Suriye'nin tavrı belirleyecek

Güncelleme Tarihi:

Suriyenin tavrı belirleyecek
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2012 01:34

Malatya'dan kalkıp Akdeniz'de görev yapan Türk Hava Kuvvetlerine ait uçağın Suriye tarafından düşürüldüğü resmen açıklandı.

Peki, Ankara ve Şam arasında uzun süredir devam eden gerginlik de göz önüne alındığında, şimdi ne olur?

Öncelikle, Ankara, uçağın Suriye tarafından düşürüldüğünü açıklamakla birlikte, henüz Suriye'ye karşı sert bir açıklama/ tavır göstermedi. Başbakan Erdoğan liderliğindeki güvenlik zirvesi sonrasında yayınlanan bildiri, Ankara'nın 'itidalli' bir tavır izleme kararı aldığını gösteriyor.

Açıklamanın en dikkat çeken unsurlarından biri de, uçağın Suriye tarafından düşürüldüğünün, 'Suriye ile yapılan ortak arama sonunda belirlendiği' ifade edildi, Bu da Ankara'nın 'bekle ve gör' tavrıyla topu Suriye'nin tarafına attığını gösteriyor.

Suriye'den gelen ilk açıklamada da uçağın vurulduktan sonra Türk olduğunun anlaşıldığı söyleniyor. Bu da Suriye'nin de itidalli bir yaklaşım benimsediğinin bir işareti.

Peki Suriye ne yapabilir?

/images/100/0x0/55eaab4df018fbb8f88f261e

UÇAK NEREDE VURULDU?

Burada kilit nokta, Türk uçağının tam olarak nerede düşürüldüğü. Ankara'nın açıklamasında bu konuda bir ayrıntı verilmiyor.

Eğer uçak Suriye hava sahasını ihlal etmiş ve burada vurulmuşsa, bu durum Suriye'nin elini güçlendirir, Suriye'nin 'egemenliğinin Türk uçağı tarafından ihlal edildiği' anlamına gelir. Uluslararası sularda vurulmuşsa, bu durum 'Suriye tarafından Türk egemenliğinin ihlali' olur.

PİLOTLARIN DURUMU NE?

İkinci kilit nokta Türk pilotlarının akibetleri. Eğer pilotlar sağ olarak kurtarılabilirse, konunun bir kaza olarak algılanması, özür ve tazminat ile aşılması daha kolay olur. Can kaybı halinde ise durum daha gerginleşir.

SAM ÖZÜR DİLEYECEK Mİ?

Uçağı düşürülen taraf Türkiye olduğundan, daha mağdur taraf Türkiye'dir. Çünkü, Suriye egemenliği ihlal edilmiş de olsa, komşu bir ülkenin uçağına ateş açmak yerine, hava sahasını terketmeye zorlamalı ya da inişe zorlamalıydı. Ancak bu önlemler yerine, doğrudan uçağın vurulması, Suriye'nin durumunu güçleştirir.

Nitekim benzer bir olay 1989 yılında gerçekleşmişti. Türkiye'ye ait bir tapu kadastro uçağı, hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle, Suriye tarafindan düşürülmüştü. Baba Esad'ın döneminde gerçekleşen bu olay tam da Ankara ve Sam'in hem Hatay, hem de PKK konusunda ciddi gerginlik yaşadığı döneminde olmuştu. Sonuçta Suriye hem özür dilemiş, hem de tazminat ödemişti.

TÜRKİYE NATO'YU DEVREYE SOKABİLİR

Şam yönetiminin gerginliği tırmandırması halinde, Türkiye'nin bu olayı 'egemenliğine saldırı' olarak yorumlayıp,NATO'yu devreye sokması da mümkün olabilir. Çünkü NATO antlaşmasının 5. Maddesi, bir NATO üyesine hasmane tavrın, tüm NATO üyelerine yapılmış sayılmasını öngörüyor. Ankara, teknik bilgiler eline ulaştığında büyük ihtimalle NATO'yu durumu görüşmek üzere toplantıya davet edecektir. Aynı şekilde Türkiye, uluslararası haklarını kullanabilmek için mutlaka BM'ye de resmen bilgi verecektir.

Kısacası, iki komşu ülke arasında sıcak çatışma çıkmaması tamamen Suriye'nin tavrına bağlı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!