Güncelleme Tarihi:
Dörtbir yandan ölüm yağıyordu.
Mevzideki Onbaşı Erhan hemen besmele çekip tüfeğine sarıldı ve ölüm kusan teröristlere ateş etmeye başladı.
Çatışma saatlerce sürdü. Onbaşı Erhan nefes bile almıyor durmadan tetiğe basıyordu.
Birden çok yakınına bir roket düştü. Kulakları sağır eden bir patlamadan sonra alevlerin içinde kaldı.
Sırtında dayanılmaz bir ağrı duydu, ellerini alevler içinde kaldı. Kendini yan tarafa atarak alevlerden kurtuldu ve silahını yeniden ateşlemek istedi.
BaÅŸaramadı, çünkü parmakları yanmıştı ve onları kullanamıyordu.Â
Sonra birden gözleri karardı ve her şey silindi.
Çatışma bitiminde onu alıp Hakkari Devlet Hastanesi’ne götürdüler. İlk müdahale yapıldıktan sonra Van Askeri Hastanesi’nde tedavi edilip, yaşam tehlikesini atlattıktan sonra birliğine döndü ve Kahraman onbaşıya 20 gün moral izni verildi.
Hakkari’den Van’a kara yoluyla oradan uçakla Ankara Etimesgut’a gönderildi. Sonra “Hadi güle güle “ dendi.
Erhan Onbaşı çaresiz sırtında ve ellerindeki acıyla otobüse binip çok zor bir yolculuktan sonra memleketi İnegöl’e geldi.
Onu Kamyon şoförlüğü yapan babası, annesi ve kardeşleri yol üzerindeki benzinlikte karşılayıp gözyaşlarıyla kucakladılar.
Babası ağlayarak “Oğlum bu ne hal? Seni buraya devletin getirmesi lazımdı.