Güncelleme Tarihi:
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ TÜM KADINLAR İÇİN KUTLU OLSUN
Kızların okullaşma oranını yükselttiğimiz kadar üniversitelerde genç kızlara kıyafetleri nedeniyle uygulanan baskınlara biz son verdik. “Üniversitelerde kız çocuklarına faşizan dayatma ve baskıya biz son verdik.Biz ülkenin anaları ağlamasın diye terörle mücadeleyi daha azimli yürüttük.
Sadece Türkiye’deki değil, bölgemizdeki dünyadaki kadınların haklarını en güçlü şekilde savunan yine biz olduk. Tunus’un Fas’ın Cezayir’in kadınları için biz yüreğimizi ortaya koyduk.
Ben bugün buradan AK Parti grubundan 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle özellikle Van’ın kadınlarını, depremzede Van’lı kadınlarımızı selamlıyorum. Burada Uludere’de yakınlarını, çocuklarını kaybetmiş mahzun anneleri selamlıyorum. Bugün buradan Kuzey Afrika’nın, yüzyıllardır çile çeken kadınları selamlıyorum
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dünyanın tüm kadınları için kutlu olsun diyor, hepsini saygıyla selamlıyorum.
“SURİYE’DE İNSANLIK DIŞI SALDIRILAR”
Suriye yönetimi şiddetin dozunu artırdı. Son günlerde saldırılar insanlık dışı bir hal almaya başladı. Ağır silahlarla, milis güçleriyle, keskin nişancılarla yapılan, ağır silahlarla birlikte yapılan bu saldırılarda, maalesef içinde çocuk ve kadınların da bulunduğu masum insanlar hayatını kaybetti.
Gazetecilerin katledildiği, uluslar arası yardım kuruluşlarının giremediği Suriye’den sağlıklı bilgi almak mümkün olmuyor.
Suriye, kendi halkını katletmeyi bugün bir kez daha acımasızca tüm dünyanın gözleri önünde sergilemeye devam ediyor. Ne yazık ki başta BM olmak üzere, uluslar arası toplum bütün bu olanları sadece izlemekle yetiniyor.
BM’den çıkarılamayan kararlar, Suriye’de Esad yönetimine adeta güç veriyor. İngiliz Gazeteci Humus’ta, sivil nüfusun sistematik şekilde katledildiği, Suriye’de Raunda ve Srebrenitsa tarzında bir katliamın yaşandığını duyuruyor.
Suriye’deki katliama tepkisiz kalan, göz yuman ülkelere sesleniyorum. Kriz karşısında çözüm üretemeyenler, masum bir çocuğun akan bir damla kanı, her türlü stratejinin kat be kat üzerindedir. Masum bir çocuğun bir damla kanı, bir damla gözyaşı film izler gibi katliamı izleyenlerin ellerine yüzlerine ve vicdanlarına yapışır ve oradan da hiçbir zaman çıkmaz, çıkmayacaktır.
BU YAPILANLARIN HESABINI OĞUL ESAD’DAN SORULACAK
Buradan Beşar Esad’a bir kez daha hatırlatıyorum. Babasının yaptıklarının hesabı bu dünyada sorulmadı, ama er yada geç bu yapılanların hesabı oğul Esad’dan sorulacak. Bu kez Suriye şehirlerinde akan kan yerde kalmayacaktır.
Başta Humus olmak üzere insani yardımların Suriye halkına ulaştırılması için, Suriye yönetimine baskı uygulanmalıdır. Artık Arap Ligi Planı uygulamaya konulmalıdır.
Uzun müddettir yürüttüğümüz diplomatik girişimleri kararlılıkla sürdüreceğiz. Buradan Suriye halkını, Suriye muhalefetini onurlu ve kararlı direnişlerinden dolayı bir kez daha selamlıyorum. Bilsinler ki Türk halkı her zaman yanlarında olacaktır.
“SON 10 YILIN EN DÜŞÜK İŞSİZLİK ORANI”
TÜİK 2011 işsizlik oranlarını açıkladı. Bir önceki yıl, işsizlik küresel krizin etkisiyle yüzde 11,9 olarak ölçülmüştü. 2011’de ise yüzde 9,8’e geriledi. Böylece işsizlikte son on yılın en düşük oranına ulaşmış olduk.
Geçtiğimiz ay yine TİM tarafından ihracat rakamların açıkladı. 2011’in tamamında ihracatımız 135 milyardolarla tüm zamanların rekorunu elde etmişti. Şu anda 12 ayılık ihracatımızda 137 milyar dolara ulaşarak yine rekoru elde ettik.
