Muharrem İnce: Ben hükümeti yıpratmak değil, yıkmak istiyorum

CHP Bolu İl Başkanlığı’nı ziyaret eden İnce, parti yöneticileri ile bir araya geldi. CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın da hazır bulunduğu ziyarette basın toplantısı düzenleyen İnce, Türkiye’nin faşizme doğru gittiğini belirterek, "Artık AKP, Türkiye’si oldu. Yarın Oda TV’nin duruşması var. O iddianame de benim de adım var. O İddianemede adım nasıl geçiyor biliyormusunuz? Yüz karası bir durum. Muharrem İnce ’Hükümeti yıpratıcı davranışlarda bulunuyor’ diyor. Bir harita yayınlamıştım daha önce. O haritada özelleştirmeyle Türkiye’nin satılan değerlerini göstermiştim. O haritayı göstermek hükümeti yıpratmaya yönelik bir girişimmiş ve savcı beni iddianemeye koyuyor. Şimdi o savcıya sesleniyorum; Yanlış yazma doğru yaz. Ben hükümeti yıpratmak istemiyorum, ben hükümeti yıkmak istiyorum. Ne yıpratması ben yıkmak istiyorum. İddianameyi adam gibi yaz. O iddianameleri Meclis kürsüsünde yırtıp atacağım. Bunu herkes bu hafta görecek" diye konuştu.

BUNLARDA NE HUKUK, NE AHLAK KALDI

Sakarya’da konuşma yapması nedeniyle hakkında açılan soruşturmaya da değinen İnce, "Seçim öncesi Sakarya’ya gitmiştim ve Pamukova’ya uğradım. Bir pazarda durdum, insanlar vardı. Ses düzeni olan bir araçta vardı, seslenmemi istediler. Bende seslendim insanlara ve 15 dakika konuştum. O 15 dakikalık konuşmayla ilgili de dokunulmazlığım kaldırılması talebiyle bir fezleke geldi. Diyor ki orada ’Minibüs trafiğini aksattı ve hükümeti eleştirdi’. Savcıya bakın savcıya. Hükümeti eleştirmişim ben ve benim dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke geldi. Bunlar da ne terbiye, ne hukuk, ne ahlak kaldı. Faşizme bakın faşizme. CHP’nin grup başkanvekili hükümeti eleştirdi diye hakkında fezleke düzenleniyor. O fezlekeyi bu hafta nasıl yırtacağımı yüreği varsa, cesareti varsa, dokunulmazlığımın kaldırılmasını isteyeceğim. Bana dokunulmazlık lazım değil. O fezlekeden utanıyorum. Bilet kalpazanlarının da dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor, benim de isteniyor. Rüşvete, suistimale, evrakta sahteciliğe bulaşmış, onlardan sanık olmuş insanların da dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor, Muharrem İnce’nin de isteniyor. Bu utançtan kurtulmak istiyorum. Önümüzdeki hafta dokunulmazlığımın kaldırılmasını isteyeceğim. Recep Erdoğan’ın savcıları bunlar. Böyle savcılık, mahkeme, adalet olur mu?" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU’NA İHANET ETMEM

İnce, "Genel başkan olmayı düşünüyor musunuz?" sorusunu ise "Her yoğurdun bir yiğit yiyişi vardır. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır demedim. Ben o yoğurda kendimi yedirtmem. Ben 9 günlük milletvekili değilim, 9 yıllık milletvekiliyim. Ben partinin grup başkanvekiliyim. Ben siyaseti hiç ihanet odaklı yapmadım. Ben genel başkanın vekiliyim ve hayatımda siyasette kimseye ihanet etmedim, sayın Kılıçdaroğlu’na da etmem. Onun vekilliği kalkar ortadan o zaman konuşursun. Vekil olan birisi benim gönlümden şöyle geçiyor diyebilir mi. Dememesi lazım. Siyaseten doğru olmaz. O vekillik ortadan kalkarsa o zaman bakarız" diye cevapladı.

O KAFANIN DERDİ SABİHA GÖKÇEN DEĞİL"

İnce, Ak Parti Milletvekili Mehmet Metiner’in, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın adının değiştirilmesini istediğinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

"Onun derdi Sabiha Gökçen Havaalanı değil, onun derdi Yeşilköy’de ki Atatürk Havaalanı. Onun değiştirmek istediği o. Sabiha Gökçen ile başlayacak iki yıl sonra Atatürk Havaalanı ile devam edecek. O kafa, o cahiliye kafa eminim ki Atatürk’ü yakında savaş suçlusu ilan eder. O kafanın asıl derdi Sabiha Gökçen değildir. Yavaş yavaş geliyor. Zannediyor musunuz sürekli İsmet İnönü’ye hakaret ediyorlar. Dertlerinin İsmet İnönü olduğunu mu düşünüyorsunuz. Asıl dertleri Atatürk’tür. Şimdilik Atatürk’e sataşmıyorlar. Sabiha Gökçen ile başladıysa o kafa, Atatürk Havaalanı’na da gelecektir. Türk milleti buna hazırlıklı olsun. CHP buna hazır."