Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Daily News’den Vercihan ZiflioÄŸlu'nun sorularını yanıtlayan OsmanoÄŸlu, "Filmi takip ediyorum, fakat ciddiye almıyorum çünkü bu bir film. Öte yandan binlerce kilometre at üzerinde fetihlere gitmiÅŸ Kanuni Sultan Süleyman'ın mücevher yontması ve entrikalara karışması hoÅŸ deÄŸil" dedi.Â
Haberin orijinali için tıklayın
Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Kütahya'da yaptığı konuşma sırasında diziyi, "Bizim böyle ecdadımız yok" diyerek sert bir dille eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine ise Osmanoğlu, "Başbakan'ın ecdadıysa söz konusu olan bizim dedemiz, ecdadımızın böyle lanse edilmesini ailece tabii ki beğenmiyoruz" diye konuştu.
İLGİ SADECE DİZİYE DEĞİL
Başta Muhteşem Yüzyıl olmak üzere bu tür popüler kültür ürünleri Osmanlı'ya ilgiyi arttırdı. Bu konuda yayımlanan kitaplar da büyük ilgi çekiyor.
Bu eserlerden bir tanesi de Osmanoğlu'nun babası Şehzade Ali Vasıb Efendi'nin hayatını anlattığı YKY'dan bir süre önce çıkan 'Bir Şehzadenin Hatıratı: Vatan ve Menfada Gördüklerim ve İşittiklerim'. Kitap kısa bir sürede üçüncü baskısını yaptı ve İngilizce tercümeye hazırlanıyor. Kitabın arka kapağında Vasıb Efendi'nin kendi ses kaydı var.
Vasıb Efendi, Sultan V. Murad'ın torunu olan ve Sultan V. Mehmed Reşad'ın torunu Sultan Emine Mukbile'yle evlenen Şehzade Ali Vasıb Efendi sarayda doğan ve imparatorluğun çöküşüne birinci elden tanıklık eden son şehzade.
Haremdekiler padişahların dünya ahret bacısıydı - Yılmaz Özdil yazıyor
Başbakan ve diziler: Beş adımda racon - Ahmet Hakan yazıyor
Usta, çıraklık dönemini tekrarlasa iyi olur - Mehmet Y. Yılmaz yazıyor
Hangi Süleyman - Kanat Atkaya yazıyor
Osmanoğlu babası ölünceye değin hatıralarını kaleme aldığı defteri görmediğini, yazılanları bir tek annesinin okuduğunu belirterek, "Osmanlı arşivlerinden Seyit Ali Kahraman'ın yardımlarını aldım Arapça metin Latinceye transkript edildi. Ayrıca Cambridge Üniversitesi'nden John Dyson da çalışmalara büyük destek sağladı" dedi.
"Bu kitapta babamın anıları var" diyen Osmanoğlu ailesinin sürgün hayatında büyük zorluklar yaşadığını söyledi. Osmanoğlu, 1974 yılında annesiyle birlikte ilk kez İstanbul'a geldiğini ve Dolmabahçe Sarayı'na ilk ziyaretini gerçekleştirdiğini belirtti.