Güncelleme Tarihi:
RASLANTI
Türkiye Şam Büyükelçiliği’ni tamamen boşalttı. Ancak tahliyenin Obama görüşmesine denk gelmesi tamamen rastlantı. Çünkü Başbakan Erdoğan daha Seul’e uçarken Astana durağında Büyükelçi’nin geri çağrılmasının an meselesi olduğunu açıkça ifade etti. Şam Büyükelçiliği’nden farklı olarak Halep Başkonsolosluğu açık kalacak. Böylece diplomatik ilişki tamamen kesilmemiş olacak. (Tarihi bir dipnot: Bu konsolosluk Suriye Fransız işgalinde iken açılmıştı. O tarihte Şam Büyükelçiliği bile yoktu.)
LİBYA DEĞİL
Suriye’de sivillere dönük şiddetin tırmanışı sınırlarımıza dayanan göçmen sayısında patlama yarattı. Perde arkasında sessiz diplomasi ile yürütülen “insani koridor” veya “tampon bölge” çalışmaları zorunlu olarak hayata geçirilirse Suriye ile sıcak çatışma ihtimali doğar mı? ABD sıcak müdahaleye nasıl bakıyor? İşte Başbakan’ın ağzından yanıtı:
“Libya gibi yaklaşmıyorlar. ABD ilk etapta silahlı müdahaleye sıcak değil. Suriye’deki muhalif gruplar ve halka ilaç gıda ve haberleşme elektroniği gibi lojistik destek yapmaya hazırlar. Desteği kısmen vermeye başladılar. Rusya, Çin ve İran’la görüşmelerin faydalı olacağına inanıyorlar.”
100 BİN GÖÇMEN
Türkiye Suriye’den kaçan göçmenler için Kilis’teki hac konaklama tesisleri ve komşu alanlarda kamulaştırma ile sağlanan geniş arazide hazırlık yapıyor. Erdoğan ilk kez göçmen sayısı ile ilgili tahminini paylaşıyor:
“Bizim konumumuz farklı. 910 km sınırımız var. Ayrıca bize yönelik tehdit var. Son günlerde Halep ve Azaz havadan bombalanıyor. Şu an itibariyle göçmen sayısı 17 bini geçti. Çok daha ciddi rakamlara ulaşacağı kaygımız var. Tahminen 100 bini bulur. Özgür Suriye Ordusu konusuna gelince şu anda 10 general, 19 albay var. Peyderpey görevden kaçış söz konusu. Geçici Suriye Ulusal Konseyi İstanbul’da ofis açacak. Aralarına Nusayriler de, Hıristiyanlar da, Kürtler de katılıyor.”
ER GEÇ GİDECEK
Başbakan, Esad’ın çok yakında ciddi bir döviz sıkıntısı yaşayacağına inanıyor. Ülkede üretim ve ihracat kalmadığı için bu beklentisi muhtemelen haklı çıkacak. Hazır söz paradan açılmışken, Türkiye göçmen yükünü tek başına sırtlamak istemiyor. Erdoğan 1 Nisan İstanbul zirvesinden çıkacak kararları bekliyor:
“Esad’ın hem milli bütçe hem şahsi bütçe açısından ciddi sıkıntıları var. Eğer başka yerlerden yardım gelmezse Esad er ya da geç gidici, bunun dönüşü yok. 1 Nisan’da İstanbul’da Suriye’nin dostları zirvesi var. Ban Ki Moon ve Kofi Annan’ı da bekliyorum. İstanbul sonuç bildirgesi önemli olacak. Çünkü bundan sonraki sürecin yol haritası belirlenecek.”
