MHP Grup Başkanvekili Vural'dan açıklama
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2013 16:36
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Hükümet'in terörle mücadelesini eleştirirken, “AKP terörle mücadeleden vazgeçti, müzakere başlattı ve bugün İmralı'da bir mütareke dönemine girdi” dedi. Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, milletvekillerinin İmralı'da terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşmesini değerlendirdi.
AK Parti Hükümeti'nin getirdiği bu safhanın tarihe kara leke olarak yansıyacağını savunan Vural, '(Teröristlerle yan yana, yanak yanağa gelenlerle ne konuşacağım) diyen Sayın Başbakan şimdi, 'terörist başıyla da sizi kucaklaştırayım' demiştir. Şimdi o sözlerin ne anlamı var?” dedi.
Oslo'da verilen sözlerin hayata geçirilmesi için İmralı ile “mütareke görüşmesine” başlandığını iddia eden Vural, bu süreç içinde “İmralı'nın muhatap alınmasını meşrulaştıran” Anamuhalefet Partisi'nin de bu görüşmelere katılmak isteyebileceğini ileri sürdü.
Açlık grevlerinin bir oyun olduğunu daha önce söylediğini anımsatan Vural, şimdi bu oyun üzerinden yeni bir oyunla, terör örgütü PKK'nın istek ve arzularının meşrulaştırılacağı bir döneme doğru gidildiğini iddia etti.
Vural, şöyle devam etti: “AKP, bugün BDP'nin dediği noktaya gelmiştir. '(PKK terör örgütüdür) demeyen, (muhatap İmralı'dır) diyen biriyle ne görüşeceğim?' diyen AKP, bugün doğrudan doğruya İmralı'yı muhatap almış ise AKP ve BDP'nin ortak noktada buluştuğu gayet açıktır. AKP, siyasi temsilciler aracılığıyla terör örgütü ile doğrudan doğruya görüşüyor. BDP'nin gösterdiği adresi AKP muhatap almıştır, AKP'nin muhatabı hem İmralı hem BDP'dir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ın dinlenmesi gibi önemli milli güvenlik zafiyetin oluştuğu; bir takım bilgilerin, bir takım devletlerin elinde olabileceği yorumlarının yapıldığı bir süreçte acaba Sayın Başbakan'ı İmralı'ya götüren hangi mecburiyet, hangi mahkumiyet, hangi bilgi ve zaaflardır? Kimler bu süreci dayatmaktadır? Kimin elinde ne kozlar vardır? Nerelere, ne sözler verilmiştir? Yapılmak istenen nedir? Başkanlık arzusu ile yanıp tutuşan Sayın Başbakan, kimlerle dans etmektedir? Terörle mücadelede AKP terazisinin bir kefesinde TSK, bir kefesinde PKK vardır ve PKK ağır basmaktadır. Bir kefesinde terörle mücadele bir kefesinde teröristler vardır ve teröristler ağır basmaktadır. Bir kefesinde birlik, bütünlük, kardeşlik, bir kefesinde bölücülük ve ırkçılık vardır; maalesef bölücülük ve ırkçılık bu terazide ağır basmaktadır.
Geçen sene Oslo ile ilgili savcılığın soruşturma başlattığı dönemde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ gözaltına alınmıştı. Şimdi İmralı ile görüşmelerin arifesinde yine Genelkurmay Başkanı gözaltına alınıyorsa, bu terazinin kefelerinin birine kimin, diğerine kimin konulduğunu görmek mümkündür.”
“İmralı'da mütareke dönemi”
Oktay Vural, AK Parti Hükümeti'nin terörle mücadeleden vazgeçtiğini, müzakere başlattığını ve bugün İmralı'da bir mütareke dönemine girdiğini, bu dönemi belirleyecek olan görüşmelerin Oslo'da paraflandığını iddia etti.
Vural, şunları kaydetti: “Şark meselesi adı altında Sevr'i dayatanlara karşı milletimiz bir mücadele sürdürmüş ve bu mücadele neticesinde Anadolu'yu küçültmek isteyenlere karşı halk zafer kazanmıştır. Bugün bu oyunun bir perdesiyle, Kürt kökenli insanlarımızı milletimizden, devletimizden kopartma çabasıyla son hamle yapılmaktadır. Sevr'de büyük Kürdistan adı altında devletimizi parçalama senaryolarını başarıya ulaştıramayanlar, bugün siyasal çözüm adı altında, 'analar ağlamasın' adı altında maalesef Kürt kökenli insanlarımızı devletimizden, milletimizden koparmak istemektedirler.
