Güncelleme Tarihi:
Toplantıya yakınları öldürülen aileler de katılarak hikayelerini anlattı ve katiller için en ağır cezaların verilmesini istedi.
Bir tokatla başlıyor her şey
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Taşkışla binasında gerçekleştirilen toplantıda platform üyeleri olan avukatlar kadınların şiddet karşısında adım adım ne yapılacaklarını anlattı. İki yıl önce kocasından şiddet gören ve o zorlu süreci atlattığını belirten öğretmen Figen G. şiddetin zengini fakiri güzeli çirkini olmadığını belirterek gözyaşları içerisinde şunları anlattı: “Şu an da burada bulunuyorsam şanslı olduğum içindir. Bir tokatla başlıyor her şey. Önce yüzünüze iniyor sonra yüreğinize. Boşanmayı düşünürken ikincisi daha ağır ve aşağılayıcı geliyor. Çevreniz size destek olacağına ‘senin annen hiç mi şiddet görmedi’ diye sizi ikna etmeye çalışırlar. O insana kefil bile olurlar. İnsan olduğunuz için inanmak istersiniz. Ama bunun boş olduğunu iki hafta sonra anlarsınız. Şiddetin dozu her seferinde artar. Sonra dayanamaz ve karar verirsiniz. Zorlu bir süreçtir ama hiçbir süreç o evin içinde yaşanan kabustan daha korkunç olamaz. Size tek bir insan destek olup elini verir o da anneniz. Bugün hayattaysam, nefes alıp veriyorsam annemin çabaları sayesindedir.”
Figen G. annelere seslenerek kızlarını meslek sahibi yapmalarını, şiddet gördüklerinde destek olmalarını ve erkek çocuklarını şiddet sever yetiştirmemeleri gerektiğini belirtti.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan platformun Türkiye Temsilcisi Gülsüm Kav geçtiğimiz yıl yürürlüğe giren kanunda boşluklar olduğunu, kanunun nasıl uygulanacağının tam olarak bilinmediğini ve bu süreçte de birçok kadının hayatını kaybettiğini açıkladı. Kav, kanunun nasıl uygulanacağını gösteren ve ocak ayında çıkan yönetmelik için çok uğraştıklarını dile getirerek “Artık herkesin görevi belli. Ancak kadınlar bu kanundaki haklarını bilmiyorlar. Bizim görevimiz kadınlara haklarını anlatmak.” dedi.
Ölümler gerçekleşmeden engellenmeli
Gülsüm Kav konuşmasına şöyle devam etti: “Kadınlar istedikleri gibi giyinmek, mutsuzlarsa ayrılabilmek istiyorlar. Kadınlar, kendi kaderlerini çizmesine ayak direyen erkekler tarafından aramızdan koparılıyorlar. Ve devlet buna seyirci kalıyor. Devlet cinayeti işleyen erkeğe bir kınama yapmadan aileyi koruyamaz. Devletin tüm kurumları seferber olmadır. Bizim birinci meselemiz ölümler gerçekleşmeden engelleyebilmek. Ve kaybettiğimiz kadın kardeşlerimiz için de adaleti sağlayabilmek. “
İşiniz değiştirilebiliyor
Toplantıda konuşan avukat Gökçesu Özgül ise yeni yönetmelik hakkında açıklamada bulundu. Gökçesu Özgül şunları söyledi “Şiddet görüyorsanız koruma talep edin. En yakın kolluk görevlilerine, savcıya, aile mahkemesine, valiliğe ve ya kaymakamlığa başvurun. Barınma yeri sağlanması konusunda da yardım ediliyor. Koruma kararını veren makam sosyal tesise kolluk refakati ile gönderiyor. Koruma kararınızı aldığınızda size şiddet uygulayan kişi o evden uzaklaştırılıyor. Korunmak istenen kişinin iş yeri değiştirilebiliyor. Kamu alanında çalışanlar değil maalesef özel sektörde çalışanların işi değiştirilebiliyor.
Avukat Özlem Sevinçli ise bütün korunma sürelerinin 6 ay olduğunu dile getirerek “Süre bitmeden de süreyi uzatabilirsiniz. Çünkü sürenin bitmesini bekleyip o gün davranan çok fazla kadın katili var.” dedi.
Kimlik bilgilerinizi değiştirebilirsiniz
Özlem Sevinçli yönetmeliği anlattığı konuşmasına şöyle devam etti: “Şiddet uygulayan size hiçbir şekilde iletişim aracıyla da ulaşamaz. Gizlilik korumanın en önemli unsurlarından biri olduğundan kimlik bilgilerinin değiştirilmesi mümkündür. Ölüm tehdidi alıyorsanız kimlik bilgilerinizin ve adres bilgilerinizin değiştirilmesini isteyin. Geçici maddi yardım için başvurursanız asgari ücret, şiddeti önleme ve izleme merkezleri (ŞÖNİM) aracılığıyla size ulaştırılıyor. Nafaka için de illa dava açmanız gerekmiyor. Bu kanun sayesinde talep ettiniz anda size nafaka bağlanabilir. Rehberlik ve danışmanlık hizmetinden ve hukuki hizmetten yararlanabilirsiniz. Koruma sadece şiddet göreni değil, varsa şiddet görenin çocuklarını da kapsar. Şiddet gösteren kişinin silahı varsa kolluk görevlisi olsa dahi silahına el konacaktır. Psikolojisi bozuksa rehabilite edilecektir.”