MHP, DSP ve malum, o zaman da IMF’ye olan borcumuz 23.5 milyar dolardı. Son geldiğimiz rakam 2,8 milyar dolar. Onlar borçlandı, biz ödedik. Olay bu kadar açık ve net ortada.
Tabi bunlar hep başka şeylerle avundular. Hala da devam ediyorlar. Ben MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Bakın ben belgelerle konuşuyorum, rakamlarla konuşuyorum ve bunların bu ülkeye kazandıracağı hiçbir şey yok. Biz alt yapısıyla üst yapısıyla onurumuzla bu ülkenin şanını yükseltme çabası içindeyiz.
Eğer sizin Merkez Bankanız nal toplarsa bitersiniz, kasalarının dolu olursa o zaman IMF’ye stand by anlaşman senin olsun der devam edersiniz. Biz o kapıları kapadık, bitirdik. Biz şu anda IMF’nin ortağıyız, orada belli bir hissemiz de var onu da söyleyeyim.
Dünyada bir çok para biriminin, Dolar’ın, Euro’nun simgeleri var. Yazışmaları hesapları kolaylaştırıyor. Biz 6 sıfırı attığımız zaman birileri enflasyon patladı çatladı diyordu. Bunu diyenlerden bir tanesi şöyle yaparım böyle yaparım, dört ayaklı bilmem ne gibi anırırım diyordu. Herhalde şimdi bunu köşesinde yapıyor.
Türk lirasından 6 sıfır atıldı enflasyon patladı mı? İki haneli aldık, tek haneyi gördük. Yıl sonu itibariyle 10 küsürle kapadık ama yine tek haneye doğru yürüyoruz.
6 SIFIRI ATTIK, SİMGE ARAYIŞINA GİRDİK
Biz 6 sıfırı attıktan sonra, bir simge arayışına girdik. Yarışmaya 8 bin 362 kişi katıldı. 4 çalışma finale katıldı. Birinci olan çalışma üzerinde, Merkez Bankası'nın tasarımcıları da düzenleme yaptılar, en uygun simge ortaya çıkarıldı. Bunu kamuoyuna açıkladık.
CHP, SİMGEDE RTE HARFLERİNİN OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Tabi simge açıklanınca, Türkiye’de gereğinden fazla grafiker olduğunu, sanat eleştirmeni olduğunu fark ettik.
Başladılar, alttan bakınca şuna benziyor, üstten bakınca şuna benziyor diyerek zorlama yorumlar yapıldı. Burada Cumhuriyet Halk Partisi’ni özellikle tebrik ediyorum. Simgede RTE harflerinin bulunduğunu iddia ettiler.
Bu iddialar, resmi yazılı açıklamayla duyurdular. Mübarek Cumhuriyet Halk Partisi değil Cumhuriyet Hayal Partisi.
2009’un sıfırlarını silip 2 ile 9’u toplayıp 40’ı bulup MHP’yi iktidara taşıyacaktı. Ama evdeki o karmaşık hesap çarşıda tutmadı.
9 YILDIR NE YAPTINIZ
9 yıldır muhalefettesiniz, Allah aşkına 9 yıldır muhalefet olarak ne yaptınız, ne ürettiniz? Şimdi bir tanesi övünüyor. CHP’li milletvekili 12 saat konuşmuş, benim oğlum bina okur, döner döner bir daha okur.
9 yıla şöyle geriye doğru bir bakın. Yapılanı kötülemekten, kulp takmaktan bir milim bir öteye bile gidemedi. Bunların muhalefet anlayışı aka kara, karaya da ak demektir. Bunların amacı sadece çamur atmak, iftira atmak ve yalan söylemek üzerine kurulu. Kıskançlık bunların gözünü karartmış.
6 DEFA YALAN MAKİNESİ DEDİ... YALAN MAKİNESİ, YALANI TEST EDEN CİHAZDIR
Ben seçim sürecindeki ithamları nedeniyle CHP genel başkanına “Hesap uzmanı olarak işe başladın, ama yalan uzmanı oldun” demiştim. “Yürüyen yalan görmek istiyorsanız CHP genel başkanına bakın” demiştim.
Belli ki çok alınmış, içine oturmuş, geçen hafta bana arka arkaya altı defa yalan makinesi dedi. Peki yalan makinesi nedir? Yalanı test eden, yalanı ortaya çıkaran cihazdır.
