Güncelleme Tarihi:
Tam da bugün öğle saatlerinde sokağımın aşağısında birisi bu cümleyi kurdu: Ama iznimiz var!
İzin aldığı şey, sokaktaki kaç yıllık ağaçları budama, daha doğrusu kuşa çevirme görevi.
Beyoğlu Belediyesi'nden izin aldığını söylüyordu bu kişi. Ve Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde çalıştığını...
İsmini sordum, yanıt vermedi. Kafasındaki şapkaya istinaden, "Şapkalı adam dersiniz, onlar beni bilir" dedi.
Şapkalı adam konuşmasına şöyle devam etti:
"Civardaki komşular istemiş bu kesimi. Hem bu ağacı onlar dikmiş".
Vatandaş hem dikiyor hem de kafasına göre kuşa çevirtiyor ağacı yani, oldu!
Vatandaşın kesimi ne için istediği belli: Ağaçların dalları manzaralarını kapattığı için!
Az ötede bir tane de incir ağacı var, onu tamamen kesiyor şapkalı adam ve ekibi.
Şapkalı adam bu kez tuhaf bir açıklama yapıyor:
"E ne demişler, ocağıma incir ağacı ekme. Bu ağacın kökleri bu apartmanın kanalizasyon borularını tehdit ediyormuş, apartman halkı istedi, biz de kesiyoruz".
Bir sürü soru takılıyor kafama:
1. Mahalledeki ağaçların sahibi kimdir? Topluca hepimizin değil midir? Yoksa yirmi yıl önce o ağacı dikmiş olan kişi ağaç hakkında her türlü hakka sahip midir?
2. Belediye elemanları kendisine yapılan işlemle ilgili soru soran vatandaşa, sadece "İznimiz var" demekle yetinmeli midir? Hani izin kağıdın? Resmi belgen?
3. Ağaç budamakla kuşa çevirmek arasındaki ince çizgi nerede başlar, nerede biter? "Bu ağaç önümü kapıyor" diyen mahalleli aynı hassasiyeti "Bu apartman önümü kapatıyor, yıktırın, budayın" diyebilmekte midir?