Devletimiz ve milletimiz, son hamleyle yeni bir bölünme ve ayrıştırma sürecine sokulmuştur. AKP Hükümeti, Erzurum Kongresi'nde aldığımız kararların hilafına, maalesef devleti ve milleti küçültme operasyonunun gerçekleştirmeye devam etmektedir.”
“Adalarla buluşma ayarlanıyor”
Oktay Vural, kürsüye astığı beyaz bayrağı göstererek, “AKP terör ve bölücülüğe karşı teslim olmuş, beyaz bayrak çekmiştir” dedi. Kürsüdeki Türk bayrağını eline alan Vural, “Biz Türk milletinin egemenliğini, kültürünü, milli kimliğini, iradesini her yerde daim kılacağız. Ay yıldızlı bayrağın ilelebet egemen olacağını ifade ediyoruz. Beyaz bayrak çekenlere karşı Türk milletini birlik, bütünlük çerçevesinde, ay yıldızlı bayrağına sahip çıkmaya davet ediyorum. Beyaz bayrakçılara karşı ay yıldızlı bayrağımız yine zafer ve gururla dalgalanacaktır” diye konuştu.
Hükümete seslenen Vural, “Bu yol yol değildir. Terör örgütünün belini kırmıyorsunuz. Terör örgütü dayatıyor Irak'ta Barzani'yi muhatap alıyorsunuz, Suriye'de yeni bir Kürdistan oluşturuyorsunuz. Bu yönüyle bakıldığında Hükümet, büyük Kürdistan projesinin önünü açan adımları Türkiye'de de gerçekleştirmek için adeta siyasal çözüm adı altında adımlar atıyor. Bir yandan PKK'lı militanlarla kucaklaşan BDP'liler için fezleke hazırlanıyor, diğer yandan PKK'nın eli kanlı lideriyle de adalarla buluşma ayarlanıyor” dedi.
Vural, “AK Parti'nin bürokratik oligarşisiyle bazı makam ve mevkileri işgal edenlerin” kanunların dışında adım attığı zaman, bunu hesabının sorulacağını unutmaması gerektiğin ifade etti.
Oslo'da verilen sözlerin hayata geçirilmesi için İmralı ile “mütareke görüşmesine” başlandığını iddia eden Vural, bu süreç içinde “İmralı'nın muhatap alınmasını meşrulaştıran” Anamuhalefet Partisi'nin de bu görüşmelere katılmak isteyebileceğini ileri sürdü.
Açlık grevlerinin bir oyun olduğunu daha önce söylediğini anımsatan Vural, şimdi bu oyun üzerinden yeni bir oyunla, terör örgütü PKK'nın istek ve arzularının meşrulaştırılacağı bir döneme doğru gidildiğini iddia etti.
Vural, şöyle devam etti: “AKP, bugün BDP'nin dediği noktaya gelmiştir. '(PKK terör örgütüdür) demeyen, (muhatap İmralı'dır) diyen biriyle ne görüşeceğim?' diyen AKP, bugün doğrudan doğruya İmralı'yı muhatap almış ise AKP ve BDP'nin ortak noktada buluştuğu gayet açıktır. AKP, siyasi temsilciler aracılığıyla terör örgütü ile doğrudan doğruya görüşüyor. BDP'nin gösterdiği adresi AKP muhatap almıştır, AKP'nin muhatabı hem İmralı hem BDP'dir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ın dinlenmesi gibi önemli milli güvenlik zafiyetin oluştuğu; bir takım bilgilerin, bir takım devletlerin elinde olabileceği yorumlarının yapıldığı bir süreçte acaba Sayın Başbakan'ı İmralı'ya götüren hangi mecburiyet, hangi mahkumiyet, hangi bilgi ve zaaflardır? Kimler bu süreci dayatmaktadır? Kimin elinde ne kozlar vardır? Nerelere, ne sözler verilmiştir? Yapılmak istenen nedir? Başkanlık arzusu ile yanıp tutuşan Sayın Başbakan, kimlerle dans etmektedir? Terörle mücadelede AKP terazisinin bir kefesinde TSK, bir kefesinde PKK vardır ve PKK ağır basmaktadır. Bir kefesinde terörle mücadele bir kefesinde teröristler vardır ve teröristler ağır basmaktadır. Bir kefesinde birlik, bütünlük, kardeşlik, bir kefesinde bölücülük ve ırkçılık vardır; maalesef bölücülük ve ırkçılık bu terazide ağır basmaktadır.