Edebiyatta hiciv sanatına örnek olarak Nef’i nin çok güzel bir dörtlüğü var.
İltifatı bu sözde zâhirdir. Maliki mezhebim benim zira İtikadımca kelp tahirdir…
Şimdi CHP genel başkanı, bana yalan makinesi diyor ama farkına varmadan iltifat ediyor. Teşekkür ederim.
CHP’de kaset operasyonuyla çok başarılı bir yüz nakli gerçekleştirildi. Ama CHP’nin doku nakline ihtiyacı var. CHP’nin önce genlerini değiştirmesi gerekiyor. CHP’nin statükocu, Ergenekoncu, komplocu zihniyetten kurtulması gerekiyor.
KILIÇDAROĞLU BRÜTÜS ARIYORSAN AYNAYA BAK
AK Parti’ye kapanma davası açıldığında ‘hakimler varmış’ diyen siz değil miydiniz? 27 Nisan bildirisini destekleyen CHP siz değil miydiniz?
Bu iftiralarını, karşısında oturan ve arkadan hançerlediği eski genel başkanının gözünün içine baka baka yapıyorlar. Biz AK Parti’yi kapatılan bir partinin arkasından kurduk. Ama siz ey Kılıçdaroğlu eğer Brütüs arıyorsan aynaya bak aynaya. Aynaya baktığında ziyaretine gidip, çıktığında genel başkan olmayacağım deyip, bir gün sonra çark eden ve aday olan bir Brütüs göreceksin.
Bir yandan AK Parti’yi 28 Şubat üretti diyeceksin, bir yandan 28 Şubat ürünü kesintisiz eğitimi destekleyeceksin.
YÜZ NAKLİ YAPILDI, GENLER AYNI
CHP'de kaset operasyonuyla çok başarılı bir yüz nakli gerçekleştirildi ama CHP'nin toplumla uyuşacak bir doku nakline ihtiyacı var. Diyorum ki yüz nakli yapıldı, genler aynı, refleksler aldı.
Çünkü 28 Şubat değil mi, imam hatibin orta sınıfını kapatan. Ona sahip çıkan kim? Sensin. Geç onu, MHP’yle birlikte kızlarımızın üniversiteye rahatlıkla gidebilmesi için, anayasa değişikliğini gerçekleştirdik. Anayasa Mahkemesi’ne götüren dilekçenin altına imza atan sen değil misin Kılıçdaroğlu?
8 yıllık kesintisiz eğitim, Türkiye için adeta bir felaket olmuştur. 28 Şubat.
TÜSİAD'A HAFİF BİR YOLLAMA YAPTIM, RAHATSIZ OLDULAR
Ben TÜSİAD’a hafif bir yollama yaptım rahatsız oldular. Ben onların eleştirisinden rahatsız olmuyorum ki. Biz Zekai Baloğlu’nu iyi biliriz. Zekai Baloğlu’na raporu hazırlatan TÜSİAD değil miydi? Niye rahatsız oluyorsunuz, herhalde sayın başkanın o rapordan haberi yok.
İMAM HATİP MEZUNU BİR BAŞBAKANIM
Ben imam hatip mezunu bir başbakanım. Ama beni bir imam hatip mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana dediler ki gideceksin lise bitireceksin. O dönemdeki tüm arkadaşlarımız gittik bir de liseye gittik. Bize hendek atlattılar be, neler neler yaptılar.
İsteseniz de istemeseniz de bu millet Anadolu işte sahip çıkıyor. 21.5 milyon oy böyle geldi. Ama biz halkımız arasında herhangi bir ayrımcılık yapmadık ki? Biz 75 milyona efendi olmak için gelmediğimizi, hizmetkarı olarak geldiğimizi söyleyerek ortaya çıktık.
TÜSİAD, 15 YIL ÖNCE NEREDE DURUYORSA ŞİMDİ DE AYNI YERDE
Ama ben yine de TÜSİAD’ı tebrik ediyorum. 15 yıl önce nerede duruyorsa, şimdi de aynı yerdeler.
CHP’ye de tavsiyemiz, eğilmeden bükülmeden çark etmeden ne söyleyeceğini açık söyle. Manevra yapma, bir taraftan öyle bir taraftan böyle deme. İşte bak yanındakiler, ikna odalarının mucitleri Danıştay’a gidiyor 4+4+4’ün itirazı için. Geçen gün de Danıştay onun bir tanesini reddetti. Ama ben inanıyorum ki TBMM artık yasayla bu işi de evvelallah noktasını koyacak ve bitirecektir.
