Güncelleme Tarihi:
YARGILAMA AİHS’İN İHLALİ
Yargı çevrelerinde, Muhteşem Yüzyıl’ın belgesel değil kurgulanmış bir dizi olduğu, TCK’nın 301’inci maddesi kapsamında “Türklüğe hakaretten” olası ceza davasına konu edilip yargılama yapılamayacağı, yapılmasının ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve AİHM içtihatlarında “düşünce ve ifade özgürlüğününün ihlali” olacağı savunuldu. Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, şunları söyledi:
Haremdekiler padişahların dünya ahret bacısıydı - Yılmaz Özdil yazıyor
Başbakan ve diziler: Beş adımda racon - Ahmet Hakan yazıyor
Usta, çıraklık dönemini tekrarlasa iyi olur - Mehmet Y. Yılmaz yazıyor
Hangi Süleyman - Kanat Atkaya yazıyor
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN YOK EDİLMESİ
“Sinema veya dizi tekniği ile çekilmiş belgesel olmayan bir televizyon filmini ‘tarihi gerçekleri saptırıyor’ diye suç unsuru gibi göstermek, Türkiye’de bizzat siyasi iktidar tarafından düşünce özgürlüğünün yok edildiğinin en açık kanıtıdır. Siyasi iktidar Türkiye’de televizyon dizilerinin senaryolarını belirleyecek ölçüde bir totaliter devlet kurmak üzeredir. Hiç kuşkusuz demokratik bir ülkede Başbakan, bırakınız yargıya talimat vermeyi, telkin ve tavsiyede dahi bulunamaz. Bu Anayasa’nın 38’inci maddesine de açıkça aykırıdır. Ancak Türkiye’de yargının bağımsız olmadığı dolayısıyla Türkiye’nin demokratik bir ülke olmadığı artık uluslararası kuruluşlarca da kabul edilmiştir.
KANUNSUZ CEZA OLMAZ
Avukat Cem Murat Sofuoğlu: Ünlü bir ABD’li yönetmenin filminde de Adolf Hitler ABD’liler tarafından öldürülüyordu. Diziyi nasıl çekeceği tamamen yönetmenin tercihi. Bakışı böyle. Burada suç unsuru yoktur. Savcı hangi ceza maddesine göre davranacak. Ceza Kanunu’nda tarihi çarpıtmak, tahrif etmek suçtur diye bir madde yok ki. Kanunsuz ceza olmaz. Suç yoksa ceza da yoktur.
BAŞBAKAN HALKA SORSUN
Avukat Sedef Erken Sanlısoy: Yayıncının da yapımcının da bir özgürlüğü var. Esas sorun yayıncı da ya da yapımcı da değil izleyici de. Başbakan izleyiciye ‘Neden bu diziyi izliyorsunuz?’ diye sormalı. Başbakan’ın sorunun yargı ile çözülemeyeceğini bilmesi lazım. Bu hukukla değiştirilebilecek şey değil. Başbakan’ın dizi ile ilgili fikirlerine katılıyorum ama hedef göstermesi demokratik değil.
Başbakan’ın görevi değil
RTÜK’ün MHP kontenjanından seçilen üyesi Esat Çıplak, bu işin Başbakan’ın değil, başta seyircinin, sonra da RTÜK’ün görevi olduğunu söyledi. Çıplak, “Bu dizideki kurguya ben de karşıyım. Kanuni Sultan Süleyman’ın, Hürrem Sultan’ın isminin kullanılmasını ben de doğru bulmuyorum. İsimlerini kullandığınız an dizi, kurgu olmaktan çıkar. Ancak gidiş yolu yargı değildir. Başbakan’ın bir diziyi eleştirmesi, el koyması ve kaldırılmasını istemesi bir demokrasi sorunudur. Buna ancak RTÜK’teki üyeler müdahale edilebilir. Başbakan’ın yargı konusuna, insanların algısına karışmasını doğru bulmuyorum. Başbakan’ın yayınlara karışabileceği tek bir madde var o da milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı haller.”
Başbakan’ın yargıya sirayeti hak değil
İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi Başkanı Avukat Ömer Kavili, Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl dizisine eleştirisi için şunları söyledi: “Başbakan’ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yönetmeni kınaması eleştiri hakkını kullanmasıdır. Başbakan’a hak olmayan, yürütmenin başı olan Başbakan’ın yargıya sirayet etmesidir. Yargının kendisinin elinde olmaması gerekir. Başbakan itirafçılığa başlamışsa, biz öyle bir işleyişe saygı duymayız. Savcı ve hakimlerimizin emir ve talimatlara itaat etmemelerini bekleriz.”
