Facebook'taki Twitter'daki arkadaşlar: İlk dijital ölüm ilanını veriyorum

Bazı ölümler var…

Sadece üzülürsünüz…

Bazı ölümler var, üzülürsünüz ve düşünürsünüz.

Bazı ölümler var…

Üzülür, düşünür ve fark edersiniz.

Onlar yaşarken fark etmemişsinizdir; gerçek varlıklarını, onlar çekip gittikten sonra duvarda bıraktıkları boşluğun büyüklüğünden farkedersiniz.

“Another brick in the Wall” ölümleridir onlar.

Duvardaki herhangi bir tuğla sanırsınız, ihmal etmişsinizdir;

Sonra o tuğla çekilir; bir bakarsınız ki, bıraktığı boşluk;

Büyük…

 

Xxx

 

Yurtsan Atakan internet neslinin ilk gazetecilerindendi.

Bizler Babıali’ye hala Babıali derken, o bize dijital dünyayı anlatmaya çalışıyordu.

Herkesi birbirini, “İyi geçirmişsin” vulgerliği ile dolduruşa getirirken, o beni başka bir şeyle dolduruşa getirmeye çalışıyordu.

Çevremde bana, “Ertuğrul Bey, gelecek dijital” diyen ilk arkadaşımdı.

Beni o ikna etmişti Hürriyet’te internet sayfası açmaya.

Tableti ilk o fark etmişti; Tablet hülyasının sonunu da ilk o fark etti.

Yeni gazeteciliğin öncüsüydü.

Vizyoner gazeteciydi.

 

Xxx

 

Ama sadece o da değildi.

Hastalığında gustoyu keşfeden, en umutsuz günlerinden hedonist bir dünyayı yaratacak kadar umut doluydu.

Facebook’daki, Twitter’da arkadaşlar;

Farkında mısınız?

Dijital hayatımız öncü bir kahramanını kaybetti.

Yurtsan Atakan’ı unutmayın lütfen.

Geleceğin insanını, daha o gelecek gelmeden kaybettik.

Talihsiz ve zamansız bir ölümdür.

Eminim alın yazısını ile dijital yazdırmıştır…

Sıfır ve bir’lerden, yepyeni bir hayat yaratan kuşağın Vasco do Gama’larından birini kaybettik.

Alın yazısını dijital yazan bu genç adam, hepimiz tarafından verilecek dijital ölüm ilanlarını hak etmiştir.

Benim ilk dijital ölüm ilanım işte budur…

Nur içinde yat Yurtsan kardeşim…

Yeni bir gazetecilik doğuyor ve dijital alemin genç insanları seni hiç unutmayacak.