Güncelleme Tarihi:
8 MADENCİ HAYATINI KAYBETTİ
Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü kömür ocağında 'Ani metan gazı püskürmesi' (degaj) sonucu oluşan göçükte 8 maden işçisi yaşamını yitirdi. Kurtarma çalışmaları sırasında bir madenci de ocaktan ağır yaralı çıkarıldı.
KARA FACİANIN FOTOĞRAFLARI
HAYATINI KAYBEDEN İŞÇİLER ÇIKARILDI / WEB TV
KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
Türkiye Taş Kömürü (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında metan gazının açığa çıkması nedeniyle hayatını kaybeden 8 işçinin isimleri belli oldu.
BAKAN ÇELİK: SORUŞTURMA BAŞLATILDI |
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ani metan gazı püskürtmesi sonucu oluşan göçükte 8 maden işçisinin yaşamını yitirdiği TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü maden ocağında incelemelerde bulundu. Toplantının ardından açıklama yapan Bakan Çelik, kazanın, taşeron firma Star İnşaat Ticaret A.Ş.’nin kömür üretimi öncesi hazırlık çalışması yaptığı yerin 630 metre altındaki galeride meydana geldiğini söyledi. Bakan Çelik, kazada yaralanan 1 işçinin hastanede tedavisinin sürdüğünü, 5 işçinin cesetlerinin çıkarıldığını kaydetti. Bakan Çelik, yaklaşık 1500 ton kömür yığınının altında olduğu tahmin edilen 3 işçiyi kurtarma çalışmalarının ise sürdüğünü bildirdi. Bakan Çelik, olayla ilgili soruşturmanın başlatıldığını, bu konuda idari, teknik ve hukuki çalışmaların sürdüğünü söyledi. 5 EKSİKLİK TESPİT EDİLMİŞ, PARA CEZASI UYGULANMIŞ Bakanlık olarak riskli tüm iş kollarında denetimleri sürdürdüklerini belirten Bakan Çelik, ilgili taşeron firma ve müessesede de 16 Kasım 2012’de teftiş yapıldığını söyledi. Bakan Çelik, "Bu teftişte 5 eksik husus tespit edilmiş, bu eksikliklerin giderilmesiyle ilgili gerekli uyarılar yapılmış. Özellike hazırlık çalışmaları dahil tüm çalışmaları kapsayan müstakil bir sağlık güvenlik dökümanı oluşturmaları ve risk değerlendirmesi yapılması istenmiş. Ayrıca idari para cezaları da ilgili şirkete müeseseye kesilmiş. Bunlar rutin işler. Ama giden can geri gelmiyor" diye konuştu. |
AMCA BABAM NEREDE
Ölen işçilerin yakınları ocak önüne akın etti. Bunlardan biri de 13 yaşındaki Doğukan Sarı’ydı. Ocak girişinde babasını arayan Sarı, gözyaşları arasında yetkililerden babası Mustafa Sarı’yla ilgili bilgi almaya çalıştı. Mustafa Sarı’nın, olaydan sonra ocağın başka bir bölümünde mahsur kalan ve sağ çıkarılan 6 işçiden biri olduğu belirlendi. Bülent Ecevit Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde kontrol amaçlı tutulan baba Sarı’nın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Sarı, “Çıkartıldıktan sonra oğlumu görünce sevindim. Umudu kesmiştim. Aşağıda çocuklarım aklıma geldi’’ diye konuştu.
KAR NEDENİYLE İŞE GİDEMEDİ, KURTULDU
Zonguldak’ın merkeze bağlı Çalca Köyü’nde oturan maden işçisi Ramazan Ardıç, yoğun kar yağışı nedeniyle köy yolu ulaşıma kapanınca dün sabahki vardiyasına gitemedi. Bunun üzerine 10 kişilik ekip, 9 kişi olarak ocağa indi. Öğle saatlerinde birlikte çalıştığı 8 arkadaşının öldüğü, 1 arkadaşının da ağır yaralı kurtulduğu haberini alan Ardıç ve yakınları buruk sevinç yaşadı. Taşeron firma yetkilisi, “Ramazan işe gelseydi belki o da ölecekti” dedi.
1992’DE 263 MADENCİ ÖLMÜŞTÜ
Kozlu Üretim Bölgesi’nde 8 işçinin can verdiği kömür ocağında, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun 150 yıllık tarihinde en büyük felaket yaşanmıştı. 3 Mart 1992’de grizu patklamasında büyük bölümü yanarak 263 madenci yaşamını yitirmişti. 21 yıl önceki bu faciadan sonra ocakta can kayıplarının yaşandığı kazalar olmuştu.
'MASKELERİ YANINDAYDI'
Kazanın yaşandığı galeride 27 işçinin çalıştığını ve bunlardan 9’unun olayda etkilendiğini vurgulayan Bakan Çelik, işçilerin maske ve kişisel koruyucu donanımlarıyla ilgili bir sorunlarının bulunmadığını kaydetti. Bakan Çelik, işçilerin maskelerinin yanında olup olmadığı yönündeki soruya, "Maskeli oldukları ifade ediliyor, maskeler yanında. Ama bu ani degajın oluşturduğu atmosferi de şu anda tahmin edemiyoruz. O ani olay ile maskenin kullanımının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda teknik heyet bilgiyi sunacak" dedi.
TAŞERONLAŞMA SORUNU
Bakan Çelik, 17 Mayıs 2010’da TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağındaki grizu faciasında da taşeron firmada çalışan 30 işçinin öldüğünün hatırlatılması üzerine şöyle dedi:
"Asıl işveren, alt işveren netice itibariyle hepsi işveren. Asıl olan kurallara uygun üretimin, kurallara uygun çalışma ortamının olup olmadığı. İş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulup uyulmadığıdır. Bu kazalara böyle bakmak gerek. Sistem boyutu ayrı bir şey. Alt işveren nerede nasıl olmalı, bu bizim mutfakta çalıştığımız zor bir konu. Siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar ve işverenlerle birlikte yürüttüğümüz bir çalışma. O işin bugünkü boyutu değil. O çalışmamızı sürdürüyoruz. Ama alt işveren de asıl işveren de olsa kurallara uyulup uyulmadığı önemlidir. İncileme de bu yönde."