Nazmiye Demirel'in bilinmeyen yönü

Davetlerde az ve gerektiğinde konuşurdu.

Ama özellikle samimi ortamlarda Nazmiye Hanım’ın çok esprili bir insan olduğuna tanık olurdu yakınları.

Yurt dışına yapılan gezilerde Nazmiye Hanım özellikle Süleyman Bey’e takılır hatta onu kızdıracak espriler yapardı.

Singapur’da bir gezide Türk heyetini dünyanın en büyüğü olarak yapılan havaalanı inşaatını gezdirmeye götürüyorlardı. Hızlı bir motorla denizden giderken büyük bir asma köprünün altından geçiyorduk.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gazetecileri çevresine toplamış geziyle ilgili bilgiler veriyordu.
Birden Nazmiye Hanım Asma köprüyü göstererek “Demirel, Demirel övünüp durma öyle... Bak adamlar ne biçim köprü yapmışlar” dedi.

Demirel kükrer gibi “Biz bunun gibi neler yaptık geliyoruz... Kimse bizim yaptıklarımızı inkar edemez...” diye bağırdı.

Yine bir Uzakdoğu gezisinde el sıkışmaktan Demirel’in elleri şişiyordu. Büyükelçilikteki kokteylde Nazmiye Hanım iki elini göğsünün hizasında birleştirip Uzakdoğulular gibi selam veriyor bir yandan da “Burada böyle yapıyorlar... El sıkışmıyorlar. Demirel sen de böyle yap” diyordu.

Demirel “Olur mu canım... Bizim adetimiz değil bu. Biz el sıkışırız” dedi. Bunun üzerine Nazmiye Hanım “Akşam ellerin şişerse sakın şikayet etme” diye yanıtladı.
Yakınları Nazmiye Hanım’ın ev yaşamında kocasının bütün işlerini bizzat kendisi yaptığını söylerler.  Demirel de o sık sık “Allah razı olsun her hizmetimi görüyorsun, bana çok iyi bakıyorsun. Ben senin hakkını nasıl ödeyeceğim?” diyormuş.

Nazmiye Hanım “Bu dünyada ödemeye vaktin yok.  Artık öbür dünyada ödersin” diye yanıt veriyormuş.�

Tam bir Anadolu yalınlığı içinde olan sınırsız hoşgörü sahibi bir hanımefendiydi.

Mekanı cennet olsun.