Güncelleme Tarihi:
İzmir’de yetkileri elinden alınıp Samsun’a atandığında istifa edeceğini açıklayan Gök, “Bakanlık böyle uygun gördü. Arı kovanlarına çomak soktum. Bazı kişilerin yaptığım işler zoruna gitti. Asıl operasyonları yeni yapacaktım” demişti.
Savcı Gök, o dönemde İzmir Valisi Cahit Kıraç ve dönemin AK Parti İl Başkanı şimdi İzmir milletvekili Aydın Şengül’e kadar birçok kişiye daha operasyon düzenleyeceğini açıklamış, mahkemelik olmuştu. İzmir’deki ses getiren operasyonları sonrası bir röportajında ‘Vali’yi de alacaktım’ ifadesini kullanan Murat Gök, İzmir Valisi Cahit Kıraç’la karşı karşıya gelmiş İdari mahkemede 5 bin lira tazminat kazanan Vali Kıraç’ın açtığı dava Yargıtay’dan dönmüş, haberin yayınlandığı gazete 10 bin TL tazminata mahkum olmuştu.
Gök’ün yetkileri elinden alınmadan bir süre önce görevini tam yapamadığı ve kendisine engel olunduğu gerekçesiyle, İzmir’e gelen Başbakan Erdoğan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve üst düzey bürokratlarla görüştüğü iddia edilmişti. Gök, görevden alındığı dönemde izin kullanmış ve Narlıdere’de trafik kazası geçirmişti. Koruma Şube Müdürlüğünde görevli Ahmet Sarıçiçek'in kullandığı otomobil ile Nuri Kavur yönetimindeki otomobil 3 Nisan 2009'da Narlıdere ilçesi otoban gişeleri yakınında çarpışmıştı. Savcı Gök, 20 günlük rapor almıştı.
Helikopterli operasyonu bizzat yürüttü
Savcı Gök, Urla’da görev yaparken, Tapu Müdürlüğü’nde rüşvet operasyonu yaptı. CHP’li belediye başkanının aralarında bulunduğu “Hortum” operasyonuna imza attı. Gök, İzmir’de yedi belediyeye yönelik “Agora”, “Tırpan”, “Anafor”, “Sarmaşık”, “Fare kapanı”, “Turkuaz”, “Horoz”, “Rıhtım”, “Yengeç-1-2” ve “Kumsal 1-2” adları verilen operasyonlar da dahil onlarca operasyon yürüttü. Emniyet müdürü, ağır ceza hâkimi, avukat, cezaevi müdürü, başkomiser, adliye görevlileri ve birçok kamu görevlisi de bu operasyonlardan nasibini aldı. Gök, DHKP ve PKK üyesi olduğu iddia edilen 55 kişiyi tutuklattı. Ergenekon davasında yargılanırken tahliye olan Sami Hoştan da, Tekin Baykal liderliğindeki organize suç örgütüne yönelik “Anafor” operasyonu kapsamında gözaltına alınmıştı. Holywood filmlerini aratmayan bu operasyonda Savcı Gök bizzat helikopterle operasyona kendisi de katılmıştı. Göreve ilk geldiğinde “Kahraman Savcı”, “Süper Savcı” olarak anılan Murat Gök, operasyonların büyümesi, çoğu kesime yönelik operasyonların süreceğini ima etmesi ve medyatik olduğu gerekçesiyle de tepki çekmişti.
Ne dediler?
Dönemin İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sökmen: İzmir’de savcılık yaptığı dönemde önemli konulara el atan, cesaretli yürekli bir savcıydı. Avukatlara yönelik adliye koridorlarında polis takibi de dahil soruşturma yürütmüş ve talihsiz kararlar da vermişti. Benim döneminde eleştiri de alan bir savcıydı. Ama bana göre görevini layıkıyla yapan bir insandı. Zamansız bir ölüm. Her ne olursa olsun, her ne kadar avukat arkadaşlarımızı sıkıntılı hallere sokmuş da olsa benim zamanımda Baro ile iyi ilişkileri vardı. İyi anlarımız da kötü anlarımız da oldu. Kendisine rahmet diliyoruz.
Mahkemelik olduğu dönemin Ak Parti İl Başkanı, İzmir milletvekili Aydın Şengül: Bizim anlayışımıza göre ölenin arkasından konuşmak düşmez. Artık olanların hesabını soracak değiliz. Geçmişi unuttuk, gitti. Ancak Allah’tan rahmet dileyebiliriz.
Arı Kovanı operasyonunu düzenlediği, tutuklanan ve görevden alınan AK Partili Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy: Günahsız insanların hatta annesi cezaevine konan bebeklerin ahı tuttu. Hepsi, beraat etti, bir kişi cezaevinde öldü. Bunun adı ilahi adalet. Allah rahmet eylesin diyemeyeceğiz.
İzmir CHP eski milletvekili, avukat Ahmet Ersin: İnsan olarak üzüldüm. Rahmetli görevini yapan bir savcıydı. Gerçi biraz hukuku ve görev sınırlarını aşıyordu. Neticede vefat etmiş olmasına üzüldüm. O dönem yaptığı işi insan hakları ve hukuk sınırını aşan yönleriyle eleştirmiştim. Samsun’a gitti, bazı rahatsızlıklarını duyuyordum, üzüldüm. Allah rahmet eylesin.
İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş: O dönem başkan değildim fakat hep özel yetkili mahkemelerde görev yapan hakim ve savcıların konumunun tartışmalı olduğunu söyledik. Bu mahkemelerde yapılan soruşturma ve kovuşturmaların hukuka uygun olmadığını, hukuka uygun olmayan soruşturma ve kovuşturmayı yapmak durumunda kalan hakim ve savcıların çok tartışmalı pozisyonlarını anlattık. Savcı Gök, bu anlamda İzmir’de tartışılan bir isim oldu. Onun yaptığı soruşturmalar da hukuka aykırılıklar ve hak ihlallerinin tartışıldığı soruşturmalar oldu. Her kayıp insan kaybıdır ve insan her ölümün arkasından üzülür. Dolayısıyla ben sadece genel olarak özel yetkili mahkemelerde görev yapma olayının, görev yapan savcı ve hakimler için üzüntü ve sıkıntı yarattığına inanıyorum. Bu savcı ve hakimlerin bile büyük üzüntü yaşadığını gösteriyor. Öyle olduğunu düşünüyoruz.