Güncelleme Tarihi:
Mahkeme tarafından verilen hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması durumunda milletvekilliğinin düşürülmesi gündeme gelecek olan Tuncel’in avukatı Baran Doğan karara itiraz edeceklerini söyledi.
Avukat Doğan, “Mahkemenin kararının ardından temyiz süreci işleyecek. Kararı inceleyecek olan Yargıtay bu kararı ya onayacak ya da bozacak. Kararın onanması durumunda Sebahat Tuncel’e verilen hapis cezası kesinleşecek. Milletvekilliğinin düşmesi için TBMM’nin karar vermesi gerekiyor. Bu nedenle onama kararının ardından dosyası TBMM’ye gelecek ve burada bir karar verilecek” dedi.
Dava kapsamında daha önce 8 ay tutuklu kalan ve milletvekili seçildiği için tahliye olan Tuncel, cezasının onanması ve milletvekilliğinin düşürülmesi durumunda 5 yıl 10 ay daha hapis yatacak.
HABERİN TÜM AYRINTILARINI OKUYUN
TUNCEL: “BAŞBAKAN ‘GEREĞİNİ YAPACAĞIZ’ DEMİŞTİ”
BDP'li Sebahat Tuncel ise karara tepki göstererek, "Başbakan 'gereğini yapacağız' demişti. Sanırım gereği yapıldı" dedi.
Tuncel, Radikal’e yaptığı ilk değerlendirmede kararın bir skandal olduğunu belirterek, “Düşman hukuku uyguluyorlarmış. Başbakan ‘gereğini yapacağız’ demişti. Sanırım gereği yapıldı. Sonuçta demokrasi mücadelesi devam ediyor. Hukuki boyutuyla da avukatlar ilgilenecek. Adalete güvenim kalmamıştı Şerzan Kurt davasından bu yana. Adalet olmadığı için adalet mücadelesi veriyoruz. Ama bir tek şey beni şaşırttı kendi hukuki normlarını da çiğneyerek bir karar verdiler. Normalde örgüt üyeliğinin üst sınırı 7,5 yıldır. Onu bile zorlayarak verdiler. Dokunulmazlık tartışması yürütülüyordu ama bizim dokunulmazlığımızın olmadığının pratik örneği bu” dedi.
CHP’Lİ KART: “YARGITAY ONARSA TUTUKLANIR”
BDP Milletvekili Sebahat Tuncel’in terör suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası alması üzerine gözler cezası onanırsa, tutuklanıp tutuklanmayacağına ve vekilliğinin düşüp düşmeyeceğine çevrildi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Tuncel’in cezasının onanması ve kesin hükmün TBMM Başkanlığı’na bildirilmesiyle vekilliğinin düşüp tutuklanması gerektiğini savundu. Kart, şöyle uyardı:
“Sebahat Tuncel olayı yargılanma boyutuyla, mahkumiyet boyutuyla sonraki muhtemel gelişmeler boyutuyla ilktir. Ceza onanırsa, evrakın gereğini yapma noktasında sorumluluk Meclis Başkanlığına geçecek. O sürecin uzaması da yeni tartışma ve gerginlik yaratır.”
Sebahat Tuncel, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde PKK üyeliğinden tutuklu yargılanırken 2007’de milletvekili seçildi ve mahkemenin takdiri ile tutuksuz yargılanmaya devam etti. Çünkü Anayasa’nın 14. maddesi kapsamındaki devlete karşı işlenen suçlar, dokunulmazlık kapsamında bulunmuyor. Bu nedenle Tuncel’in yargılanmasına devam edildi ve hüküm verildi.
ANAYASA NE DİYOR
Bu aşamada, “Tuncel’in cezası Yargıtay’da onanırsa vekilliği düşecek mi, cezaevine girecek mi” tartışması başladı. Anayasa’nın 83. maddesinde, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez” deniyor. Bu hükmün nasıl uygulanacağı konusunda hukuki tartışma var. Bazı hukukçular, Anayasa 14. madde hükmüne göre dokunulmazlığı olmadığı için yargılananların, bu hükümden de yararlanamayacağını savunuyorlar. Bu görüşü savunanlara göre ceza onandığında Tuncel, cezaevine girecek. Tuncel’in aldığı cezanın milletvekili olmaya engel suç kapsamında olduğundan vekilliğinin de düşeceği savunuluyor.
“SİSTEMATİK DÜZENLEME ŞART”
CHP’nin Anayasa Komisyonu üyesi milletvekillerinden Atilla Kart, Hürriyet’e, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Mahkeme bu aşamada tutuklamaya gerek görmemiş ve yurtdışına çıkış yasağı konulmuştur. Hükümle birlikte tutuklama gereği görülseydi mahkemenin bu kararı alma yetkisi vardı. Karar Yargıtay’da onanırsa, kesin hüküm haline gelmiş demektir ve anayasa 84/2 madde devreye girecektir. Karar, savcılıkça Meclis Başkanlığı’na ulaştırılacak. Evrakın gereğini yapma sorumluluğu TBMM Başkanı’na ait olacaktır.
Anayasa 14, 83 ve 84. maddelerini gözden geçirilmesi gerekir. Ama yasama ile yargı yine karşı karşıya gelecek. Sistemde tıkanma ve gerginlik başlayacak. Bu milletvekillerinin hareketlerini tasvip edip etmemek ayrı bir konu. Ama TBMM’nin dokunulmazlık konusunu güncel olaylar ve konjoktürün dışında sistematik ve ivedi olarak bir an önce düzenlemesi gerekiyor. Burada biz anayasa değişikliği dahil her yaklaşıma açığız. Ama Türkiye pratiğinde Başbakan’ın ve iktidarın iradesi önemli oluyor. Bunun yasal olarak da düzenlemesi mümkün. Milletvekili Seçimi Kanunu’nda bir fıkralık düzenleme ile mümkün. Ama yeter ki, samimi olalım.”