Güncelleme Tarihi:
"Değerlerimizi hırpalamaktan zevk alıyoruz "
Türkiye nedense dünyadaki en güzel iki yüzünü sevmiyor. Sürekli olarak onları didikleyip, huzursuz ediyor. Onları hırpalamaktan hoşlanıyor.
Önce Orhan Pamuk’a taktık. Onu aşağılamak, halkın gözünden düşürmek için her şeyi yaptık, yargıç karşısına çıkarıp yargıladık.
Şimdi sıra Fazıl Say’da.
Şimdi onu mahkeme önüne çıkardık. “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak...” filan gibi abuk subuk suçlamalarla dava açtık ve yargılamaya başladık.
Dünya, bu yaptıklarımıza önce Orhan Pamuk olayında şaştı kaldı. Şimdi ise Fazıl Say’ın yargılanmasının mntığını anlamaya çalışıyor.
Bilmeyenler için... Fazıl Say dünyanın en iyi piyano virtüözlerinden biridir. Ayrıca dev bestelere imza alan bir bestekar....
Her yıl 100’le 120 arasında konser veriyor. Bu konserler dünyanın 5 kıtasında oluyor.
Fazıl Say’a dünyanın en ünlü orkestraları eşlik ediyor. Konserlerinin biletleri kapışılıyor ve aylar öncesinde tükeniyor. Onun bestelerini dünyanın en ünlü virtüözleri, orkestraları seslendiriyor.
Yabancı eleştirmenler Fazıl Say’ı çağın yorumculsu olarak kabul ediyorlar.
Bu yazdıklarım kesinlikle abartı değil, gerçek. Dış basını izleyenler bunu bilirler.
Ama en acı olanı Fazıl Say’ın bir dünya sanatçısı olduğunu Türkiye’yi yönetenler, ona dava açan savcılar ve onu yargılayan yargıçlar bilmiyor.
Düşündürücü ve vahim olan da bu.