Özgür ALTUNCU - İdris TİFTİKÇİ / İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2011 14:25
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa’ya yönelik tepkisini bugün arttırarak sürdürdü. İstanbul’da gerçekleştirilen, "Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü" konferansında konuşan Erdoğan, "Böyle bir sulandırılmış, gayri ciddi bir oylama olabilir mi? Yüreğin varsa tüm grubunla Parlamentoya girersin ve oylamanı ona göre yaparsın. Ama maalesef bunlarda o yürek yok. Bunlarda omurga yok. Cezayirliler, fırınlarda toplu olarak yakıldı. Acımızca şehit edildiler. Eğer Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Poul Sarkozy’e sorsun. Babası 1940’lardaki Fransız Lejyonu’nda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna, Cezayir’deki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır" diye konuştu.
ARINÇ KONUŞMADI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ev sahipliğinde İstanbul Ceylan Otel’de düzenlenen "Müslüman Toplumlarda Değişim ve Kadının Rolü Konferansına" eşi Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan’la birlikte gelen Başbakan, çeşitli Müslüman ülkelerden gelen kadınlar tarafından ayakta alkışlandı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da toplantıya katıldı. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in konuşma yaptığı konferansta, Arınç’ın konuşma yapmaması ve bir sıra yanında oturan Başbakan Erdoğan’la hiç konuşmaması dikkat çekti.
MISIR’DAKİ KADIN GÖSTERİCİNİN DÖVÜLMESİ
Saat 10:00’da başlayan konferansa 10 dakika gecikmeyle gelen Başbakan Erdoğan, konuşma yapmak için kürsüye çağrıldığında salonda bulunan kadınlar tarafından yine ayakta alkışlandı. Konuşmasına besmeleyle başlayan Erdoğan "Kardeş ülkelerden gelen katılımcıların şahsında Tunus’un, Libya’nın, Fas’ın, Mısır’ın kadınlarını ayrıca selamlıyorum" şeklinde konuştu. Mısır’daki kadın protestocuların polis tarafından acımasızca dövülmesine değinen Erdoğan, kadınlar değişime ön ayak oldular. Gerekirse yerlerde sürüklendiler ve kendilerine jop sallayanlara karşı, onlar yerlerde yüreklerini ortaya koydular"dedi. Erdoğan tepkisini, "Tahrir meydanında iki gün önce tekmelerle dipçiklerle dövülen hanım kardeşimiz için bu ızdırabı duymuyorsak, hep birlikte kendimizi sorgulamak zorundayız. ’Türkiye neden bizim iç işimize karışıyor’ zilletini duymak ayrı bir alçaklıdır" şeklinde sürdürdü.
ANNESİNİ HATIRLADI, DUYGUSALLAŞTI
İslam dininde kadının yerini anlatan ve Hz Peygamberin "Cennet annelerin ayaklarının altındadır" sözünü tekrarlayan Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde yakın zamanda kaybettiği annesini hatırladı. Başbakan, duygusal bir ses tonuyla, "Ama ben şu anda ayağının altını öpeceğim anneden mahrumum. Sizler de mahrumsunuz, biliyorum. O kadar önemli orası. Orada o koku var, orada o tablo var" dedi.
IRKÇILIK YAPILIYOR
"’Böyle bir toplantıda, şimdi Fransa’ya geçmek acaba doğru mudur?’ diyenler olabilir. Ama bunu ortak bir mesele olarak gördüğüm için burada gündeme getiriyorum" diyerek Fransa Parlamentosu’nda Ermeni Katliamı yoktur demeyi suç kabul eden tasarının geçmesine değinen Erdoğan, "Ayırımcılığın, ırkçılığın nerelere geldiğini, nerelerde hala varlığını koruduğunu bilme bakımından bunu söylemeyi görev telakki ediyorum" dedi.
"SEÇİM KAZANMA HIRSI İÇİNDE"
Fransa’da yaklaşık 5 milyon Müslüman olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Türk ve Müslüman düşmanlığı üzerinden seçim kazanma hırsı içine girdiğini söyledi.
CEZAYİR’DE SOYKIRIM YAPILDI
Cezayir’de 1945 yılından itibaren tahminen nufüsün yüzde 15’inin Fransızlar’ın katliamına uğradığını ve bunun bir soykırım olduğunu belirten Erdoğan sözlerini, "Cezayirliler, fırınlarda toplu olarak yakıldı. Acımızca şehit edildiler. Eğer Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, bu soykırımı bilmiyorsa, gitsin babası Poul Sarkozy’e sorsun. Babası 1940’lardaki Fransız Lejyonu’nda askerlik yaptı. Eminim ki oğluna, Cezayir’deki Fransız katliamı hakkında söyleyecek çok sözü vardır" şeklinde sürdürdü.
"DEDELERİMİZ KUÇAK AÇTI"
15’inci Yüzyılın sonlarında Osmanlı’ya sığınan Yahudiler’den söz eden Erdoğan, "Binlerce Musevi aile İspanya’dan, engizisyondan kaçarken, onlara Osmanlı devleti, yani bizim dedelerimiz kuçak açtı. Bunu söylediğimizde bazı Museviler rahatsız oluyor, ’Neden iki de bir bunları anlatıyorsunuz’ diyor. Tarih bilmiyorsunuz da ondan" dedi.
