Güncelleme Tarihi:
Oran’ın Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesi şöyle:
“-CHP İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Balbay’ın kızı Yağmur Balbay’ın Norveç Gazetecilik Enstitüsü’nde düzenlenen Özgür Medya Konferansı’na katılması ve burada yaşadıklarını anlatmasından sonra Orta kısım birinci sınıfında okumakta olduğu Ankara Tevfik Fikret Lisesi’nden uzaklaştırıldığı doğru mudur?
- Tevfik Fikret Lisesi tarafından 15 Mart 2013 tarihinden itibaren Yağmur Balbay’a yönelik herhangi bir disiplin işlemi yapılmış mıdır, bu disiplin işleminin konusu nedir, sonucu ne olmuştur?
- 15 Mart 2013 tarihinden itibaren Yağmur Balbay ve ailesi “mobbing” diye tabir edilebilecek bir takım uygulamalara hedef olmuş mudur, sınavlarında özellikle düşük not verildiği, ayrımcılığa uğradığı iddiaları hakkında bakanlığınız tarafından yapılan herhangi bir idari soruşturma bulunmakta mıdır?
- Dönemin ortasında Yağmur Balbay’ın ve ailesinin uğradığı mağduriyeti gidermek için hangi acil önlemleri alacaksınız / aldınız?”
Twitter’dan Bakan Nabi Avcı’ya seslendi
Oran, twitter üzerinden de Bakan Avcıya açık çağrıda bulundu. Yağmur'un gerekirse yeni bir okul bulması için elinden geleni yapacağını bildiren Oran’ın, twitter üzerinden yaptığı Yağmur Balbay ile ilgili açıklamalar şöyle:
“Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'ya açıkça sesleniyorum, bu vicdansızlığa, bu ahlaksızlığa karşı sessiz kalmasın. Bir ortaokul öğrencisi fikirlerinden, düşüncesinden, babasına duyduğu sevgiden dolayı asla cezalandırılamaz. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. 12 yaşındaki bir kız çocuğunun sevgisine, fikirlerine, aydınlık zihnine bile tahammül edemeyen bir iktidar bloğu Türkiye'de huzur yaratamaz. Demokrasinin temeli özgür bireydir, farklı fikirdir, düşünce özgürlüğüdür. Burada kast edilen, iktidar yandaşlığı ile demokrasinin özüdür. Bir gazeteciden terörist, bir milletvekilinden mapus yaratan bir sistem, 12 yaşındaki bir çocuğa da ızdırap çektirecek kadar sınırı aşamaz. İnsanların çocuklarıyla, aileleriyle kavga etmek, onlara da uzanan bir intikam hırsı sağlıklı da değildir, insani de değildir. Milli Eğitim Bakanı bu haksızlığa karşı kayıtsız kalamaz. Hemen müdahalede bulunmalıdır, ilgili okul da gereken açıklamayı yapmalıdır. Herkes kendi vicdanında şunu cevaplandırmak zorunda 12 yaşında bir çocuğun bile haklarını gasp eden bir sisteme demokrasi denir mi? 12 yaşındaki bir çocuğa bile adeta saldıran bir sistemden, adil bir sistem, özgür bir sistem, demokratik bir sistem diye bahsedilebilir mi?”