GÖZÜ DÖNMÜŞ IRKÇILARIN PANKARTLARIDIR
Bazı gözü dönmüş ırkçıların pankartlarıdır diye söyledim. Bir katliamı anmanın üç beş pankartın altında kalması haksızlıktır. Böyle münasebetsiz pankartlar açılabiliyor. Güvenlik güçleri bunlarla ilgili gereken işleri zaten yaptılar. Bu karelerden yola çıkarak, marjinal bazı kesimlerin ırkçı görüntülerden yola çıkarak, Türkiye’nin imajını zedelemeye çalışmasın. CUMHURİYET HAYAL PARTİSİ Hocalı mitinginde pankart hadisesi gibi, Adıyaman’daki hadisesinde de kışkırtma yapıldı. Adıyaman’da 25 evin kapısına işaretlemeler yapılmış. Çoğu Alevi vatandaşlarımızın evi. Emniyet ve istihbarat birimlerimiz konunun üzerine gidiyorlar. Ancak burada dikkat çekici olan şudur. Bir CHP milletvekili çıkıyor, daha ilk anda 200 evin kapısının işaretlendiğini ifade ediyor. Meseleyi abartarak, farklı yerlere çekerek, buradan bir kışkırtma için ellerinden geleni yapıyorlar. Cumhuriyet Hayal Partisi dedim ya, meseleyi Sivas, Kahramanmaraş olaylarına götürdüler. Aynı şekilde medya bilerek ya da bilmeden hassasiyetleri kaşıyor. Olay daha netleşmeden tüm Türkiye’deki alevi vatandaşları galeyana getirecek bir tutum sergilemek, sorumsuzluktur. Böyle bir hadisenin önünde bunların karşısında önce biz dururuz. Ayrımcılığın karşısında dimdik durduğumuz gibi bu tür kışkırtmaların karşısında da dimdik dururuz. EMEKLİMİZİ KORUYORUZ SSK emekli maaşını 9 yılda, yüzde 217 oranında artırdık. Geri gidiş yok artış var. SSK tarım emeklilerin maaşı yüzde 239 arttı. Reel artış yüzde 49. Bağkur esnaf emeklisinin aylığı yüzde 344 arttı. Reel artış yüzde 94. Bakınız hiç eksiden konuşmuyoruz. Bağkur tarım emeklisinin aylığı yüzde 648 arttı. Reel artış yüzde 227. Geliyorum memurlara, memur emeklimizin maaşını da yüzde 159 artırdık. Reel artış yüzde 14. Yani iktidarımız döneminde enflasyon altında ezilmesine asla müsaade etmedik. Şu anda Avrupa’nın bir çok ülkesinde sosyal haklardan kesintiye gidiliyor. Emekli aylıkları kesiliyor, yaş artırılıyor. Biz ise emeklimizi koruyor ve refah seviyesini artırıyoruz. Emeklilerimize sözümüz vardı. İntibak yasasının sözünü vermiştir. Seçimin hemen ardından çalışmaya başladık, kanun tasarısını hazırlayarak TBMM’ye gönderdik. Tasarı geçen hafta genel kurulda görüşüldü ve kabul edildi. Bu düzenlemeyle 2000 yılından önce emekli olan ve 6 gruba ayrılan SSK emeklilerimiz arasındaki maaş adaletsizliğini gideriyor, emeklilerimize büyümeden pay veriyoruz. Bu düzenlemeyi yaparken, yeni eşitsizliklere yol açılmaması için özen gösterdik. 2 milyon 700 bin emeklimizin aylıkları yeniden hesaplanacak. Böylece 1 milyon 900 bin emeklimizin aylığında 50 lira ile 339 lira arasında artış olacak. Bağkur emeklilerinin aylığında da 12 bin emeklimizi intibak kapsamına aldık. 27 lira ile 118 lira arasında artış sağlayacağız. Memur emeklilerimizin kendi aralarında fark olmadığı için onları intibak kapsamına almadık. On yıllardır beklenen bir konuyu böylece çözüme kavuşturduk.
Hocalı katliamında, yüzlerce soydaşımızın, katliamına acaba bu pankartlardan hareketle yola çıkanlar, niçin onlara sahip çıkmıyorlar. Onlar katledilmedi mi? Onlar da Ermeniler tarafından katledildi, bunlara karşı neden duruş sergilemiyorsunuz? Onlar sizin orada kardeşiniz oluyor, bunlar da bizim Hocalı’da kardeşimiz.