Geçen sene Oslo ile ilgili savcılığın soruşturma başlattığı dönemde Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ gözaltına alınmıştı. Şimdi İmralı ile görüşmelerin arifesinde yine Genelkurmay Başkanı gözaltına alınıyorsa, bu terazinin kefelerinin birine kimin, diğerine kimin konulduğunu görmek mümkündür.”
“İmralı'da mütareke dönemi”
Oktay Vural, AK Parti Hükümeti'nin terörle mücadeleden vazgeçtiğini, müzakere başlattığını ve bugün İmralı'da bir mütareke dönemine girdiğini, bu dönemi belirleyecek olan görüşmelerin Oslo'da paraflandığını iddia etti.
Vural, şunları kaydetti: “Şark meselesi adı altında Sevr'i dayatanlara karşı milletimiz bir mücadele sürdürmüş ve bu mücadele neticesinde Anadolu'yu küçültmek isteyenlere karşı halk zafer kazanmıştır. Bugün bu oyunun bir perdesiyle, Kürt kökenli insanlarımızı milletimizden, devletimizden kopartma çabasıyla son hamle yapılmaktadır. Sevr'de büyük Kürdistan adı altında devletimizi parçalama senaryolarını başarıya ulaştıramayanlar, bugün siyasal çözüm adı altında, 'analar ağlamasın' adı altında maalesef Kürt kökenli insanlarımızı devletimizden, milletimizden koparmak istemektedirler.
Devletimiz ve milletimiz, son hamleyle yeni bir bölünme ve ayrıştırma sürecine sokulmuştur. AKP Hükümeti, Erzurum Kongresi'nde aldığımız kararların hilafına, maalesef devleti ve milleti küçültme operasyonunun gerçekleştirmeye devam etmektedir.”
“Adalarla buluşma ayarlanıyor”
Oktay Vural, kürsüye astığı beyaz bayrağı göstererek, “AKP terör ve bölücülüğe karşı teslim olmuş, beyaz bayrak çekmiştir” dedi. Kürsüdeki Türk bayrağını eline alan Vural, “Biz Türk milletinin egemenliğini, kültürünü, milli kimliğini, iradesini her yerde daim kılacağız. Ay yıldızlı bayrağın ilelebet egemen olacağını ifade ediyoruz. Beyaz bayrak çekenlere karşı Türk milletini birlik, bütünlük çerçevesinde, ay yıldızlı bayrağına sahip çıkmaya davet ediyorum. Beyaz bayrakçılara karşı ay yıldızlı bayrağımız yine zafer ve gururla dalgalanacaktır” diye konuştu.
Hükümete seslenen Vural, “Bu yol yol değildir. Terör örgütünün belini kırmıyorsunuz. Terör örgütü dayatıyor Irak'ta Barzani'yi muhatap alıyorsunuz, Suriye'de yeni bir Kürdistan oluşturuyorsunuz. Bu yönüyle bakıldığında Hükümet, büyük Kürdistan projesinin önünü açan adımları Türkiye'de de gerçekleştirmek için adeta siyasal çözüm adı altında adımlar atıyor. Bir yandan PKK'lı militanlarla kucaklaşan BDP'liler için fezleke hazırlanıyor, diğer yandan PKK'nın eli kanlı lideriyle de adalarla buluşma ayarlanıyor” dedi.
Vural, “AK Parti'nin bürokratik oligarşisiyle bazı makam ve mevkileri işgal edenlerin” kanunların dışında adım attığı zaman, bunu hesabının sorulacağını unutmaması gerektiğin ifade etti.