Güncelleme Tarihi:
Demirtaş, “Süreçte aktif rol üstlenen Adalet Bakanlığı, MİT, İmralı ve BDP dörtlüsünün görüşmelerinde, Öcalan’ın ileri günlerde avukatlarıyla görüştürülmesine imkan tanınacağı yönünde bir karar alındı mı?” sorusuna, “Böyle bir karar alınmadı. Ancak görüşmeler sırasında ismini vermeyeceğim üst düzey bir yetkili tecritle ilgili ‘Tecridin hukuksal dayanağı yok. Daha fazla da sürdürmek mümkün değil’ dedi. Bu beyan bile tek başına devletin en azından bir kesimde tecridin kalkması yönünde bir iradenin oluştuğunu gösteriyor” diye yanıt verdi. Demirtaş, açlık grevlerini son ermesiyle yeni bir boyuta taşınan sürecin geleceğiyle ilgili ise “Artık sıra İmralı’ya uygulanan tecridin kaldırılmasında. PKK da tecridin kaldırılmasıyla başlayacak yeni sürece destek verecek yeni bir pozisyona geçecektir. Biz siyasiler de gereken desteği vermeye devam edeceğiz” dedi.
HİÇBİR PAZARLIK OLMADI
“Çok kritik bir anda, sürece doğru bir müdahaleyle üzüntü verici sonuçların doğması engellendi” sözleriyle müzakerelerin sonuçlandığı zaman dilimine dikkat çeken Demirtaş, “Medyada süreç kapsamında bazı pazarlıkların olduğu iddiaları yansıyor. Hiçbir pazarlık olmadı. Alınmış hiçbir karar yok. Sayın Öcalan’ın grevlerin bitirilmesiyle ilgili beyanını, kendi iradesiyle ortaya koyduğunu biliyoruz” diye konuştu. Demirtaş söyle konuştu: “Artık ne konuşulacaksa, ne adımlar atılacaksa bunların açık bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor düşüncesindeyiz. Kamuoyunda da ‘Ölümleri durduracaksa müzakerelere evet, diyoruz’ yaklaşımı varken gereken adımlar vakit geçirmeksizin atılmalı.
ROL BAŞBAKAN VE BAKAN’DA
Öncelikle tecridin kalkması konusunda, engelleyici bir durum söz konusu değil. Bu yönde bir adım hükümet için ‘geri’ değil, hükümetin bizzat kendisi için, demokrasi için, sorunun çözümü için ileri bir adım olur. Artık tecridin kalkması yönündeki öncelikli rol Başbakan’ın ve Adalet Bakanı’nın.”