Valinin rol modeli Erdoğan

NE KUTLUYORSUNUZ!

“Türkiye görgüsünden, terbiyesinden, birikiminden koparılmaya çalışılmaktadır. 25 ana kuzusu akıldışı, izandışı bir şekilde can verecek, bölgeye giden Genelkurmay Başkanı ve o ilin valisi, hem de milletin gözünün içine baka baka, birbirlerine halı-kilim verecek, hediyeleşecekler. Birbirlerini üstün başarılarından dolayı plaketle ödüllendirecekler. Siz neyin kutlamasını yapıyorsunuz beyler?

Ben bu akıl tutulmasını, bu sağduyu iflasını izah edebilecek kelime bulamıyorum. Tayyip Erdoğan’ın devletin valisine rol model olduğu sistemin, ülkeyi getirdiği yer işte burasıdır. Sayın Başbakan, Genelkurmay Başkanı’nın dediği gibi eğer her şey ortadaysa niye çıkıp bir açıklama yapmıyorsun?

EVLATLARINI YEDİRME

Başbakan ‘Ben kendi adamlarımı yedirmem’ diyor. Onların sonsuz bir dokunulmazlığı var, yasalar onlara işlemiyor. Gelin Türkiye’ye vicdanını yeniden kazandıralım. Gelin biz de kendi adamlarımızı, yani halkın çocuklarını, mazlumları, şehit analarının hukukunu koruyalım. Evlatlarımızı bu vicdansızlığa teslim etmeyeceğimizi gösterelim, evlatlarımızı yedirmeyelim.

Hükümet yönetme yeteneğini kaybetmiştir. Ülkesinin ağır sorunları karşısında ezilen bir Başbakan var. Türkiye iktidarsız zorbaların zulmü altında, siyaseten felç yaşıyor. Koca bir devlet, zihnen, fiziken ve ahlaken iflas etmiş bir hükümet ve onun başındaki kifayetsiz bir muhterisin oyuncağı olmuş durumda.

ESAD'LA KOPYALAR

Sayın Başbakan bütün dünyada, bütün Ortadoğu’da ciddiye alınan bir Başbakan değil, yalnızlaşan bir Başbakan. Sağa sola yalvarıp ‘Bana yardım edin’ diyen bir Başbakan. 15 bin kilometre ötedeki ABD Dışişleri Bakanı’na Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı adeta yalvarıyor, yardım dileniyor. Bugün AKP’nin Suriye politikası El Kaide militanlarına ve PKK terör örgütüne hizmet etmektedir. Bizi Baas’çılıkla suçluyor. Esad, Suriye’de ne yapıyorsa, Recep Tayyip Erdoğan da Türkiye’de aynı şeyi yapıyor. Birbirlerinin kopyaları. Kaçak güreşmeye gerek yok. Alı al, moru mor konuşmaya, bağırıp çağırmaya da gerek yok. Sizden sadece bir şeyin cevabını istiyorum. Ne oldu da 2 yıl içinde ‘Kardeşin Esad’ kanlı bıçaklı düşmanın oldu? Artık senin taşeronluk yaptığını ben değil, bütün dünya söylüyor.

KORKMA, KORURUM

Başbakan ‘Sivas’ın ötesine siz de gidin’ demiş. Günaydın Başbakan, günaydın. ‘Uludere’ye gidelim’ dedik, neden cesaret edemedin? Korkma senin koruman ben olurum. Niye gelmedin? Ben senden koruma istemiyorum. Bu ülkenin her karış toprağına ben giderim. Bu ülke bizimdir.”                       �

SÖZ, SAHİP ÇIKACAĞIZ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yöneticileri, 89’ncu kuruluş yıldönümü nedeniyle dün Anıtkabir’i ziyaret ettiler. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesi ile İkinci Cumhurbaşkanı ve CHP’nin ikinci Genel Başkanı İsmet İnönü’nün anıt mezarına çelenk koyarak saygı duruşunda bulunan Kılıçdaroğlu, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı:

Aziz Atatürk,
Biz CHP’liler olarak Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın Başkomutanı olan sizin, yani ilk genel başkanımızın huzurunda bulunmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz.
Bu onur ve gururun bize yüklediği ağır, ağır olduğu kadar da tarihi sorumluluğun bilincindeyiz.
Artık hepimiz biliyoruz ki ülkemizin ve insanımızın her zamankinden daha çok CHP’ye ihtiyacı var.
Bu nedenle söz veriyoruz, ilke ve devrimlerine, emanetin olan Cumhuriyet’e kararlılıkla sahip çıkacağız.
Bu inançla tüm CHP’liler olarak manevi huzurunda saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz.

BAŞBAKAN ERDOĞAN: YALAKA DİYEMEZSİN