Güncelleme Tarihi:
Vali Yüksel, TÜGİAD Ankara’nın konuğu oldu. Genç işadamlarıyla kentin sorunlarını ve bu sorunların çözüm yollarına ilişkin düşüncelerini paylaşan Vali Yüksel, “Ankara Valisi olarak sizin emrinizdeyim. Size güveniyorum. Ankara’yı birlikte yönlendirelim, stratejik başlıkları biz belirleyelim” dedi.
TÜGİAD’ın Ankara’nın sorunlarının takibinde daha etkin görev almasını isteyen Vali Yüksel, şunları söyledi:
‘’Bir şehir ortak akılda buluşamıyorsa, takım çalışması yapamıyorsa, insanlar kenti kabullenmiyorsa elinizde ne imkan olursa olsun bir şey ifade etmez. Şehrin havasını soluyan ekmeğini yiyen herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekir. Bir şehir yıllarca eski konular arasında sıkışıp kalabilir mi? 8 yıldır Ankara'nın gündemini Eskişehir yolundaki demir kafes oluşturuyor. Gazeteler 3 günde bir bunu yazıyor. Kış geliyor haftalarca kabak lastiklerle gezmeyin tartışmaları başlıyor. Dünya kenti olmayı, marka şehir olmayı hedefleyen bir kent bunlarla mı uğraşmalı.’’
“BÖYLE ŞEY OLMAZ”
Dünya gündemindeki hiçbir konunun Ankara’da tartışılmadığını vurgulayan Vali Yüksel, “tartışın kardeşim diyebilirsiniz. Kimle tartışacağız? Ankara'da 1400 hemşehri derneği olduğunu biliyor musunuz? 5 milyon insanın kafası doğduğu köyünde, memleketinde. Cüzdanınız neyi taşıyorsa taşısın, ister Karslı, ister Artvinli, ister Tekirdağlı, iste Edirneli, neresini taşırsa taşısın eğer bu kentte yaşıyorsanız. Ankara'ya aidiyet duygusu ile bağlıysanız, cebinizdeki cüzdanın nereye ait olduğu beni ilgilendirmez. Şehri fark etme değişim ve dönüşüm lazım olduğunda asla bunun yanında olma, aidiyet duygusu hissetme.. Oturup vali çalışmıyor, belediye başkanı bilmem ne, hükümeti bankaları da alıp götürdü diye eleştir, böyle şey olmaz.”
“ÇADIRDA FUAR YAPILIYOR”
Dünyadaki bütün büyük kentlerin Expo’yu tartıştığını vurgulayan Vali Yüksel, ‘’Herkesin dilinde Expo var. Hiç bu kentin gündeminde Expo yer aldı mı? Çin'de, İspanya'da yapılan Expo'ları inceleyin. Ortalama 100 milyon insan kentinize geliyor. Herkes para kazanıyor. Bunu konuşmadığımız gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti hâlâ fuarlarını çadırlarda yapıyor. Ve bu, şehirdeki hiç kimseyi rahatsız etmiyor. Ya çadırda festival, fuar yapan tek yer olarak Bolu Gerede'de bir köy kaldı. Belki onlar da artık çadırda yapmıyorlardır. Daha dün 2. Ankara Sanayi Fuarı çadırlarda açıldı. Çok sayıda yerli, yabancı misafirler vardı. Kimse de rahatsız olmadı bundan. Birincisini de Sincan'da yine çadırlarda açmıştık. 7 ay önce Bakanlar Kurulu'nun aldığı kararla havaalanı çevresindeki 1 milyon 800 bin metrekarelik alanda fuar ve kongre merkezi yapılması kararlaştırıldı. Şu anda çalışmalar devam ediyor.’’
"PAPUA YENİ GİNE YERLİLERİNİ GÖRDÜM, ANKARALILARI GÖRMEDİM"
Ankaralı sanayici ve işadamlarının fuarları yeterince önemsemediklerini de kaydeden Vali Yüksel, ‘’Yıllardır yurt dışı fuarlara katılırım, Papua Yeni Gine yerlilerini gördüm, Ankaralıları görmedim bu fuarlarda’’ ifadelerini kullandı.
Vali Yüksel, Ankara’da tarımın da yeterince önemsenmediğini anlattı ve ‘’Şehir tarımı konuşmuyor. Bütün resmi dairelerde yapma çiçekler var.En çok da bizim tarım müdürünün masasında var yapma çiçek. Bir şehirde 1 milyon 200 bin hektar tarım araziniz olsun ve siz bunu kullanmayın. Bu konuya da el attık. Büyükşehir Belediyesi geçenlerde Ankara seralarında üretilen 1 milyon 600 bin çiçeği aldı. Kızılay'da şehrin caddelerine Ankara çiçeklerini dikti. Bir süre sonra artık bu kenti Yalova, Antalya çiçekleri değil, Kazan'ın Örencik Köyü'nden gelen çiçekler süsleyecek.’’
BARIŞ AYDIN: “ANKARA’NIN GELECEĞİ PARLAK”
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara Başkanı Barış Aydın ise, sayın Vali Alaadin Yüksel'in sanayi, teknolojik gelişmeye sağladığı katkı, işadamlarına verdiği önemle
iş dünyasında büyük taktir topladığını belirterek, ''Kendisi gibi bizlerin de önceliği geleceği planlamak. Türkiye ekonomisine yön veren, her biri alanında en iyi olmayı başarmış TÜGİAD Ankara üyelerini burada buluşturan en önemli unsur Ankara’nın güçlü geleceğini kurmak'' dedi.
Aydın, İstanbul'un bugün tam bir dünya şehri olduğunu, Ankara'nın da en geç 10 yıl içinde İstanbul gibi cadde ve sokaklarını dünyanın dört bir tarafından gelen insanların doldurduğu bir kent olacağının altını çizerek, şunları söyledi:
"Çünkü Türkiye büyüyor, hızla dünyanın önde gelen ülkeleri arasına giriyor. Bu büyüme Başkent’in geleceğinin ne kadar parlak olduğuna da işaret ediyor. İşte bizler buna kendimizi hazırlıyoruz. Önceliklerimiz daha yaşanabilir bir kent, güçlü, rekabet kabiliyeti yüksek bir sanayi ile üniversite sanayi işbirliği… Tüm enerjimizi bunun için harcıyoruz."