Mücevherden pekmeze tescilli
MUHTEŞEM Yüzyıl dizisi, Türk Patent Enstitüsü’nce (TPE) tescillenen diziler arasında yer alıyor. Muhteşem Yüzyıl’ın tescil almış olması, dizinin TPE tarafından koruma altına alınması anlamına geliyor. Tescilli bir marka normal bir mal ya da hizmet gibi alınıp satılabiliyor. Dizinin tescil aldığı çok sayıda ilginç alan bulunuyor. Buna göre Muhteşem Yüzyıl markası şu alanlarda tescillendi: Ölçüm aletleri, reprodüksiyon cihazları, bilgisayar yazılımları, uydu antenleri, bilet otomatları, nakit para çekme makineleri, koruyucu giysiler, gözlükler, lensler, ütüler, trafik sinyalizasyon cihazları, kaynak aparatları, radarlar, sinek kovucular, altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar, kravat iğneleri, takvimler, pullar, fırçalar, temizlik aletleri, bulaşık eldivenleri, diş fırçaları, elbise askıları, fare kapanları, parfüm spreyleri, tuvalet eşyaları için kutular, spor müsabakalarında verilen kupalar, kabartma tozları, çaylar, bisküviler sakızlar ve pekmez.” Erdinç ÇELİKKAN / ANKARA
Yurtdışında 150 milyon izliyor
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, Muhteşem Yüzyıl dizisinin Ortadoğu, Balkanlar ve Türk Cumhuriyetleri’nde 150 milyona yakın kişinin izlediğini tahmin ettiklerini söyledi. Yaratıcı ekonominin en önemli kalemlerinin başında dizi sektörünün geldiğini belirten Çelik, Türkiye’nin 76 ülkeye dizi ihraç eder duruma geldiğini ve son yıllarda Gümüş, Kaybolan Yıllar ve Muhteşem Yüzyıl dizilerinin birçok ülkede izlendiğini söyledi. 2010 yılı sonu itibarıyla dizilerden 65 milyon dolar ihracat geliri olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu: “2012 yılında 90 milyon dolar civarına çıkacak. Bölüm başı 60-120 bin dolar arası gelir elde ediliyor. Hatta şu anda 200 bin dolara çıkan bazı dizi bölümlerimiz bulunmakta. Muhteşem Yüzyıl’ı 150 milyona yakın kişinin izlediğini tahmin ediyoruz. 2006’da 1 saatlik bile ihracat yokken, 2011 yılı sonu itibarıyla 10 bin 500 saat dizi ihracatı yapmış durumdayız.” EDİRNE / DHA
O Türk gölü yaptı sen İsrail
Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan’a muhalefet tepkili. MHP’li Oktay Vural “Kanuni Akdeniz’i Türk gölü haline dönüştürdü, sen İsrail gölüne dönüştürdün” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Erdoğan’ın Muhteşem Yüzyıl çıkışını eleştirdi. Vural şöyle konuştu: “Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştirirken kendisini, ecdadına ne kadar bağlı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Senin yaptığın Kanuni’nin yaptıkları ile bir değil ki. Kanuni’nin hayatı, haçlılarla savaşarak geçti, sen ABD’nin projesi BOP’un eşbaşkanlığını yapıyorsun. Sen kimsin Kanuni Sultan Süleyman kim? Senin ile onun yaptığı arasında dağlar kadar fark var. Biri Bağdat’ı fetheden, diğeri Bağdat’ı işgal eden ABD askerleri ile birlikte hareket eden. Kanuni Akdeniz’i Türk gölü haline dönüştürdü, sen İsrail gölüne dönüştürdün. Sen Kanuni’yi dizideki gibi anlıyorsun. Böyle mukayese görmedim.”
CHP tartışmayı Meclis’e taşıdı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Oran, şu sorulara cevap istedi: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, başbakanın görevleri arasında dizi senaryolarını denetlemek gibi bir tanım var mıdır? Başbakanlık mesaisinin yoğunluğu düşünüldüğünde yayınlanan bütün TV dizilerini izlemeniz mümkün olmadığına göre dizilerin takibi ve senaristlerin, yönetmenlerin, patronların kınanması, uyarılması için özel ekip mi kurdunuz? Patronlar, yayınlanmadan önce size yeni diziler hakkında bilgi veriyor mu? Denetimi siz mi yapıyorsunuz? Bu şekilde kaç diziyi-yönetmeni denetlediniz?”
Erdoğan’ın gündem değiştirme çabası
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ise şunları söyledi: “Başbakanın diziye müdahalesi, rol çalma ve gündem değiştirme çabasıdır. Bir Başbakan yurttaşların kaç çocuk yapacağına, ne izleyeceğine, ne okuyacağına, gazetelerin ve köşe yazarlarının ne yazacağına kadar her şeye karışma hakkını kendinde görüyorsa orada demokratik yönetim ve zihniyet ortadan kalkmıştır demektir. Birileri sayın Başbakan’a dizinin kurmaca olduğunu ve kurmacanın da ne olduğunu anlatmalıdır. Bir belgeselden değil bir filmden söz ederken, onun niteliklerini de bilmek gerekir.”