakan deviren sökenlere bırakmaya da niyetim yok.
İnsanların seçildikleri gibi seçilemeyeceklerine de inanıyorum.
Geldikleri gibi gidebileceklerine de!
Dahası, azim ve ısrarla, onların bize uyguladıkları gibi değil, insanca, demokratik yolla bunun yapılabileceğine, alınan derslerle ders verilebileceğine de inanıyorum.
Susan, tırsan, kaçan, kazandığı kazanacağı 3 kuruş daha fazla para için sisteme ayak uydurup boyun eğen,
1 ağaca sahip çıkmaktan bile aciz,
Yaptıkları binalar kadar yürekleri de taş kesmiş tüm insanlara da yazıklar olsun e mi!
Yonca
“acı biber”