Güncelleme Tarihi:
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, Çanakkale bölgesindeki batan gemilerin enkazının çıkarılması, hurda ve malzemelerinin toplanıp satılması konusundaki ilk yasal düzenlemenin 1923 yılında yapıldığını hatırlattı.
Batan gemilerin hurdaların çıkarılmasıyla, deniz trafiğine tehlike ve engel yaratan, sığ sulardaki batıkların temizlenmesinin de amaçlandığını dile getiren Atabay, iki aşamalı yapılacak işlemler kapsamında ilk olarak savaş hurdalarının çıkarılması için 1926 yılında İtalyan Fratelli Serra Şirketi ile sözleşme yapıldığını, ikinci aşamada ise hurda satışı için bir yıl sonra Amerikan şirketine izin verildiğini, ancak şirketin bu hakkını 1928 yılında Türkiye'de kurulu Vincent Jermac'a devrettiğini belirtti.
Atabay, batan gemilerin hurdalarını çıkarma hakkı verilen İtalyan şirketinin 1930 yılında iflas ettiğini, bunun üzerine hem çıkarma hem de satış haklarının Vincent Jermac şirketine devredildiğini, iki yıl sonra bu şirketin de taahhüdünü yerine getiremeyince, 23 Aralık 1932'de bütün hakların işin yapılması konusunda taahhütname veren İş Bankası'na geçtiğini kaydetti.
Bakanlar Kurulu'nun 17 Aralık 1937 tarihinde kabul edilen 3284 Sayılı kararla Karabük Demir-Çelik Fabrikaları'nın demire, askeri fabrikaların her türlü maden hurdasına ihtiyacı bulunduğu gerekçesiyle savaş hurdalarının yurt dışına satışının yasakladığına işaret eden Atabay, 1. Dünya Savaşı sırasında batırılan gemilerin tekrar çıkarılması çalışmalarına 1950 yılında başlandığını anlattı.
Atabay, Menderes hükümetinin 1952 yılında, Hazine tarafından satışı yapılacak her türlü maden hurdalarında sınırlama ve ihracat yasaklarının kaldırılması amacıyla 20 Mayıs 1952 tarihinde Bakanlar Kurulu kararnamesi çıkardığını, 14 Mayıs 1955 tarihindeki 4/5098 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile de Marmara Denizi ve Çanakkale bölgesindeki batık gemilerin yeniden çıkarılmasına izin verildiğine işaret etti.
Söz konusu kararnamede, “Marmara Denizi ve Çanakkale bölgesinde batık gemilerle denize düşmüş şeylerden çıkarılacak hurdaların, bu hususta tahdit ve ihraç memnuiyeti (yasaklık) vazeden kararname hükümlerinden istisnaen, harice ihracına müsaade olunması” ifadesinin yer aldığına işaret eden Atabay, bu ifadeyle sadece batan gemi ve denizaltılara değil, denizde bulunan top ve top mermilerinin de çıkarılmasına izin verildiğinin anlaşıldığını bildirdi.
1957'de batıkların çıkarılmasına başlandı
Şirketin, 1957 yılının ilk aylarında İzmit Körfezi, Marmara Denizi ve Kuzey Ege'deki batık gemileri çıkarmak için Adnan Menderes hükümetinden izin aldığını anlatan Atabay, şöyle konuştu:
“Batıkları çıkarmak amacıyla 15 ton kapasiteli 'Edith' isimli yüzer vinç, 'Denbarkheit' yükleme gemisi, 150 tonluk 'Wilida' yük ve depo gemisi, 'Fortuna' dalgıç motoru ve 'Lisa I' gemisi Türkiye'ye getirilmişti. Batı Almanya tebaasından 'Lisa Blumenau' tarafından Türkiye'ye getirilen 'Lisa I' adlı 90 grostonluk algarna, 28 Temmuz 1957 tarih ve 3857 sayılı geçici ithal beyannamesiyle batık gemilerin çıkarılması amacıyla İstanbul gümrüğünden giriş yapmıştı. Çanakkale bölgesindeki batıkları çıkarma çalışmaları, 1957 yılının yaz aylarında başladı. Aynı anda birkaç yerde yapılan çalışmalar oldukça dikkat çekiciydi. Hem Çanakkale Boğazı hem de Gökçeada açıklarında çalışmalarda bulunuldu.”
Atabay, 1957 yılının temmuz ayında bir kısmı Çanakkale Boğazı'ndaki batıklardan çıkarılan, bir kısmı da karadaki tabya ve bataryalardan elde edilen tarihi topların, İtalya'ya satılmak üzere Ortaköy'de bir depoda bulunduğunun anlaşıldığını belirterek, “Durumun o dönemde basına yansıması üzerine, Milli Savunma Bakanlığı duruma müdahale etmiş ve Başbakanlığa konuyla ilgili rapor sunmuş, satışlara bazı tarihi kıymeti olan topların da karıştığının anlaşılması üzerine duruma müdahale edilmiş ve bunlar geri alınarak Maliyece yerine hurda demir verilmiştir” bilgisini verdi.
Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, geri alınan batık gemi parçaları ile karadaki tabya ve bataryalardan elde edilen topların, İstanbul'daki Askeri Müze'ye teslim edilerek, burada koruma altına alındığını kaydetti.