Son nasihat

Davutoğlu, “Önce güvenlik sonra reform derseniz, o gün hiç gelmez Sayın Başkan” diyerek uyardığı Esad’dan halka yönelik kanlı askeri operasyonları sona erdirmesini ve reformları hiç vakit geçirmeden hayata geçirmesini istedi.

DIŞİŞLERİ Bakanı Davutoğlu’nun Suriye ziyareti soğuk bir atmosferde başladı ve bu atmosfer Şam’daki karşılamaya da yansıdı. Suriye yönetimi daha önceki ziyaretlerde karşılamaya Dışişleri Bakanı Velid Muallim’i gönderirken, bu kez Davutoğlu’nu Dışişleri Bakan Yardımcısı Abdülfettah Ammura karşıladı. Karşılamada Şam Büyükelçisi Ömer Önhon da hazır bulundu. Davutoğlu ve beraberindeki heyet havaalanından doğrudan Başkanlık Sarayı’na geçti. Davutoğlu ile Esad’ın başkanlık ettiği heyetlerarası görüşme 3 saat sürdü. Bu görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim de katıldı. Heyetlerarası görüşme sürerken, Suriye’de tankların Türkiye sınırına 30 kilometre uzaklıktaki Binniş kasabasına girdiği haberi, Türk heyetinde soğuk duş etkisi yarattı.

Erdoğan’ın sözlerine açıklık

Heyetlerarası görüşmede, Türkiye’nin parlamenter sistemi hakkında detaylı bilgi veren Davutoğlu, “İnsanlar şahıslara değil, sisteme inanır. Artık günümüz dünyasında bir ülkede özellikle insan hakları ihlal ediliyorsa, bu, o ülkenin içişi gibi değerlendirilmiyor” diyerek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Suriye’deki gelişmeleri kendi iç işimiz gibi görüyoruz” sözlerine açıklık getirdi.
Davutoğlu net mesajları heyetlerarası görüşmede özellikle vererek, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile diğer yetkililerin de duymasını istedi. Diplomatik kaynaklar, görüşmede “Gereken mesajı almadığı takdirde, Suriye’ye askeri operasyon seçeneği dahil her türlü önlemin uygulanabileceğine dair” bir görüş belirtmenin ise söz konusu olmadığını ifade ettiler.

Halkınızı ikna edin

Davutoğlu, 3 saat süren heyetlerarası görüşmeden sonra Devlet Başkanı Esad’la bir araya gelip 3.5 saat başbaşa görüştü. Davutoğlu bu görüşmede Esad’a en somut mesajı şu sözlerle verdi: “Eğer önce güvenliği sağlayıp sonra reformları yapmak gibi bir niyetiniz varsa, o gün hiçbir zaman gelmeyecektir Sayın Başkan. Bunu bilmenizi isterim. Bizi değil halkınızı ikna etmeniz lazım.”
“Biz başka ülkelerin konuşmasını dinlemeyiz ama Türkiye’nin konumu bizim gözümüzde her zaman farklıdır” diyen Esad, “Bir takım militanların Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabası içerisinde olduğuna” sürekli vurgu yaptı. Davutoğlu da buna, “Ama, ortada bir şeylerin olduğu açık. İnsanların talepleri dikkate alınmalı” karşılığını verdi.

Hedef akan kanın durması

Dün akşam saatlerinde Ankara’ya geldikten sonra ziyaretle ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bilgilendiren Davutoğlu, Suriye dönüşü Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada şunları söyledi: “En üst düzeyde kanaatlerimizi paylaşmak üzere Suriye’ye gittim. Cumhurbaşkanımızın yazılı mesajını götürdüm. Başbakanımızın sözlü mesajını yineledim. Öncelikli hedefimiz akan kanın durması. Türkiye’nin tek hedefi budur. Önümüzdeki günler neler olacağını hep beraber göreceğiz. Beklenti oluşturmak istemiyorum. Önümüzdeki günlerde, aylarda değil günler haftalar önemli, atılacak adımlarla bu sürecin alacağı şekil netlik kazanacaktır. Umut ederiz iç barış sağlanır ve Suriye halkının iradesini yansıtacak reform adımları atılır.

Mesajımızı götürdük

ABD’yi de kastederek söylüyorum, sadece ve sadece Türkiye’nin mesajlarını ilettik. Temas ettiğimiz bütün ülkelerin mesajlarını götürüyoruz anlamına gelmez. Ben Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak sadece ve sadece Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, Hükümetimizin kanaatlerini taşırım ve sadece o çerçevede konuşurum.”

Baas Partisi’nin üstünlüğü kalkmalı

DAVUTOĞLU’nun bir diğer önemli mesajı Baas Partisi’ne yönelik oldu. Davutoğlu, “Muhalefete partiler kurarak örgütlenme izni verilmesi olumlu. Ancak Anayasa’nın 8’inci maddesi Baas’ın üstünlüğüne vurgu yapıyor. Bu madde gerçek demokratik adımın önünde bir engel” dedi. Askerin kışlasına dönmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, “Bir iç savaş çıkarsa bu sadece Suriye için değil bölgemiz için de felaket olur” vurgusunu yaptı.

Esad da, Suriye Ordusu’nun neden operasyon yaptığını şu sözlerle anlattı: “İsyancıların yolları kesmesi, halka baskı uygulaması nedeniyle ordu operasyonlar yapıyor. Sivil vatandaşları korumak devlet olmanın en önemli sorumluluğudur. Yıl sonuna kadar da seçimlerin yapılmasını planlıyoruz.”