Güncelleme Tarihi:
GAZİOSMANPAŞA’da oturan 42 yaşındaki Suna Yazılıtaş, 2 yıl önce ağrılarının artması üzerine Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Çekilen ultrasonda, Yazılıtaş’ın sol böbreğinde iyi huylu tümör tespit edildi. 6 ayda bir kontrole gelmesi istenen Yazılıtaş, ağrıları daha da artınca tekrar hastaneye gitti. İddiaya göre, yeni bir ultrason çekilmeden, Yazılıtaş’a acilen ameliyat olması gerektiği, operasyonun laparoskopik yöntemle yapılacağı, böbreğin alınmayacağı ve 1 günde taburcu edileceği söylendi. Yazılıtaş, 7 Eylül 2011’de ameliyat oldu. Ameliyat sırasında sağ bacağının toplardamarı kesildi ve çok kan kaybetti. Ameliyata kalp damar cerrahı çağrıldı ve Yazılıtaş’a 20 torbadan fazla kan verildi. İyi huylu tümörün alınması gerekirken, Suna Yazılıtaş’ın sol böbreği tamamen alındı.
15 gün yoğun bakım
Ameliyattan sonra 15 gün yoğun bakımda, 35 gün serviste yatan Yazılıtaş’ın karnında, küçük kesi yerine 30 santimetrelik ve yanlış kesi yapıldığı için fıtık oluştu. Bunun üzerine Yazılıtaş, avukatı Özal Sayan aracılığıyla, İstanbul 2’nci İdare Mahkemesi’nde dava açtı, kalıcı sakatlık ve hayat boyu ilaç kullanacak olması nedeniyle toplam 170 bin TL tazminat talep etti.
Gazlı bezle 7 ay
Yazılıtaş’ın ameliyatında başka bir skandal ise 7 ay sonra ortaya çıktı. Karnı şişip hareket edemez hale gelen Yazılıtaş’ın karnında yabancı bir cism tespit edildi. Bu sırada akrabalarını ziyarete giden Yazılıtaş, ağrıları artınca Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 27 Nisan’da ameliyata alındı ve ameliyat olduğu bölgede, gazlı bez unutulduğu ortaya çıktı. Ameliyatta, 5 parça gazlı bez çıkarıldı.
Yanlış yokmuş
SUNA Yazılıtaş’ın suçladığı doktor V.G., ameliyat sırasında yanlış bir şey yapılmadığını belirterek, “1.5 yıllık takipli bir hastaydı. Gereksiz bir ameliyat değildi. Böbreğinde iyi huylu tümör vardı. Ağrılar nedeniyle kendisi, ‘Böbreğimi alın’ dedi. Gazlı bezi bilmiyorum” diye konuştu.