Güncelleme Tarihi:
Komisyon toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Üstün, askeri yargı ve adli yargının görev alanıyla ilgili düzenleme yapılırken, “darbe” olarak tanımlanan, Hükümete ve Meclise karşı işlenen suçlarla ilgili davaların adliye mahkemelerinde görüleceğini kesin bir ifadeyle belirttiklerini anlattı.
Düzenlemenin gerekçesine bir kez daha baktığını ifade eden Üstün, gerekçede, “Her kim olursa olsun adliye mahkemelerinde yargılanır”' denildiğini hatırlattı. Üstün, düzenlemenin hem Anayasa metninde hem de gerekçede bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kim olursa olsun, adliye bu suçlardan dolayı bir savcı suçluyorsa kendisini, bir idari dava açmışsa, açacaksa adliye mahkemelerinde yargılanacağı üzerine basa basa vurgulanmış. Bu konuda hiç bir istisna tanınmamış. Efendim, daha sonra Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerini düzenleyen bir madde var. Burada da kimleri yargılayacağını düzenlemiş. Başbakanı, bakanları, Yargıtay ve Danıştay başkanlarını vesaire. Ayrıca Genelkurmay başkanlarını ve kuvvet komutanlarını görevleriyle ilgili suçlarından dolayı demiş.
Bir Genelkurmay Başkanının, bir askerin, darbe yapmasının görev sahası içerisinde olabileceğini kimse iddia edemez. Hatta kendisi de iddia edemez. Böyle bir şey sorulsa, muhtemelen Sayın Başbuğ veya bir başka askerimiz de böyle bir görev olmadığını ikrar edecektir. Şimdi nasıl oluyor da böyle bir şeyi görev tanımının içerisine alarak bunu Yüce Divana göndermekle ilgili görüş sarfediliyor? Anlamıyorum doğrusu..
Hafızalar daha çok taze. Yazdığımız yazıların daha mürekkebi kurumadı. Bunu yapanlar henüz hayatta ve görevdeler. Biz de bakın başka bir Komisyonda çalışıyoruz. Dolayısıyla amaç belli, Meclisimizin iradesi belli, arzusu belli. Her şey ortadayken farklı yorumlara ben hayret ediyorum.”
Üstün, “(Genelkurmay Başkanı olmasa, darbe suçu olması mümkün değil) yorumları yapılıyor. Bu görev dahilinde böyle bir suç oluştu yorumları var” denilmesi üzerine, “Darbe suçunu sadece Genelkurmay Başkanları değil, herkes işleyebilir. Herkes işleyebileceği için orada da zaten denmiş ki 'her kim olursa olsun adliye mahkemelerinde yargılanacaktır' diye. Yani bu darbe suçunu, bir kısımları işlerse şöyle gider, bu kısımlar işlerse şöyle gider, böyle bir ayrımcılık yapar. Neden? Darbelerden ülkemiz çok çektiği için sanıklar açısından da bir ayırım gözetilmesin diye bu düzenleme getirilmiş. Şimdi yeniden bir ayrımcılık yapmak, farklı bir alana sevketmek doğru değil” açıklamasını yaptı.
“Anayasa Mahkemesine haksızlık etmeyelim”
Anayasa Mahkemesine haksızlık edilmemesini isteyen Üstün, şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesine haksızlık etmeyelim. Bu dosya Anayasa Mahkememize gittiğinde ben yeni bir çerçevede, yetkileri, görev tanımı değişti, bireysel başvuru hakkı tanındı. Artık Anayasa Mahkememiz de özgürlükçü kararlar, demokrasiyi koruyan kararlar vereceği için ha orada ha burada yargılanması farketmez aslında. Niye Anayasa Mahkemesine gitme arzusundalar, tam anlamıyorum. Sanki Anayasa Mahkemesine gidince farklı bir karar mı verecek? Hayır. Anayasa Mahkemesi son yapılan değişikliklerle birlikte özgürlükleri, demokrasiyi, insan haklarını savunan bir anlayışa kavuştu. Oradan farklı bir beklentileri varsa bence bu beklentileri boşa çıkar gibi geliyor.”