Güncelleme Tarihi:
Hayalleriyle “Varolmayanlar”ı vareden fantastik bir yazar…
Fantastik genç bir yazar Doğu Yücel. Herkes onu hayal dünyasıyla ve müzik aşkıyla tanıyor. 2001’de ‘Düşler, Kâbuslar ve Gerçek Masallar’ hikâye kitabını, 2003’te Dokuz Eylül Üniversitesinde geçen sıkıcı kampüs hayatını ‘Hayalet Kitap’da romanını yayınladı. Romanları seneryosunu yazdığı‘Küçük Kıyamet’ ve ‘Okul’ filmleriyle beyazperdeye taşındı. Her romanını müzikle birleştiren ve müziksiz bir yaşam düşünemeyen Yücel, bu sefer müzik bile dinlemeden tam konsantre yedi yıldır üzerinde çalıştığı ‘Varolmayanlar’ isimli son romanı.
Geçtiğimiz günlerde Doğan Kitap tarafından yayınlandı. Bu fantastik hikayelerin kahramanıyla fantastik bir söyleşi yaptık:
Türkiye’de fantastik hikayeleri beslemek zor oluyor mu?
- Aslında bizim kültürümüz fantastiğe hiç uzak değil. Dedekorkut hikayelerinden diğer masallara hep hayal gücü var. Bu yüzden hiç zorlanmadım. Hayatımın her anından besleniyorum. Otobüste giderken, yolda yürürken, biriyle karşılaşırken… Şu olsa nasıl olur? sorusunun yanıtlarını aradım hep. Bu yüzden anların hikayesini besliyorum.
Yeni romanın “Varolmayanlar”da gerçeklikle fantastik arasında okuyucuyu sürüklüyorsun….
- Yapmaya çalıştığım şey gerçekle fantazi arasında bir denge kurmak. yada onların çatışmasından yeni bişey ortaya çıkarmak. romanın başında bir başlangıç var orda; bir gazete haberinde dünyanın kaosa sürüklendiğin, cehennem gibi bir dünya portresi sunuyor, o dünyayı yaşatıyorum sonra bir anda bir iş adamının rutin hayatına gelip günlüğündeki detaylarla dünyanın nasıl bu noktaya süreklendiğini ilişkilendiriyorum. Kalemin büyülü olması ve haer yazılanın gerçekleşmesiyle hikaye devam ediyor…
Okuyucuya bu romanda ne vermek istedin?
- Hikayelerim çok uçuk fantaziler olmadığı için okuyu gerçek hayatla çok rahat ilişkilendirebilir.Okuduğunuz bölümde, çalıştığı işte yada hayattan iannılmaz sıkıntılar çeken Varolmayanlar’ı okuduğunda bunlardan uzaklaşacak “benim gibi düşünen biri biri varmış” diyecek. Ve hayatın her anında küçük hikayeler olduğunu görecek.
Rock ve Metal mizik seviyorsun, fantazi hikayeler yazıyorsun bu ilşki hikayelerine nasıl yansıyor, Türk edebiyatı eleştriyor mu?
- Yazılarımda sevdiğimö müziklere gruplara, şarkılara hep bir gömderme yaparım. Popüler kültürü edebiyata yansıtmamdan dolayı çok eleştiri aldım ama bu da hayatımızın parçası değil mi? Bir yazar hayatından etkilendiklerini kaleme almaz mı? bende bunu yapıyorum. Bu göndermelerin edebiyatıma gölge düşürdüğünü düşünmüyorum aksine okuyucularım tarafından olumlu yorumlar alıyorum.
Yazıları en iyi üniversitede beslediğini söyledin, nasıl oldu?
- Dokuz Eylül Üniversitesi İktisad Bölümünde okudum. Asla bana göre bir alan değilmiş. Bu nedenle üniversite hayatım sıkıcı ve eziyetli geçti. Buca kompüsündeydim çok sıkıcı bir kampüstü.Dersler çok sıkıcıydı. Yanlış tercih kurbanıyım diyorum hep.Vize dönemlerine kadar eve gidip sürekli kitap okuyordum, derslerle bir ilgim yoktu. Sadece vize dönemleri çok işkenceli geçiyordu. Okuldaki sıkıcı hayatımı “Hayalet” kitabıma yansıttım. Üniversite hayatımın bana tek getirsi “Hayalet Kitap” oldu diyebilirim.
“ Yazılarımda sisteme ve hayata olan öfkem var”
Hikayelerinde hep bir öfke mi var yani…
- Evet… Üniversitede yazdığım “ Hayalet Kitap” bunun güzel örneği. Hayata ve sisiteme karşı öfkemdi. Zaten hep söylenen bişeydir “ sanat hayattan intikam alma yoludur “ diye. Bende öyle düşünüyorum. Ama kitabım biri üstüne değildir asla sadece onlarla hikayemi zenginleştiren süsler buluyorum. Ekonometri hocasına kızgınlığım yada bir kızla biten ilişkim için kitap yazmam.
Doğu Yücel ve Gülhan Çalışkan“Hayalet Kitap” kampüs hayatımın sıkıntılı hikayesi”
- Üniversite dönemlerinde yazdığım “Hasyalet Kitap”da Kampüsteki tüm detayı kullandım. O dönemde yaşadığın kangrenli aşk hikayemden ekonometri ve vergi hukuku hocalarından çok çektiğim ve taktığım detaylara kadar.Onları rahatsız eden bölümler vardı. Biri geri dönüp sitemde bulundu hatta ama geri adım atmadım. Sık sık üniversite söyleşilerine katılıyorum. Hatta davetlere açığım. Önümüzdeki hafta Anadolu Üniversitesinde olacağım. Genellikle sohbet ortamında geçen söyleşilerim çok eğlenceli oluyor. Gençleri sıktığımı düşünmüyorum.
“Şakınlığımla meşhurum”
Normal hayatta nasıl birisin?
- Biraz daha içine kapanık, utangaç, sessiz bir insanım. Çok dışa dönük değilimdir. İnandığım bir şey için gayret ve çaba sarfederim romanlarımı insanlara ulaşmasını sağlamak gibi:) Kendi hayal dümyamda yaşayan biriyim. Klabalık ortamlardayken bile aklıma bir anda bişey gelir o bir anda beni ortamdan uzaklaştırır. Bedenim ordadır ama kafam başka bir yere gider o yüzden biraz şaşıkımdır. Şaşkınlığımmla meşhurum.
Peki aşk hayatında nasılsın?
- Oldukça beceriksizim. ( gülüşmeler)
Nasıl bir kadın seni tamamlar?
- Benim gibi biri tamamalar. Benim için ilgi alanları çok önemleri karakterden daha çok önemli benim için. Mesela, kitap okumayı ve müzik dinlemeyi çok seviyorum o da sevmeli.
“Duygusal ilişkilerde garip testlerim var”
- Kız arkadaşım olmaya aday kadın sinemeda cep telfonuyla mesajlaşırsa hemen silerim. Bunu hep test etmişimdir. bir de çok fazla -de, -da hataları yapıyorsa hiç affetmem:)
Yazıya ne zaman ara verirsin?
- Yazmak benim mesleğim sonuçta. Ara veremem. Ama müziğede çok önem veriyorum. Belki gitar çalmayı öğrenirsem ve iyide çalabilirsem yazmayı bırakıp belki müziğe yönelebilirim. Yok yazmayı bırakmam heralde ya… Çünkü sınırsız bir dünya yazmak hayal ettiğiniz her şeyi yazarak gerçekleştirebilirsiniz.