Cansu ÇAMLIBEL
Oluşturulma Tarihi: Kasım 29, 2012 00:00
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert ile Boğaziçi Gençlik Konferansı vesilesiyle buluştuk.
Büyükelçi Ripert, sohbetimiz sırasında Ankara’da baÅŸta AB Bakanı Egemen Bağış olmak üzere yetkili ağızların vize konusunda AB tarafını suçlayan açıklamalarının yanıltıcı olduÄŸunu savundu. Fransa CumhurbaÅŸkanı François Hollande’ın lise yıllarından beri arkadaşı olan Ripert, Hollande ile ne kadar yakın oldukları sorusunu yanıtlamadı, ama Paris’in Türkiye konusundaki hazırlıklarına yönelik ipuçları verdi. Büyükelçi Ripert, ÅŸunları anlattı:Â
Türkiye’deki Schengen vize başvurularının ortalama yüzde 95’inden fazlasına vize veriliyor. İşadamları ve akademisyenler gibi gruplar için bu rakam daha da yüksek. Zaten 74 milyonluk Türkiye nüfusunun sadece 8 milyonunda pasaport var. Bunun 1 milyonu da yeşil veya gri pasaport sahipleri, yani vizeden zaten muaflar. AB vize verme koşullarını daha da iyileştirmenin yollarını arıyor, bunun için Türkiye’nin de yapıcı olması gerekecektir.
AB sınırları içinde tespit edilen yasadışı göçmenlerin yüzde 80-90’ı AB üyesi ülkelere Türkiye üzerinden geçiş yaparak ulaşmaktadır. Ege Denizi’ndeki göç baskısı artmaktadır. Bu güzergâh göçmenlerin güvenliğine ilişkin ek bir risk teşkil etmektedir. Son dönemde AB’nin karşılaştığı diğer bir konu da Suriye’den gelen göçmenlerdir. Bunlardan bazıları vizesiz serbestçe Türkiye’ye gelebilmekte ve bazen Türkiye üzerinden AB ülkelerine geçmeye çalışmaktadır. Ekim 2012’de Almanya 900 kadar, İsveç ise bu yıl 5 binin üzerinde Suriyeli sığınmacıyı kabul etmiştir. Bunların önemli bir kısmı Türkiye’yi geçiş ülkesi olarak kullanmıştır.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın katılım müzakerelerinin devamına bağlı bir tutumu var. Biliyorum ki ekibi şimdiden, ‘dondurulmuş’ başlıklarda ilerleme kaydedilmesi için formül arayışında. Şunu da unutmayalım: Rekabet, kamu alımları, sosyal politika ve istihdam konusundaki 3 fasıl Türkiye açılış kriterlerini karşılamak için gereken adımları atarsa açılabilir. Henüz bu adımları atmayan Türkiye’dir.