Güncelleme Tarihi:
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, CNN Türk’ün canlı yayınında 1 Mayıs’taki polis müdahalesiyle ilgili eleştirilere yanıt verdi. Hüseyin Avni Mutlu, Dilan Alp’in elinde molotof kokteyliyle göründüğü video ekrana geldiğinde şunları söyledi: “Kendisini gizlemesi için, kendisini örtmesi için maske takan kimse, ben bunları milletimin vicdanına şikayet ediyorum. Bu çocukları bu hale getirenleri millete şikâyet ediyorum. Dilan yavrumuzun elindeki molotof kokteyli. ilk günler bu bilgileri geçmediniz. Nasıl dedi medya? “Annesiyle birlikte teyzesine Taksim’e geziye gitmekte olan bir çocuk başından gaz bombasıyla yaralandı” denildi. Annesi yanında var mı Dilan’ın? Yok.
ELLERİNDE SAPAN VAR
(Elinde bilyeyi göstererek) Biz küçükken bu demir bilyelerle oynardık. Şimdi bunu sapanlar atıyorlar. İstanbul’un her tarafı cam ve demir bilyelerle dolu. O çocukların içerisinde, o Dilan kızımızın hemen önündeki çocuğun elinde bir sapan var. Yani bunların elinde sapan var. Bunların elinde molotof var. Şimdi diyorsunuz ki, bir okul öğrencisini bu hale getirdiler. Vali Bey yanlış bilgi veriyor. Ben yanlış bilgi vermiyorum ki. İşte bir gün sonra bütün bilgi ve görüntülerle medyanın önündeyiz. Şimdi bizim çocuklar bu bilyeyi alıp oynaması gerekerirken sapanla polis memuruna atacak, polis memuru beyin ameliyatı olacak. Şu anda hastanede yatıyor polis memuru çocuğumuz. Bunları atan gençler radikal örgüt mensuplarına, polisimiz orada duracak böyle diyecek ki atın ben buradayım. Böyle bir şey var mı? Dünyanın neresinde böyle bir polis teşkilatı var. Ben bu şehrin valisi olarak bir öngörü içesinde başımıza gelebilecekleri, yaşanacak sıkıntıları söylemedim mi? Hepsini tek tek anlattım.
DİLAN'IN YARALANMASININ NEDENİ PROVOKE EDENLER
Bakın marjinallerin gösteri alanına döner dedim, şiddet gününe dönüşür dedim. İşçi kardeşlerimi provoke edenler dedim. Bütün bu yaralıların, Dilan'ın ve Meral'in yaralanmasının nedeni onları provoke edenlerdir, onlara bu çağrıları yapanlardır
FAŞİST İTHAMINI KABUL ETMEM
Biz çocuklara acıyoruz ve seviyoruz. Ben doğru olanı yapan bir idareciyim. Faşist ithamını kabul etmem. Susacak da değilim söyleyeyim. Asıl sıkıntı yaşatanlar benim verdiğim karara riayet etmeyenlerdir. İhtiyaç olmasaydı vatandaşımıza sıkıntı yaşamazdık. Benim verdiğim karara uymazsınız çıkıp meydanlara çağrı yaparsanız bu yaralanmalar ortaya çıkar. Hukuken benim kararımı uygulamak zorundalar. 1 Mayıs'tan önce beni mahkemeye verselerdi, şikayet etselerdi bu vali yürüyüş hakkımızı elimizden aldı diye.''