ÇARŞAMBA İRAN’DA
İki lider arasında İran konusunun Suriye bağlamında açılması doğal. Çünkü İran, Rusya ve Çin ile birlikte Suriye’ye destek veren ender ülkeler arasında. Erdoğan’ın çarşamba günü başlayacak Tahran gezisinde Suriye’ye desteğin kesilmesi yönünde telkinde bulunmasına kesin gözle bakılıyor. Tahran’da masaya gelecek diğer bir konu olan nükleer gerilim ABD açısından hayati önem taşıyor. Erdoğan’ın Obama ile görüşürken İran’ın “Nükleer silah değil nükleer enerji peşindeyiz” ifadesinin altını çizmesi ilginç bir söylem seçimi olarak kayda geçiyor. Türkiye Başbakanı bir kez daha İran ve ABD’yi İstanbul’da masaya davet ediyor:
“İran konusunun iki boyutu var. Biri Suriye, diğeri 5+1 görüşmelerinin başlaması. 5+1 konusunu biz gündeme getirdik. Amerika bu meseleye nükleer silah olarak yaklaşıyor biz ise İran’ın ifadesiyle (nükleer enerji) bu konuya yaklaşıyoruz. İran’ın ‘Nükleer silah değil nükleer enerji peşindeyiz’ sözünü Hamaney de dile getirdi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu yeni yeni bu konuyu nükleer silah olarak ifade etmeye başladı. Kendisine İstanbul’da 5+1 toplantısına ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. İran ‘evet’ diyor. Siz de evet derseniz, bu toplantı faydalı olur. Temenni ederim ki bu toplantıyı yapabiliriz. ABD tarafı bunu değerlendirecek.”
PREDATOR DESTEĞİ
PKK ile ortak mücadele geçmiş zirvelere göre gündemde daha az yer tuttu:
“Bölücü terör örgütü ile mücadelede dayanışma içerisinde olacaklarını ve sonuna kadar beraber olduklarını söylediler. Örgütün Türkiye dışındaki uzantılarına yönelik her türlü işbirliğinin de süreceğini söylediler. Predator konusunda da destekleri sürüyor. Önce bir taneydi, sonra iki oldu. Şimdi ellerindekinin hepsini kullanacaklar.”
MALİKİ’YE ELEŞTİRİ
Başbakan’ın Obama görüşmesindeki diğer gündem maddelerine ilişkin olarak kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamalar şöyle:
Irak “2014’te Irak halkının kendi geleceğini belirlemesinden yanalar. Dışarıdan müdahaleye onlar da sıcak bakmıyorlar. Türkiye olarak muhalefetin Maliki’ye eleştirilerini hatırlattık. Irak’ta süratle arzu edilen neticeyi almamız lazım. Mezhepsel bir gerilim bizi de üzecek sonuçlar verebilir. Irak’ta her gün canlı bombalar patlıyor. 25-30 kişi can veriyor. Bu bizi çok üzüyor. Buna sessiz kalamayız. Ayrıca tüm bu karışıklık nedeniyle Esad’a destek veren unsurlardan birisi de Irak.”
Kıbrıs “Meseleyi yakın takipte olduklarını söylediler. Biz de Hristofyas’a güvenimiz kalmadığını ifade ettik. Zamana oynayarak seçimi atlatma çabasında olduğunu söyledik. Ümidimiz yok ama bu yıl da sabırla mücadele vereceğiz. Ancak sabrımızın da bir sonu var.”
Ermenistan “Minsk Üçlüsü olarak 20 yıldır bu işi sürdürdüklerini, ancak bugüne kadar bir netice alamadıklarını kendilerine de söyledim. Çözüm için Azerbaycan üzerinde çaba göstermek gerekiyorsa biz üzerimize düşeni yapalım. Rusya, Fransa ve siz de Ermenistan üzerinde çaba gösterin dedim. Ayrıca kongreleri, meclisleri, yani siyasetçileri tarihçilerin yerine koymayalım dedik. Kongredeki tasarıdan rahatsız olduğunu belli etti. Cumhuriyetçiler geliyor aynı demokratlar geliyor aynı. Bu iş her nisanda gündeme gelmemeli. İnanç özgürlükleri konusunda gösterdiğimiz tavırdan dolayı teşekkür etti. Bu konuyu ben açmadan kendisi açıp söyledi. Ayrıca Afganistan’da şehitlerimiz konusunda da taziyelerini iletti.”