Hükümetten ilk tepkiler

Güncelleme Tarihi:

Hükümetten ilk tepkiler
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2012 11:11

28 Şubat soruşturması kapsamında yaklaşık 30 ayrı adreste arama yapılması ve gözaltılarla ilgili Hükümet'ten açıklamalar geldi. Başbakan Yardımcısı Arınç gözaltı süreçlerinde yargının çok dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Süreci hepimiz özenle takip etmeliyiz. Meclis’te bütün partilerin iştirakiyle darbeleri araştırma komisyonu kuruldu. Türkiye darbelerle yüzleşiyor. Artık darbe dönemlerinin geride kaldığına hepimiz şahidiz. Yargı bu süreçte çok özenli olmalıdır. Özellikle gözaltı sürecinde vatandaşlarımızın bazı keyfiliklerle karşılaşmaktadırlar. Vicdanları kanatacak olaylarla karşılaşmamalıyız.

Sayın Kılıçdaroğlu, 28 Şubat sürecine yönelik operasyonlardan sıkıntı duymaktadır. Kendisi genel başkan değildi. O zamanki genel başkan Sayın Deniz Baykal, o süreci en çok alkışlayanlardan biriydi. CHP, 28 Şubat sürecinde, Refah-Yol hükümetinin devrilmesini temin eden Milli Güvenlik Kurulu ve Türk silahlı Kuvvetleri etkisine her zaman minnettar olmuştur.

Haberin Devamı

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SALİH KAPUSUZ: Geçmişte, 28 Şubat'ta marşlar söyleyenler ve bir kesimin üzerine psikolojik harekat yapanlar oldu. Sevinenler oldu. Ben bir 28 Şubat mağduru olarak bunda bir sevinç göremiyorum, keşke olmasaydı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı: Türkiye'de artık dizginleri halk, millet, eline aldı. Dolayısıyla bu sürecin içinde aktif aktör olarak rol almış olanların hak ettikleri cezayı görmeleri hukuk devletinin gereğidir. O dönemin bazı simalarının, önde gelenlerinin gözetim altına alındığını izliyoruz. Hükümetimiz, insanımızın yediği içtiğine hassasiyet gösterirken, o alanda temizlik yapıyor. Bu tür operasyonların, sorgulamalar, yargılama süreçleriyle de demokratik alandaki, varolan engelleri ortadan kaldırarak, bir de o alanda temizlik yapmak anlamına geldiğini düşünüyorum.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Soruşturma başlatılmış olması son derece önemli. Maddi gerçekler ile gördüğümüz gerçeklerin ne kadar örtüşüp örtüşmediğini herkesin bilme hakkı var.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin: Gelişmeleri beraber takip edeceğiz. Türkiye, yakın siyasi tarihinde, geçmişinde yaşamış olduğu ve demokrasisini belli periyodlarla kesintiye uğratan olaylarla yüzleşmek durumundaydı. Bunlar yaşanıyor. Temenni ederim, önümüzdeki süreçte ülkemiz demokrasisi kurumsallaşmış, ayağı yere sağlam basan ve kesintiye, askıya alınamayan bir istikrara kavuşsun. Bütün çabalar bunun için.

Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Türkiye'nin yakın siyasi tarihi ile yüzleşmesi ülkemizin itibarını arttırır.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Türkiye, geçmişteki bazı karanlık fasıllarını aydınlatmaya çalışıyor, işin özü bu. Türkiye bir hukuk devletidir ve son yıllarda gerek demokratikleşme, gerek temel hak özgürlükler anlamında çok önemli mesafeler katetti. Bunu milletin desteğiyle yapabildik. Milletin iradesini üstün kılma çabasının bir sonucu tüm bu geldiğimiz nokta. Bugünkü operasyonları da o çerçevede görmek lazım. Yargının aldığı bir karar, bu çerçevede değerlendirmek lazım. 28 Şubat gibi, 12 Eylül gibi, bu türden fasılların bir daha yaşanmaması, bu tür müdahalelerinin tahayyül bile edilememesi için tabii ki bizim taraf olmamız lazım, vatandaş olarak, millet olarak... Sadece parti olarak değil, herkesin burada taraf olduğu çok açık. Ben hükümetimiz adına bir şey söylemiyorum, yanlış tarafa çekilmesin ama genel anlamda tabii ki, hükümet olarak vatandaş olarak hepimiz tarafız, ileri demokrasinin temel hak ve özgürlüklerin, milletin iradesinin en güçlü şekilde, en üst düzeyde hissedilmesi anlamında biz hepimiz tarafız

Haberin Devamı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ: 28 Şubat, Türkiye demokrasisinin kara tarihlerinden birisidir. Dolayısıyla mutlaka 28 Şubat’la ilgili mağduriyetlerin ortaya konulması, araştırılması, gerekenlerin yapılması lazım. Türkiye demokratikleştikçe, özgürlükle genişledikçe, gemişte milletin iradesinin üzerine ipotek koyanlarla alakalı yaptırımların ortaya konması çok tabidir.

Kültür Bakanı Bakan Ertuğrul Günay: Gerçekten parlamentoya karşı, bir 'balans ayarı' diye tarif edilen yönlendirme çalışması oldu. Bu yasalarımız önünde suç mudur, değil midir, bunu elbette hukuk değerlendirecektir ama ben kimsenin tutuklanmasından, gözaltına alınmasından hoşnut olmam ve bir hukukçu olarak, suçlanan herkesin suçu sabit olana kadar masum olduğuna inanırım. Ancak en azından böyle bir tartışmanın, 12 Eylül yargılaması gibi, 30 yıl sonraya kalmamış olması, daha sıcağı sıcağına, daha deliller henüz tazeliğini muhafaza ederken bir soruşturma konusu olması en azından Türkiye'de hukukun eskisi kadar gecikmeyeceğini gösteriyor. Umarım ki suçluyu suçsuzdan kısa sürede ayıracak sağlıklı ve kısa süreli bir tartışma olur.  

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!