SARKOZY’NİN DEDESİ HAKKINDAKİ TARİHİ BİLGİ
Osmanlı’ya sığınan Yahudiler’in yüzyıllar boyunca Osmanlı tebası olarak sorunsuzca yaşadığını anlatan Erdoğan, Sarkozy’nin Büyüdedesi Benedict Mallah’ın da bu isimler arasında yer aldığını söyledi. Erdoğan, "Osmanlıya sığınan Museviler, bugün Yunanistan’da bulunan Selanik şehrine yerleştirildiler. Benedict Mallah, Osmanlı’nın sahip çıktığı Museviler’den biridir. Selanik Osmanlı idaresinden ayrıldıktan sonra, 1904 yılında Fransa’ya göç etmek zorunda kalmıştır" diye konuştu. Sarkozy’nin Türkiye’nin tarihinde soykırım bulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Eğer kendi ailesine, kendi aile seceresine şöyle derinlemesine bakarsa, orada Türkiye’nin yardımından, hoşgörüsünden başka hiç bir şey görmez ve göremez" dedi.
SARKOZY’E HEDİYE ETTİĞİ TARİHİ MEKTUBU OKUDU
Başbakan Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde tarihi bir mektubu okudu. Kanuni Sultan Süleyman tarafından, kendi ülkesinde esir düşen Fransa Kralı Francesko’nun yardım talebine verilen yanıtı büyük bir kağıttan okuyan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada tarihi bir belgeyi göstermek istiyorum. Bu belgeyi, Türkiye’yi ziyareti esnasında sayın Sarkozy’e hediye etmiştim ama belli ki okumamış. Bu belge, 1526’da işgal altındaki Fransa’nın tutuklu kralı Francesko’ya, Kanuni Sultan Süleyman’ın gönderdiği mektup. Mektubu aynen aktarıyorum: ’Ben ki Sultanların sultanı, hakanların başı, krallara taç giydiren, Atalarımız fetihettiği Rumeli’nin, Anadolu’nun, Kürdistan’ın, Azerbaycan’ın, Acem’in, Haleb’in, Mekke ve Medine’nin, Kudüs’ün ve Yemen’in ve ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle, sahip olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman han, sen ki Fransa ülkesinin kralı olan Francesko’sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek, ülkenizin işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz, gönlülünüzü ferah tutun. Sakın üzülmeyin, sadece allahın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz. Selim oğlu Süleyman, 1526 istanbul’. İşte, Türkiye’nin tarihinde bu vardır"
"KENDİ AİLE TARİHİNE BAK"
Sarkozy’nin kendi aile tarihine de baksa, Fransa’nın tarihine de baksa, Türkiye’nin yardımından, dostluğundan başka, hiç ama hiçbir şey göremeyeceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Maalesef, art niyetle bakıyor, önyargıyla bakıyor. Oy hırsıyla bakıyor ve görmesi gerekenleri görmekten aciz kalıyor. Bu tehlikeli tutuma karşı, Avrupa’yı ve AB’yi uyarıyoruz. Bu tehlikeli tutuma karşı dost ve kardeş ülkeleri uyardık ve uyaracağız, bu ırkçı ayırımcı, İslam karşıtı tutuma karşı, tedbirlerimizi aldık ve dün açıkladık. Bu tutum, devam ettiği sürece biz de aşama aşama tedbirlerimizi alacak,kararlılıkla uygulayacağız" diye konuştu.
"BUNLARDA OMURGA YOK. CHİRAC DAHA DÜRÜSTTÜ"
İfadelerinin Fransız halkına yönelik olmadığının altını çizen Erdoğan, "Benim bu ifadelerim, Fransa’daki bu ırkçı hezeyan içinde olan yönetime karşıdır. Dünkü oylama çok manidardır, 557 kişilik bir parlomento içinde 55 kişinin katılımıyla, yüzde on bile değil. Orada 11 kişinin red verdiği, 30 kişinin kabul dediği bir oyla böyle bir netice alınıyor. Böyle bir sulandırılmış, gayri ciddi bir oylama olabilir mi ? Yüreğin varsa, tüm grubunla parlamentoya girersin ve oylamını ona göre yaparsın. Ama maalesef, bunlarda o yürek yok. Bunlarda omurga yok. Omurga olmuş olsa, bunu AB’de de Fransa aynen bu şekilde yapıyor. Hala aynı şekildeler. Bundan önceki Chirac bunları yapmıyordu. O daha dürüsttü" diye konuştu.
İKİ HAFTA SONRA İLK CUMA
Konuşmasının ardından çıkışta kadınların ilgisiyle karşılaşan Başbakan Erdoğan otelin süit katına çıkarak abdest aldı. Ameliyatı ve sonrasındaki dinlenme döneminde iki hafta üst üste Cuma namazına gidemeyen Başbakan Erdoğan bugün Cuma namazına gitti. Dolmabahçe Valide Sultan Camisi’nde namazını kılan Erdoğan, ardından Çalışma ofisine geçti.