Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, Aygün’ün gelmemesiyle ilgili olarak Hürriyet’e, “Hiçbir sorun yok. Ben kendisine ‘Gelme’ dedim. Kendisi bana ‘Hacıbektaş’ta yoğun bir ilgi var. Ancak emrederseniz hemen atlayıp geleyim’ dedi. Ben de ‘Tamam o zaman sonra görüşürüz’ dedim. İstanbul uçağını ertelemem söz konusu olamazdı, O da Hacıbektaş’ta olunca görüşmeyi erteledik. Şimdi kendisi Tunceli’ye gidecek, ailesi orada. İleriki günlerde görüşeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu ile Aygün’ün yüz yüze görüşememesiyle süreç özetle şöyle gelişti:
HÜSEYİN AYGÜN HACIBEKTAŞ'TA / FOTO GALERİ
Hacıbektaş’tayım yetişemiyorum
İstanbul’da katılacağı bir program için bugün saat 15.30 sularında İstanbul’a hareket etmek zorunda olan Kılıçdaroğlu’nun programında Aygün’le görüşmek de vardı. Kılıçdaroğlu’nun bekleyişi sırasında Aygün genel merkezi arayarak “Saat 12.00 benim için uygun değil. Hacıbektaş’ta olduğum için yetişemeyebilirim” bilgisini verdi. Kılıçdaroğlu da Aygün’ü arayarak ‘Peki gelme sonra görüşürüz’ dedi. Yakın çevresinden alınan bilgilere göre de Kılıçdaroğlu Aygün’ün Ankara’ya gelmemiş olmasını anlayışla karşıladı.
Ulusalcı kafatasçı vurgusu
Bu sabah Habertürk’ün canlı yayınına katılan Aygün, Kılıçdaroğlu’nun Hürriyet’e manşet olan “Arkasındayım” açıklamasına “Genel Başkanın bu açıklamaların arkasında olduğunu söylemesi iyi oldu. CHP nasıl bir yolda yürüyeceğini, ulusalcı kafatasçı kişilerle, onların yapacağı eleştirilerle bir yol yürünmeyeceği görünmüş oldu. Bağımsız siyaset yapmayı düşünmüyorum. CHP yeni CHP olmazsa mecliste de kalmam. Bırakırım siyaseti. Siyaset dışı kalırsam hiç siyaset yapmam” diye konuşması dikkat çekti.
Kamu adına şikayet ettim
Aygün, savcılığa verdiği ifadede, “İki gün boyunca beni silah zoruyla kaçırıp, alıkoyan, özgürlük ve güvenliğime tehdit oluşturan PKK mensuplarından davacı ve şikayetçiyim” dedi. Ardından Aygün, dün akşam televizyonda, “Beni kaçıran iki kişiden şikayetçi değilim” açıklamasını yaptı. Bu sözler, “Şikayetçi mi değil mi” çelişkisi yarattı. Aygün, bugün “Kimden şikayetçi olduğu” sözlerine açıklık getirdi. Aygün, “Ben kamu adına şikayetçi oldum. Bu eylemi yaptıran iki tane çocuk değil. Kandil, Öcalan, uluslararası güçler. Bu nedenle ben bunun arkasındaki güçlerin soruşturulmasını istiyorum, bunu talep ettim. Yoksa o çocuklarla dağda geçen iki günümü helal etmeye hazırım. Onlardan kişisel hiçbir şikayetim yok” dedi.
Kılıçdaroğlu’nu rahatlatan anket
CHP’nin Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç da “Telefon, e- mail ve sosyal medya” üzerinden CHP Genel Merkezi’ne gelen “Hüseyin Aygün” tepkilerini derleyerek, sayısal olarak değerlendirdi. Onanç’ın değerlendirmesine göre Aygün’ün serbest bırakılması sonrasındaki açıklamalarıyla ilgili CHP Genel Merkezi’ne 300 mesaj geldi. CHP’ye mesaj gönderenlerin 78’i Aygün’ün açıklamalarına “direkt” destek verdiğini açıkladı.
Neden rahatsız oldular
CHP’ye mesaj gönderen ve aralarında farklı partilere oy veren seçmenlerin de olduğu toplam 183 kişi ise “Terörün arttığı bir ortamda ‘Arkadaş’ nitelemesi yapması, arabada bulunan danışmanlarının ilk açıklamalarıyla Aygün’ün serbest bırakılması sonrasındaki açıklamaları arasında örtüşmeyen yanların bulunması, Tunceli’ye ‘Dersim’ demesi, ‘Bana karşı naziktiler’ değerlendirmesi yapması başlıklarıyla” rahatsızlıklarını iletti. “Süreçle ilgili bilgi” amacıyla aradığını söyleyen 36 kişi ise bilgilendirildikten sonra ‘Destek’ mesajı verdi.
Bütünleşme oldu
Onanç, “Bu verileri bir kamuoyu araştırması olarak değerlendirmemiz lazım. Ancak bu haliyle bile Aygün’ün açıklamalarının CHP içinde bir kopuşa değil bir bütünleşmeye neden olduğunu söylemek mümkün. CHP olduklarını beyan eden 78 kişi destek veriyor. AKP seçmeni olduğunu söyleyen 46 kişinin yanı sıra MHP ve diğer partililerden gelen tepkilerin de 183 sayına dahil olduğunu söyleyeyim” değerlendirmesi yaptı.